Diyarbakır İslami STK'lar: Gazze'deki katliama karşı kardeşlerimizin yanındayız

İşgal rejiminin Gazze'ye yönelik sürdürdüğü soykırıma dikkat çekmek ve oradaki direnişe destek olmak amacıyla basın açıklaması düzenleyen Diyarbakır İslami STK'lar, Gazze'deki katliama karşı Filistinli Müslümanların yanında olduklarını bir kez daha haykırdı.

Ekleme: 08.12.2024 15:45:04 / Güncelleme: 08.12.2024 15:47:15 / Güncel / Diyarbakır Haberleri
Destek için 

İşgal rejiminin Gazze'ye yönelik sürdürdüğü soykırıma dikkat çekmek ve oradaki direnişe destek olmak amacıyla Diyarbakır halkı bugün yine meydanlardaydı.

Diyarbakır merkez Yenişehir İlçesi Selahaddin Eyyubi Cami Külliyesinde düzenlenen basın açıklaması Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Diyarbakır İslami STK'lar adına Şafak-Der Başkanı Mehmet Şimşek'in ardından hazırlanan basın açıklamasını Enes Malik Dere okudu.

İşgal rejiminin ABD desteğiyle katliamlara devam ettiğini belirten Dere, buna karşı Gazze halkının dünyanın şerefini kurtarmak için varoluş mücadelesi verdiğini, bu savaşın tüm algılarla beraber mevcut kavramları alt üst ettiğini ve uluslararası yapıların işlevsizliğini gün yüzüne çıkarttığını vurguladı.

siyonist ordu ve işbirlikçileri karşısında Gazze’nin her yerinde müthiş bir şekilde direnen mücahitler tüm imkânsızlara ve yalnızlığa rağmen tarih yazmaya devam ettiğini kaydeden Dere, "Onlar mücadeleleri ve ödedikleri bedeller ile örnek bir duruş sergilemeye devam ediyorlar. Gazze’de katliam var ama aynı zamanda izzetli bir direniş var. Umudumuzu kaybetmeyeceğiz. Aksa Tufanı, İsrail’in yenilmez ordusu ve istihbaratını yerle bir etti. Dünyanın bütün güçleri bir araya geldi ancak bir avuç imanlı Kassam Tugaylarını yıkamadı. Gazze’deki direniş, imanın ne büyük bir güç olduğunu bizlere göstermiştir." dedi.

"429 gün geçmesine rağmen hala direnişini sürdüren mücahitlerimiz var"

Batının sunduğu modern kölelik karşısında sadece Allah’a kul olmanın ne büyük bir şeref olduğunu Gazze’deki direnişin insanlığa gösterdiğini vurgulayan Dere, "Bu zulme artık yürek dayanmıyor, elden bir şey gelememenin verdiği ızdırap artık dayanılmaz düzeylere ulaştı.  Mümin yürekler kardeşlerine destek için neler yapabileceğinin ateşiyle yanmakta. Herkesin yaptığının ve yapması gerekirken yapmadıklarının hesabının sorulacağı o dehşetli kıyamet gününde yüzümüz kara olanlardan olmamak için, Allah’ın gazabına uğramamak için, Gazze’de suçsuz yere öldürülen çocukların ahını almamak için mücadele etmek durumundayız. Aksi takdirde yarın mahşerde bunların hesabını vermek kolay olmayacaktır." ifadelerini kullandı.

Dere, "Gazze’deki katliamın 429.gününe girdik. 44 bin 612 kardeşimiz şehit oldu, 105 bini aşkın kardeşimiz yaralandı. Bu şehitlerimiz, sadece cesedine ulaşabilenlerin sayısı, maalesef yoğun bombardımanlar ve yıkılan binaların enkazından dolayı; şehit sayımız resmi sayılardan çok daha yüksek. Bizim sadece telaffuz ettiğimiz bu sayıların her biri tek tek ayrı bir can taşıyor, her bir canın ayrı bir hikayesi bulunuyordu. Buna karşılık, bu vahşi siyonistlerin karşısında aslanlar gibi duran, katliamın üzerinden 429 gün geçmesine rağmen hala direnişini sürdüren mücahitlerimiz var. Onlar kendileri üzerine düşeni fazlasıyla yapıyorlar." şeklinde konuştu.

"Amacımız slogan atıp dağılmak değil, Müslüman kardeşlerimiz için muhasebeye davettir"

"Aksa Tufanıyla kendine gelmeye başlayan ümmeti Allah’ın izniyle artık engelleyemeyeceksiniz" diyerek konuşmasını sürdüren Dere, şunları söyledi:

"Bugün burada toplanmamızın amacı, aslında sadece tarafımızı ortaya koymak, açıklamamızı yapıp vicdanımızı rahat ettirdikten sonra sıcak evlerimize dönmemiz değildir. Amacımız; tarafımızı belli ettikten sonra kendimizi nefis muhasebesine çekmemizdir. Müslüman kardeşlerimiz için paramızdan, vaktimizden, işimizden nelerimizi verebilecekken nelerimizi feda ettiğimize yönelik bir iç muhasebeye davettir bugün. Yoksa amacımız slogan atıp dağılmak değildir. Biz Müslümanlar olarak, aramızdaki ihtilafları bırakıp kardeşlerimiz için harekete geçemiyorsak veya harekete geçmesi gereken devletimizi, kurumlarımızı harekete geçiremiyorsak; dış dünyadan, devlet yöneticilerinden, Müslüman olmayanlardan harekete geçmelerini beklememiz yararsızdır."

Dere, "Çünkü ilk olarak harekete geçmesi, yerinde durmaması ve kardeşleri için bir şeyler yapması gerekenler; onlarla aynı ümmetten olduğumuzu, kardeş olduğumuzu iddia eden biz Müslümanlarız, ilk harekete geçmesi gerekenler bizleriz. Ey Müslümanlar, kendi kendinizi kandırmayın. Allah yapabilecekken yapmadıklarımızdan dolayı da bizi hesaba çekecek. 3-5 günlük dünyanız, işiniz, sevdikleriniz ve sizi dünya hayatına bağlayan diğer şeyler için ahiretinizi satmayın! Ey Müslümanlar, zulme rıza göstermeyin. Gücünüz yetiyorsa elinizle, yetmiyorsa dilinizle mücadele edin, yetmiyorsa da kalbinizle buğz edin. Bugün bu zulme hem elimizle hem dilimizle hem de kalbimizle karşı koyma ve direnme zamanıdır." dedi. (İLKHA)

İlgili Galeriler