Mısır'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye darbe yaparak başa geçen ve diktatoryal bir rejim oluşturan Sisi, yarın Ankara'ya geliyor.
Darbeci Sisi'nin işgal rejimi yanlısı politikasına derhal son vermesi çağrısında bulunulan açıklamada, özellikle Refah Sınır Kapısı'ndan Gazze'ye yeterli düzeyde yaşam malzemelerinin geçişine izin vermeyen Mısır'ın bu utanca bir an önce son vererek gecikmeksizin insani ve tıbbi yardımların Gazze'deki sivillere ulaşmasını sağlaması gerektiğine vurgu yapıldı.
Basın açıklamasını Platform Dönem Sözcüsü Şehir ve Medeniyet Derneği Başkanı Aziz Oğuzhan Karaman Okudu.
"Tarihin öyle dönemleri vardır ki asla unutulmaz." diyerek basın metnini okuyan Oğuzhan, "Tam 332 gündür Gazze'de yaşanılan soykırım; tarih boyunca acıyla anılacak, nesiller boyu unutulmayacak bir katliamlar silsilesidir. Gelecek nesiller, soykırımın faili israili lanetle anacağı gibi soykırıma karşı hiçbir somut eylemde bulunmayan adeta yalnızca seyirci kalan Müslüman halkları ve liderleri; korkak, zayıf, zelil ve hatta katliamın ortakları diye hatırlayacaklardır." dedi.
"Mısır'ın, gecikmeksizin insani ve tıbbi yardımların Gazze'deki sivillere ulaşmasını sağlaması insani bir zorunluluktur"
Mısır'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye darbe yaparak başa geçen ve diktatoryal bir rejim oluşturan Sisi'nin yarın Ankara'ya geleceğini hatırlatan Oğuzhan, "Ankara'da yapılacak görüşmelerin, bebek katili israilin durdurulması ve soykırımın sona ermesi için Mısır'ın da içinde bulunduğu ateşkes görüşmelerine müspet anlamda katkı sağlayacağını umuyoruz. Bununla birlikte Mısır'ın soykırımcı israile karşı bir duruş göstermediği gibi Filistin'e insani yardım ulaştırılması konusunda pasif tutumu ve israile doğrudan veya dolaylı avantaj sağlayan politikalar izlemesi de bilinen bir gerçektir.
Soykırımın yaşandığı, bebeklerin keskin nişancı kurşunuyla öldürüldüğü, çadırların bombalandığı, hastanelerin özellikle hedef alındığı, adeta taş üstünde taş bırakılmayan Gazze Şeridi'nin Mısır'a 12 kilometre uzunluğunda sınırı bulunmaktadır. Soykırım boyunca dünyanın her tarafından ve özellikle ülkemizden gönderilen insani yardımların yalnızca çok azının Refah Sınır Kapısı'ndan Gazze'ye girmesine müsaade edilmiştir. İnsanların dişinden tırnağından artırarak Gazze'deki masumlara ulaşacağı umuduyla gönderdiği binlerce tır yardım malzemesi Mısır yönetimi yüzünden heba olmuştur. Mısır Cumhurbaşkanının bu utanca son vererek gecikmeksizin insani ve tıbbi yardımların Gazze'deki sivillere ulaşmasını sağlaması insani bir zorunluluktur." ifadelerine yer verdi.
