Bakan Memişoğlu: Sezaryenin kontrolsüz artışı demografik yapıyı tehdit etmektedir

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Sezaryenin kontrolsüz artışı, doğurganlık kapasitesini sınırlamakta, toplum sağlığını olumsuz yönde etkilemekte ve demografik yapıyı tehdit etmektedir." dedi.

Ekleme: 03.10.2024 19:15:05 / Güncelleme: 03.10.2024 19:16:04 / Güncel / Ankara Haberleri
Destek için 

Bakan Memişoğlu, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde "Doğal Olan Normal Doğum" temasıyla gerçekleştirilen Normal Doğum Eylem Planı Tanıtım Toplantısı'nda konuşma yaptı.

Toplam doğurganlık hızının 2001'de 2,38 iken 2023 itibarıyla 1,51'e düştüğünü belirten Memişoğlu, bu oranın, nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,10'un çok altında olduğunu söyledi.

"Sezaryenin yaygınlaşması, toplum sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır"

Dünya Sağlık Örgütünün, sezaryen oranlarının yüzde 15'in üzerinde olmasını önermezken, ne yazık ki bunun Türkiye'de çok daha yüksek olduğuna dikkat çeken Memişoğlu, "Sezaryen, bir doğum şekli değil ameliyattır. Ameliyat doğal değil, mecburi bir süreçtir. Sezaryenin yaygınlaşması, toplum sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Sezaryenin yaygınlaşması, normal doğumun geri plana atılmasına neden olmakta ve bu durum, anne ve bebek sağlığını uzun vadede tehdit etmektedir." diye konuştu.

Memişoğlu, "Bilimsel veriler sezaryenin doğum sonrası iyileşme sürecini uzattığını, enfeksiyon riskini artırdığını ve doğurganlık kapasitesini sınırlayarak anne adaylarını ileri gebeliklerde daha fazla komplikasyonla karşı karşıya bıraktığını gösteriyor." diye ekledi.

Normal doğum sürecinde salgılanan oksitosin hormonunun, hem doğumun doğal ilerleyişini sağladığını hem de doğum sonrasında anne bebek bağlanmasını güçlendirdiğini belirten Memişoğlu, "Oksitosin, aynı zamanda annenin doğum sonrası depresyon riskini azaltan önemli bir faktördür. Annenin bebeğiyle kurduğu bu güçlü bağ, bebeğin hem fiziksel hem de psikolojik gelişimi açısından kritik önem taşır. Dolayısıyla normal doğumun tercih edilmesi, hem anne hem de bebeğin uzun vadeli sağlığı üzerinde olumlu etkiler oluşturur. Bu nedenle tıbben zorunlu olmadıkça sezaryenin tercih edilmemesi gerekmektedir." diye konuştu.

Memişoğlu, "Normal doğumun teşviki sadece anne ve bebek sağlığını korumakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal sağlığı da ilgilendiren bir konudur. Normal doğum, hem bireysel sağlık açısından hem de toplumsal sağlığın sürdürülebilirliği açısından en doğru yaklaşımdır. Sezaryenin kontrolsüz artışı, doğurganlık kapasitesini sınırlamakta, toplum sağlığını olumsuz yönde etkilemekte ve demografik yapıyı tehdit etmektedir. Bu nedenle normal doğumun yaygınlaştırılması, Sağlık Bakanlığı olarak en öncelikli hedeflerimizden biri olmalıdır." şeklinde konuştu.

Memişoğlu, "Her doğum bir mucizedir ve bu mucizenin en doğal şekilde yaşanması hepimizin sorumluluğundadır. Anne ve bebek sağlığını korumak, onları en iyi koşullarda dünyaya getirmek, geleceğimizin en önemli yatırımıdır. Bu süreci en iyi şekilde yönetmek, bizlerin en büyük önceliği olmaya devam edecektir." diye konuştu. (İLKHA)