Sakarya'da "Gazze'de başlayamayan eğitim" için basın açıklaması düzenlendi

2024-2025 eğitim öğretim yılının ikinci gününde Gazze'de başlayamayan eğitime dikkat çekmek amacıyla Sakarya'da basın açıklaması düzenlendi.

Ekleme: 10.09.2024 16:40:04 / Güncelleme: 10.09.2024 16:40:16 / Eğitim / Sakarya Haberleri
Destek için 

Sakarya Milli İrade STK'ları Sakarya Millî İrade Sivil Toplum Kuruluşları tarafından Vali Mustafa Büyük İmam Hatip Lisesi önünde gerçekleştirile basın açıklamasına çok sayıda eğitimci ve STK temsilcisi katıldı.

STK'lar adına basın açıklamasını oyan Genç Memur Sen Başkanı Feyyaz Can, Allah'u Teâlâ'nın Kur'an-ı Kerim'de inen ayetler üzerinden Allah'ın gösterdiği yerden okumanın öneminine vurgu yapıldığını söyledi.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 26'ıncı maddesinde herkesin eğitim hakkına sahip olduğunu belertildiğini hatırlatan Can, söz konusu maddenin devamında;

1. Eğitim, en azından ilk ve temel öğrenim aşamalarında parasızdır. İlköğretim zorunludur. Teknik ve mesleki eğitim herkese açıktır. Yüksek öğrenim, yeteneğe göre herkese eşit olarak sağlanır.

2. insan kişiliğinin tam geliştirilmesine, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygıyı güçlendirmeye yönelik olmalıdır. Eğitim, bütün uluslar, ırklar ve dinsel gruplar arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu yerleştirmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışı koruma yolundaki etkinliklerini güçlendirmelidir.

3. Ana-babalar, çocuklarına verilecek eğitimi seçmede öncelikli hak sahibidir." denildiğini hatırlattı.

"Dünyanın birçok erinde insanlar eğitim haklarını kullanamıyor"

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 42'inci maddesinde kimsenin eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağının yazıldığını belirten Can, "Eğitimde verimliliğin ön koşulu kişinin beklentileriyle toplumun beklentileri arasındaki uyum ve hedef birlikteliğidir. Çünkü eğitimin kendisi bir amaç değil, ekonomik sosyal ve kültürel gelişmeyi sağlamanın, bireyleri mutlu, toplumu daha huzurlu yapabilmenin aracıdır. Eğitim bireysel olarak mutlu, toplum olarak ta daha huzurlu olabilmenin aracıdır. Bizlere evlatlarımızı evimizden güzelce hazırlayıp güvenle okula gönderme, sağlam binalarda, eğitim görme imkânına muktedir kılan Allah'a şükürler olsun. Eğitim süreci hem bireyin potansiyelini ortaya çıkaran hem de onu her düzeyde sosyalleştirerek toplumsallaştıran süreç olması gerekirken bugün dünyanın mağdur ve mazlum birçok coğrafyasında insanlar maalesef bu haklarını kullanamamaktadırlar. Bu eğitim öğretim senesine de heyecanla beraber derin bir hüzün ve kardeşlerimiz için acı ve kederle başladık. Bizler başımıza bombalar yağmayacağını bildiğimiz evlerimizde uyanıp temiz içme sularımızı musluklardan doldurarak demlediğimiz çayımızın yanında zihin açıklığı için evlatlarımıza yedirdiğimiz envaı çeşit gıdalarla kahvaltılarımızı ettik. Kendi araçlarımızla ya da düzenli yollarda gelip giden toplu taşımalarla yavrularımız sağ salim okullarına ulaştı. Senelerce aldığı ilmi aktarmaya hazır öğretmenlerimiz eşliğinde dersler başladı. Hamdolsun, binlerce şükür olsun." dedi.

