Okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencilerine yönelik okula uyum haftası 2 Eylül’de başladı. Önümüzdeki pazartesi günü itibariyle de milyonlarca öğrenci için ilk ders zili çalacak.
Uzmanlar uzun süren yaz tatili sonrasında okula dönüş yolunda ebeveynlerin kaygılanmaması hususunda uyarılarda bulunuyor.
Aile Danışmanı Faruk Günaydın, konuyla ilgili İLKHA muhabirine konuştu.
“Okula hazırlık sürecinde ebeveynler büyük önem arz ediyor”
Bu hafta itibarıyla okullarda uyum sürecinin başladığını ve önümüzdeki pazartesi günü itibariyle milyonlarca öğrenci için ders zilinin çalacağını hatırlatan Günaydın, “Okula hazırlık sürecinde ebeveynlerin yapacakları davranışlar, öğrenciye karşı tutumları öğrencinin akademik gelişimi ve sosyal gelişimi için büyük önem arz etmektedir.” dedi.
“Ebeveyn kaygılandığı zaman bu kaygı durumu çocuğa da yansır ve çocuğu olumsuz bir şekilde etkileyebilir”
Ebeveynlere birtakım tavsiyelerde bulunan Günaydın, “Öncelikle ilk defa çocuğunu okula gönderecek olan ebeveynler kaygılanabilir yani ‘çocuğum acaba tek başına yapabilecek mi, okulda kendine yetebilecek mi?’ gibi kaygı durumları oluşturabilir. Bu noktada kaygılanmamaları gerekiyor çünkü ebeveyn kaygılandığı zaman bu kaygı durumu çocuğa da yansır ve çocuğu olumsuz bir şekilde etkileyebilir. Bunun önüne geçmek için bu durumun doğal olduğunu ebeveynlerin bilmesi gerekiyor aksi takdirde çocuk da 'okul beni annemle babamdan ayırıyor’ gibi bir düşünceye itebilir. Bu durumda çocuğun okula karşı bir ön yargı içerisine girmesine neden olabilir. Bazı ebeveynlerin çocuğu okulla korkuttuklarına maalesef şahit oluyoruz; okulda seni adam ederler gibi cümleler kullanabiliyor. Bu tarz cümleleri de kullanmamak lazım çünkü bu tarz cümleler vesilesiyle öğrenci okula karşı olumsuz tutum içerisine girebilir ve bu öğrencinin adaptasyon sürecini uzatabilir. Dolayısıyla bundan da kaçınmak gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“Çocuk, gücü evden alır ve evde aldığı motivasyonla akademik olarak derslerinde daha fazla yoğunlaşabilir”
"Çocuğunuz eğer okulda bir sorun yaşıyorsa bunu size rahatlıkla anlatabilmeli" şeklinde uyarıda bulunan Günaydın, “Çocuk, gücü evden alır ve evde aldığı motivasyonla akademik olarak derslerinde daha fazla yoğunlaşabilir. Yani o rahat ortamı çocuğumuza sağlamalıyız. Çocuğumuz bir sorun yaşadığında onun yüzüne vurmamalıyız. Çünkü 'diğer çocuklar bu tarz sıkıntılar yaşamıyorlar sen niye yaşıyorsun?' gibi kıyaslamalar çocuğun kendini yetersiz hissettiği için derse odaklanamamasına sebebiyet verebilir. Bu tarz durumlara da dikkat etmek gerekiyor.” diye belirtti.
“Her alanda örnek aldığımız gibi çocuk eğitiminde de Peygamberimizi örnek almamız gerekiyor”
Çocukların da dinlenmeye ihtiyacı olduğunun unutulmaması gerektiğinin altını çizen Günaydın, “Bizler nasıl ki işe gittiğimizde yoruluyorsak çocuklarımız da bazen okullarda yoğun bir gün geçirdikten sonra yorulabilirler. Bu tarz durumlarda çocuk yapması gereken görevleri ertelemek isteyebilir bunu anlayışla karşılamak gerekiyor. Yani çocuğun görevini aksatmayacak şekilde çocuğa karşı müsamahakâr davranmalıyız. Tabii her alanda örnek aldığımız gibi çocuk eğitiminde de okula hazırlıkta da yine Peygamberimizi örnek almamız gerekiyor. Peygamberimiz çocuk eğitiminde ve diğer eğitimlerde sözden ziyade davranışlarıyla insanları eğitiyordu. Bizler de sözlerimizden ziyade davranışlarımızla çocuklarımıza rol model olmalıyız. Çocuklarımıza vakit ayırmalıyız, nitekim Peygamber Efendimiz’in torunları olan Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin'le beraber oyun oynadığını siyer kaynaklarında görüyoruz. Bizler de çocuklarımıza zaman ayırmalıyız çünkü bizim birinci görevimiz çocuklarımızdır. Yani hiçbir iş, yoğunluk çocuklarımızla zaman geçirmenin önüne geçmemeli. Çünkü çocuğumuz bizden güç alır ve bizden aldığı güçle aslında akademik başarıyı, sosyal becerileri kazanabilir. Bu anlamda bunlara dikkat edersek daha kaliteli bir eğitim hayatı ve eğitim öğretim yılı geçireceğimizi düşünüyorum.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)