Gazze'deki hükümetten hastanelerin ve sağlık personelinin korunması çağrısı

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi, uluslararası topluma Gazze'deki hastaneleri ve sağlık personelini korumaya çağrıda bulundu.

Ekleme: 24.11.2024 19:30:04 / Güncelleme: 24.11.2024 19:34:08 / Dünya
Destek için 

Hükümetin medya ofisi, işgal ordusunun Kemal Advan Hastanesi ve sağlık personelini yıkım ve öldürmenin hedefi haline getirdiğini belirterek, uluslararası topluma sağlık personelini uluslararası hukuk ilkelerine göre korumaya çağrıda bulundu.

Ofis, yaptığı basın açıklamasında, işgalin Gazze Şeridi'ndeki soykırım savaşının başlangıcından bu yana hastaneleri ve tıp merkezlerini yakıp yıkarak sağlık sistemini planlı ve kasıtlı bir şekilde hedef aldığını vurguladı.

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kamal Adwan Hastanesi'nin müdürü Dr. Hussam Abu Safiya, dün gece hastaneyi hedef alan bombalı saldırı sonucu yaralandığını hatırlatan Ofis, saldırının,  “insanlığı utandıran korkunç bir suç ve korkakça bir suikast girişimi” olarak nitelendirdi.

Ofis, uluslararası topluma ve tüm uluslararası ve insani kuruluşlara “işgalin vahşetini sergileyen korkak suçunu” kınama çağrısında bulundu.

Hükümet medyası, işgal ordusunun 1.000'den fazla doktor, hemşire ve sağlık personelini öldürdüğünü, 310'dan fazlasını tutukladığını, cezaevlerinde işkenceye ve infazlara maruz bıraktığını, ayrıca tıbbi malzeme, sağlık heyetlerinin ve yüzlerce cerrahın Gazze Şeridi'ne girişini engellediğini belirtti.

Ofis, siyonis işgalin işlediği suçlardan Amerikan yönetimini ve İngiltere, Almanya, Fransa ve diğer suç ülkeleri gibi soykırıma katılan tüm ülkelerin de sorumlu olduğunu kaydetti.

Hükümet medyası, uluslararası topluma, uluslararası, BM ve dünyanın dört bir yanındaki insani kuruluşlara, Filistin halkına karşı işlenen seri ve organize suçların durdurulması için işgale baskı yapma çağrısında bulundu.

Ofis, yüzlerce Filistinli aileye ve aileye karşı soykırım savaşının devam etmesi ve işgalin sistematik bir şekilde yaptığı cinayetler ile işgalin suçları karşısında uluslararası, Arap ve İslami sessizliğin devam etmesinin, “uluslararası hukukun çöküşünün habercisi olduğunu” vurguladı.


KAYNAK: İLKHA