Nurs köyünün 45 hanelik mezrası, yaklaşık 300 metrelik yolun yapılmaması nedeniyle büyük mağduriyetler yaşıyor.
Köydeki tüm işlerini sırtlarında ve binek hayvanlarıyla ana yola taşıyan mezra sakinleri, kendilerinin yaşama haklarını olduğunu belirterek, yetkililere çağrıda bulundular.
Kaymakamlıktan valiliğe, milletvekiline varınca dek defalarca sözlü ve yazılı olarak başvuruda bulunduklarını belirten mezra sakinleri, tek isteklerinin köye yol, köprü ve sulama göleti yapılması olduğunu belirttiler.
Yaşlılar, kronik hastalar ve gebelerin çok zor şartlarda yaşadıklarını belirten mezra sakinleri bir an önce mağduriyetlerinin giderilmesini istiyor.
Mezra sakinlerinden Yusuf Arslan, "Köyün içini gezip gördünüz. Köyümüzün yolu yok, harabe halinde. Gördüğünüz gibi evlerin yüzde 50'si yıkık, yollar kapanmış, köylü çiftçilik yapamıyor. Evler yıkılmış, güçleri de yetmiyor yapmaya. Bu yıl yolu açtırdık ama gördüğünüz gibi ancak yolda insanlar geçebiliyor. Yıkılan camimizin yerine yenisini yapıyoruz ama yol olmadığı için inşaat halinde kaldı. Arazi yolumuz yok, insanlar ilkel yöntemlerle süremiyor. Traktörün arazilere de girebilmesi için yol gerekiyor. Köprümüz yok, okul sahası yok, buradaki öğrenciler Nurs köyüne gidiyor. Yetkilerden ricamız, köyümüze yol yapmalarıdır. Yolumuz yapılırsa, köprümüz yapılırsa, insanlar hayatlarını sürdürürler." dedi.
45 hanelik köyün yolu yok
Yaşlı ve hastaların eziyet çektiğini dile getiren mezra sakinlerinden Abdulaziz Arslan, "Köyümüz yaklaşık 45 hanedir. Yolumuzun yapılması için bu sene bir geçit verildi ama öyle kaldı. Köprümüz yapılmadığı için arazilerimizi ekemiyor, işleyemiyoruz. Depremde göletlimiz bozuldu ama yenisi yapılmadı. Sadece bir çadır bırakmışız o şekilde idare etmeye çalışıyoruz. Kaymakamımıza, yetkililere bunu iletmişiz ama kimse bir adım atmıyor. Köyümüze hizmet yapılmasını istiyoruz. Köyde yaşlılar, gençler, hastalar eziyet çekiyorlar. Yol olmayınca hiçbir şey olmuyor. Yol olunca herkes bir fedakarlık yapıp o şekilde hayatını sürdürür. Yol verilirken hafriyatlar köyün içerisinde bırakılmış, evlerimizin kapılarını dahi açmakta sıkıntı yaşıyoruz. Muhtardan kaymakama, kaymakamdan valiye ve milletvekiline varınca yedek tüm yetkililerden köyümüze hizmet yapmasını istiyoruz. Yolumuzu bir an önce yapılmasına istiyoruz. Buradaki insanların da yaşama hakkı var." diye çağrıda bulundu.
Köylüler mağdur, yetkililer duyarsız
Defalarca valiliğe ve kaymakamlığa dilekçe verdikleri halde yetkililerin kayıtsız kaldığından yakınan mezra sakini Celal Arslan, diğer köylere yapılan hizmetin, mezralarına da yapılmasını istediklerini söyledi.
Celal Arslan, "15 yıldır kaymakamlığa, valiliğe dilekçe üzerine dilekçe veriyorum. Bize kısa zamanda köyünüzün yolunu, köprüsünü, göletini yapacağız deniliyor ama maalesef 15 yıldır yapılmamış. Bir geçit verdiler. Köyde 15'ten fazla hanenin kapıları kapandı. İnsanlar artık evlerine giremiyorlar. Normalde bu hafriyatlar çekilecekti ama evlerin önüne yığıp, o şekil bıraktılar. Biz söylediğimiz zaman diyorlar ki 'bu sene yatırım yok' arazilerimizi sulayamıyoruz, ağaçlarımız kurudu. Köprümüz yok. Ağaçtan yaptığımız bir köprüdür. Sel kalkınca o da gidiyor. Cami yaptık o da inşaat halinde kaldı. Yol olmadığı için malzeme getiremiyoruz. Devlet büyüklerimizden yolumuzu, köprümüzü, göletimizi bir an önce yapmasını talep ediyoruz. Yol olmayınca ev yapamıyoruz. Haliyle bir odada 5-10 kişi kalmak zorunda. Nurs köyüne yatırım geliyor ama mezralara verilmiyor. Gereksiz yerlerde köprüler yapılıyor. Tek tarla olan yerlere parke yolar götürülürken, 45 hanelik köyün yolu yapılmıyor. Hem yeni atanan sayın valimizi hem de kaymakamımızı köyümüze misafir olarak bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
21. yüzyılda hastalar, yaşlılar at sırtında taşınıyor
21. yüzyılda hastaların insan sırtıyla taşındığına dikkat çeken İhsan Arslan ise şunları kaydetti:
"Yolumuz olmadığı için köyün içine araba girmiyor. Çok büyük zorluklar yaşıyoruz. Bazı evler yıkılmış, bazı hanelerde de 15 kişi kalabiliyor ancak. Valilikten, kaymakamlıktan, milletvekilinden isteğimiz, sadece yolumuzun yapılmasıdır. Kendi imkanlarımızla evlerimizi yapmak istiyoruz ama yolumuz olmadığı için malzeme taşıyamıyoruz ve bundan dolayı da yapamıyoruz. Köyümüzün yolu anayoldan yaklaşık 300 metre uzaklıkta. Hastalarımızı yola çıkaramıyoruz. Hastalarımızı ya sırtımızla taşıyoruz ya da katırların sırtında taşıyoruz. Yaşlılar, hastalar, gebe olan kadınlar var burada. Ambulans köye giremiyor, yolda beklemek zorunda kalıyor. Ambulans görevleri de gelip köyün içinde hastayı sırtlarıyla oraya taşımakta sıkıntı yaşıyorlar. Dolayısıyla biz götürmek zorunda kalıyoruz." (İLKHA)