TÜİK verilerine göre aylık enflasyon yüzde 2,97, yıllık enflasyon ise yüzde 49,38 olarak gerçekleşti.
Memur-Sen Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Coşkun, enflasyon farkı oluşmamasına rağmen artan fiyatların kamu görevlilerinin alım gücünü düşürmeye devam ettiğini belirtti.
“Adil, makul ve makbul düzenlemeler getirilmelidir”
Coşkun, “Enflasyon farkı oluşmamasına rağmen artan fiyatların kamu görevlilerinin alım gücünü düşürmeye devam ediyor. TÜİK tarafından açıklanan Eylül ayı enflasyon rakamlarına göre aylık enflasyon yüzde 2,97 yıllık enflasyon yüzde 49,38 olarak gerçekleşti. Enflasyon farkı doğmadı ancak artan fiyatlar gelir kayıplarını büyütmeye, alım gücünü düşürmeye aralıksız devam ediyor. Açıklamalar ve uygulanan politikalar, enflasyonun hayatımızdan çıkmasına çok az bir süre kaldığını gösterse de kamu görevlilerimiz bu süreçten hala etkilenmekte. Özellikle kış aylarının gelmesiyle emeğin, emekçinin alım gücünün desteklenmesi ihtiyacı giderek şiddetini artırmaktadır. Denetimin, kontrolün ve mali disiplinin sıkılaşmasıyla piyasalarda başta vergiler olmak üzere adaletsiz gelir dağılımını önleyecek iyileşmelere kapı aralandığının farkındayız. Bu iyileşmelerin ekonomi ve alım gücü üzerindeki belirgin ve istikrarlı etkisini görmek için özellikle gıda, konut, akaryakıt ve zorunlu temel ihtiyaçlara yansıtılması gerekmektedir. Lüks değil zorunlu olan malların kullanımında yaşanan gereksiz, adaletsiz ve hakkaniyetsiz artışlar karşısında doğru, adil, makul ve makbul düzenlemeler getirilmelidir.” dedi.
“Tasarruf tedbirleriyle engellenen fazla mesai ücreti ve koruyucu giyim kazanımlarımız olmalı”
Sabit gelirlilerin yeni yasama döneminden beklentilerinin adil ve makul düzeyde olduğunun bilinmesi gerektiğini ifade eden Coşkun, “TBMM yeni yasama yılı açılışında Sayın Cumhurbaşkanı tarafından dile getirilen 'Enflasyondaki düşüşü milletimiz çarşıda, pazarda, markette daha fazla hissedecek' açıklamaları oldukça önemli ve değerlidir. Öte yandan kamu görevlisinin desteklenmesi, emeğin güçlenmesi için atılacak ilk adım ve TBMM’nin yeni yasama yılında çözeceği ilk konu tasarruf tedbirleriyle engellenen fazla mesai ücreti ve koruyucu giyim kazanımlarımız olmalı. Servis hizmetine kış aylarında duyulacak ihtiyaç ivedi olarak değerlendirilmeli ve çözüme kavuşturulmalıdır. Servis hizmeti sözleşmelerinin yenilenmemesi nedeniyle kamu görevlilerinin mağduriyeti büyürken, mağduriyete sebep olan kamu işvereni mağlubiyetin asıl/esas tarafı olduğunu görmelidir. Yasama-Yürütme-Yargı tarafı; Anayasa ile tanınmış ve toplu sözleşmede belirlenmiş haklarımızın eksiksiz verilmesi noktasında uygulama birliği oluşturmalıdır. Yasama ile kazanılan, Yürütme ile engellenen ve Yargı ile sessiz kalınan adaletsizlik giderilmelidir! Başta kamu görevlilerimiz/emeklilerimiz olmak üzere sabit gelirlilerin yeni Yasama döneminden beklentilerinin adil ve makul düzeyde olduğu bilinmelidir.” diye konuştu.
Coşkun sözlerini şöyle sürdürdü:
“1. Dereceye 3600 Ek Gösterge, 4688 sayılı Kanunda gerekli değişikliklerin yapılması, teknik personelin sorunları ve Mühendislik Meslek Kanunu beklentileri, Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndaki eksiklikler, engellenen kazanımlarımız ve çözüm bekleyen diğer hususlar ivedi olarak çözüme kavuşmalı, kamu görevlisi ve emeklilerinin beklentilerinin 'yük değil devlete güç' olduğu görülmelidir. Bizim kamu görevlileri ve kamu görevlisi temsilcileri olarak amacımız, mücadelemiz ve gayretimiz; çalışmak, üretmek ve sorunları çözmektir. Son 1 yılda daha da artan ve ülkemizi ateş çemberinin içine çekmeye çalışan projeleri görerek, dış müdahaleler karşısında yenilmez olmak için içerde yenilenmemiz, güçlenmemiz ve birlik içerisinde hareket etmemiz zaruridir.” (İLKHA)