"Gazze'de okul sevinci yaşanmıyor çünkü 70 yılı aşkındır süren siyonist işgal aileleri katlediyor"

Can, "Şükürle dolu ve sevinçliyiz fakat derin bir hüzün de var yüreğimizde. Çünkü bugün Gazze’de, evler, yollar, okullar bombardıman altında. Doğu Türkistan’da Çin mezalimi altında, Arakanda yokluğun pençesinde, Afrika’nın birçok ülkesinde terör ve anarşinin kıskacında… Bugün evlerinde, yollarda, parklarda ve okullarda sevinçle koşup oynaması gereken yüzbinlerce çocuğumuz başta Gazze olmak üzere işgalci faşist unsurlarca ya şehid edildi. Ya da kendi ülkesinde yerinden edilerek mülteci durumuna düşürüldü. Açlık ve güvenlik sorunlarını had safhada yaşamak zorunda kaldı. Evet, bu hafta Gazze'de okul sevinci yaşanmıyor çünkü 70 yılı aşkındır süren siyonist işgal aileleri katlediyor. Ev, yol, hastane demeden bomba yağmuruna tutulan Gazze’de, canlarını kurtaranlara sığınak olan okullar da bombalanıyor. İlmin yuvası, gelecek nesillerin besleneceği bilgi pınarı olan okullar Gazze’de insanlık vicdanının mezar taşlarından biri oluyor.  Filistin’in yetişmiş insan gücü özel hedef gözetilerek şehit ediliyor." diye konuştu.

"İslam ümmeti soykırımı önlemede yetersiz kalıyor"

Eğitimin gayesi hayatı anlamlandırma hikmetiyken bugün Gazze'de son teknolojik silahların insanların hayatlarına daha çabuk ve daha etkili bir son için kullanıldığını vurgulayan Can, "Binlerce yıllık bilgi birikimiyle dünyayı daha yaşanabilir kılması gereken insanlık; bugün sağır, kör ve dilsiz bir şekilde binlerce hayatın yok oluşuna kayıtsız kalıyor. Başta Amerika ve Avrupa bu soykırıma ortak olurken Soykırımı önlemede İslam ümmeti zayıf ve yetersiz kalıyor. Bizler buradan velilere çağrıda bulunuyoruz. Yavrularımızı nasıl zararlı alışkanlıklardan, katkı maddeli zararlı besinlerden korumaya çalışıyorsak vahşi kapitalizmin insanı tüketen alışkanlıklarından korumaya, çocuklarımızı ümmetin onurunu yükseltecek bilgi ve bilinçle donatmaya, akıl ve kalp dengesi içerisinde, dünya ve ahiretini mamur edecek eğitimi talep etmeye davet ediyoruz." şeklinde konuştu.

Okul kantinlerinde işgal rejiminin mallarının boykot edilmesi çağrısı

İl Millî Eğitim Müdürlüğüne ve Milli Eğitim Bakanlığı'na boykot çağrısında bulunan Can, son olarak şu ifadeleri kullandı:

Çocuklarımızı aklıselim, kalbi selim bir ruhla donatmaya çalışırken, siyonist vahşet karşısında safımızı belli eden tutumlar almaya, ısrarla siyonizme destek olan sermayenin mallarını boykot etmeye çağırıyoruz. Gazze'de ve dünyanın her yerinde zalimin karşısında mazlumun yanında olmaya, ümmetin izzetli çocuklarını her platformda destek olmaya davet ediyoruz. Okul kantinlerinde evlatlarımızın bedenine zararlı katkı maddeli besinler gibi ruhuna zararlı boykot ürünlere de yer verilmemesidir. Kıymetli öğretmenlerimizden çocuklarımıza bilgiyle beraber vicdan, merhamet, adalet eğitimi de vermelerini istiyoruz. Okulları asimilasyon merkezine çevrilmiş Doğu Türkistan'ın, karışıklıklar sebebiyle zor durumda olan Sudan'ın, zulümden kaçan Arakanlıların sığınağı olup şuan selle mücadele eden Bangladeş ve zalim idaresi altında yaşamaya çalışan Suriye gibi tüm coğrafyalarımızın da bir an önce felaha ermesini Rabbimizden niyaz ediyoruz. İstiyoruz ki tüm dünyada çocuklar anne-babalarıyla beraber gülümsesin, her biri 'Narin' bir çiçek gibi olan evlatlarımız merhametsiz bir dünyanın kurbanları olmasın. Çocuklarımızın yüzündeki neşeye göz koyan nerde bir vicdansız kişi varsa hak ettiği cezaya çarptırılsın, gerekirse bunla ilgili yetersiz kalan infaz düzenlemeleri yeniden yapılsın, gerekirse dünya yansın ama adalet yerini bulsun.  Adaletli bir dünyada okullardan geleceğe çocuk neşesinin aydınlığı yayılsın." (İLKHA)