Kulak kireçlenmesi ilk belirtisi hastalarda genellikle az duyma olarak karşımıza çıkar. Hastalar zaman içerisinde bir kulakta veya nadiren iki kulakta birden duymadıklarını veya az duyduklarını fark etmeye başlarlar, beraberinde çınlama da görülebilir. Öncelikle hastalar düşük perdeli fısıltı sesini duymadıklarını ifade eder. İlk olarak kulak kireçlenmesini ikiye ayırmak gerekir. Birincisi iç kulak kireçlemesi yani 'Otoskleroz', ikincisi Orta kulak kireçlemesi yani 'Timpanoskleroz'dur. Otoskleroz bayanlarda daha sık görülmektedir. Doğum sonrası dönemde hastanın şikayetleri daha da artabiliyor. Gebelik dönemindeki hormonal sistemin değişmesi ve aynı zamanda bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı olabileceği iddia ediliyor. En sık üzengi kemiğinin ön bacağındaki noktadan başlıyor ve zamanla artarak işitme kaybı derinleşiyor, neyse ki ameliyat ile tedavi edilebiliyor. Buna karşın Timpanoskleroz da tüm orta kulak kemikciklerinin hepsi kireçleniyor ve hiç hareket etmez hale geliyor. Geçirilen viral kulak enfeksiyonlarının buna neden olabileceği iddia ediliyor, hastalar orta kulak kireçlenmesinde maalesef şansızlar. Çünkü orta kulak kireçlenmesinin ameliyat ile tedavisi kısıtlı oluyor.
Teknik ve teknolojinin gelişmesi ile birlikte kulak kanalından endoskopik yöntemler ile orta kulağa girilerek kireçlenmeye uğrayan kemikcik tespit edilip çıkarılarak yerine işitmeyi iç kulağa ileten küçük protezler kullanılıyor. Bu protezler orta kulakta kaldığı için kulak muayenesinde dahi fark edilmiyor ve aynı zamanda bu protezler kulak zarının arkasında kaldığından dolayı hastaların hayat kalitesini etkilemiyor. Örneğin uçak yolculuğu, havuza girmek, spor yapmak gibi sosyal faaliyetler bu hastalar için bir sıkıntı oluşturmuyor.
Prof. Dr. Yavuz Selim Yıldırım, "Otoskleroz hastalığının neden oluştuğuna dair yapılan araştırmalarda genetik faktörler birinci sırada yer alıyor. Viral hastalıklar ve gebelik de bu hastalığa neden olan etmenler olarak suçlanabiliyor. Kulak kireçlenmesi ilerleyen bir hastalıktır. Tedavi edilmediği taktirde giderek artacaktır. Onun için bu hastaların var olan işitmeyi koruması için bu hastalığı ihmal etmeden mutlaka tedavi olması gerekir. En etkili ve sonucu en iyi olan tedavi Stapedektomi ameliyatıdır. Bu tedaviye uygun olmayan hastalarda işitmeyi artıran cihazlar ya da hastalığın ilerlemesini engelleyen ilaç tedavileri de uygulanabilir." dedi. (İLKHA)