Şanlıurfa STK’ları tarafından cuma namazı sonrası Balıklıgöl Yerleşkesi'nde basın açıklaması düzenlendi.
Basın açıklamasını Veysel Toprak okudu.
“Cihad meydanında göğüs göğüse çarpışarak şehid olmak şehadetlerin en yücesidir”
Toprak, “Yahya Sinvar, görüntülerde görüldüğü gibi; üzerinde hücum yeleği, elinde silahı ile kanını en sevdiği toprağa akıtmış durumda şehit olmuş. Şehid Yahya Sinvar bir konuşmasında; 'Düşmanın bana verebileceği en büyük hediye, beni öldürmektir. Allah’ın huzuruna, düşmanın eliyle şehit olarak gitmek istiyorum. Felç, kalp krizi ya da bir kazayla ölmek istemiyorum. Sıradan bir ölümdense şehit olmak istiyorum. 59 yaşındayım. F-16 ile şehit edilmeyi korona virüsten ölmeye tercih ederim.' demişti ve arzu ettiği şekilde siyonist işgal çetesi ile göğüs göğse çarpışırken canını vermiş. Bu şekil bir şehadet de yani cihad meydanında göğüs göğse çarpışarak şehid olmak şehadetlerin en yücesidir. İşte Sinvar bunu yapmıştır ve inşallah o yüce mertebeye ulaşmıştır. ‘Eğer Musa'nın asası sizi yola getirmezse yarın Firavun'un sopası sizi yola getirir.’ diyordu Yahya Sinvar ve yine ‘Uğrunda Öleceğin Bir Dava Edin, Adı İslam Olsun diyordu Şehid Yahya Sinvar.” dedi.
“Cihad meydanı, İslam İşbirliği Teşkilatı toplantılarında lanetlemeye benzemez”
Şehid Sinvar’ın tünellerde saklanmadığı meydanda aslanlar gibi mücadele ettiğini vurgulayan Toprak, “29 Ekim'de doğdu. 18 Ekim'de cezaevinden çıktı. 7 Ekim'de Aksa Tufanı'nı başlattı. 17 Ekim'de şehit oldu. Ekim ayının parlak yıldızı Sinvar, tam da üstadı Şeyh Ahmed Yasin’in ‘bizler direndik! ileri atıldık ve kaçmadık!’ dediği gibi yaptı; kaçmadı, ileri atıldı, savaştı ve şehid oldu. Cebinden ise belki de biz Müslümanların sessizliğine sabretmek için sabır çektiği tesbihi çıktı. Cihad meydanı, İslam İşbirliği Teşkilatı toplantılarında lanetlemeye benzemez. Cihad meydanı, Arap Birliği toplantılarındaki kınamaya da benzemez. Cihad meydanı, tertemiz elbiselerle mikrofon başında ahkâm kesmeye de benzemez. Cihad meydanı, miting meydanlarına ve bizim gibilerin yaptığı basın açıklamalarına da benzemez. Cihad meydanı; bedel ister delicesine; çarpışa çarpışa ölmeyi gerektirir. Bazıları Sinvar, tünellerde saklanıyor diyordu. Sinvar istese Mısır, Ürdün ya da Katar'a gitme şansı vardı ama o meydanda aslanlar gibi mücadele edip Allah yolunda şehid olmayı tercih etti. İşgalcilerin kendi itiraflarına göre şehit edildiğinden Sinvar olduğu anlaşılmış, yani direnişçilerden farksız bir şekilde mücadele vermiş. Allah bilir en ön cephede şimdiye kadar kaç cendereden çıktı, kaç pusuda kaç işgalciyi cehenneme yolladı.” diye konuştu.
Toprak son olarak şunları söyledi:
“Allah, çıkan görüntülerle onun cephenin en ön saflarında aslanlar gibi göğüs göğüsse çatıştığını, elindeki silahı, üzerindeki hücum yeleği ile son ana kadar izzetli bir şekilde direndiğini bariz bir şekilde tüm dünyaya gösterdi ve bizleri şahit etti. Allah şehadetini mübarek eylesin.”
Basın açıklaması yapılan dua ile sona erdi. (İLKHA)