"Başta HAMAS olmak üzere Filistin direniş örgütlerinin tamamı meşrudur ve hukuka uygundur"
İşgalci barbarlara karşı topraklarını savunan başta HAMAS olmak üzere Filistin'in tüm direniş gruplarının meşru ve hukuka uygun olduğunun altı çizilen açıklamada, "Uluslararası hukukta tanınmış meşru müdafaa hakkının ve self determinasyon (kendi kendini yönetme) hakkının uzantısı olan direniş haklarını kullanmakta olan bu gruplar, işgalci israil güçlerine karşı topraklarını savunmaktadırlar. Bu meşru grupların Mısır tarafından desteklenmesi gerekirken terör örgütü olarak ilan edilmeleri, Filistinli gruplara karşı zarar verilmesi ve israile hizmet eden politikalar güdülmesi insani, vicdani ve hukuki açıdan izah edilemez, kabul edilemez bir durumdur. Mısır devletinin bu ayıptan dönmesi ahlaki bir zorunluluktur. Müslüman Mısır halkının iradesini yok sayan ve bir darbe ile iktidara gelen Sisi'nin neyin karşılığında Filistin davasını ortada bırakan tavır sergilediği vicdanlı insanlar tarafından sorgulanmaktadır. Mısır'ın soykırım sürecinin başından itibaren israil ile ticareti katlanarak devam etmektedir. Katillerden kazanılan paradan hiçbir zaman fayda gelmeyeceği uyarısıyla Ankara görüşmeleri neticesinde alınacak bir kararla Mısır Cumhurbaşkanının israille tüm ticaretini sonlandırması soykırıma ortak olmamak açısından bir zorunluluktur." denildi.
"Tünellere karşı sergilenecek her türlü müdahale Gazze'nin haklı direnişine vurulacak bir darbedir"
Yıllardır kuşatma altında olan Gazze halkının tüneller sayesinde ayakta kaldığını ve işgalci siyonistlere karşı direndiğini belirten Oğuzhan, "Denizden ve israil tarafından kara ablukasıyla 17 yıldır kuşatılan Gazze'nin tek nefes alabileceği noktaları tünellerdir. Mühendislik harikası tünelleri sayesinde Gazze, aralarında Mısır'ın da bulunduğu devletlerin 6 günde yenildiği israile karşı tam 332 gündür direniyor. Tünellere karşı sergilenecek her türlü müdahale Gazze'nin haklı direnişine vurulacak bir darbedir. Mısır Cumhurbaşkanının Gazze'deki tünellere karşı sergilediği politikasını derhal sonlandırması insani bir zorunluluktur." ifadelerini kullandı.
"Soykırımcı israil, işgalci ve yayılmacıdır"
Mısır'ın işgalci siyonistlere karşı tedbirler alması ve Gazzelileri desteklemesinin kendi güvenliği için bir zorunluluk olduğuna vurgu yapan Oğuzhan, "Soykırımcı israil, kendilerine vaat edildiğine inandıkları topraklar nedeniyle işgalci ve yayılmacıdır. israilin ülkemiz topraklarında emelleri olduğu gibi Mısır topraklarında da emelleri bulunmaktadır. Geçtiğimiz mayıs ayında katil israil tarafından Refah Sınır Kapısı'nın kontrolü sağlanmış ve Mısırlı askerler katledilmiştir. Mısır'ın toprak bütünlüğüne doğrudan müdahale olan bu tutum israilin Gazze'den sonra Mısır'a saldıracağının da bir işaretidir. Mısır Cumhurbaşkanının, işgalci israile karşı tedbirler alması ve Gazzelileri desteklemesi Mısır'ın kendi güvenliği için bir zorunluluktur. İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler, özellikle Mısır gibi Filistin topraklarının komşu ülkeleri hava, kara ve deniz sahalarını soykırımcı İsrail'e kapatmaları soykırımı durdurmak açısından çok önemlidir." dedi.
"Sisi, Filistin aleyhine duruştan bir an önce vazgeçerek tarihin doğru tarafında tavır almalı"
Son olarak, özgür Filistin devletinin kurulması için Mısır ile Türkiye'nin ortak hareket etmesinin önemli olduğu vurgulanan açıklamada, "Ankara Filistin Dayanışma Platformu olarak siyonist israilin soykırımının durdurulması ve özgür Filistin devletinin kurulması için Mısır ile Türkiye'nin ortak hareket etmesinin öneminin farkındayız. Sisi'nin 7 Ekim soykırım sürecinde gösterdiği Filistin aleyhine duruştan bir an önce vazgeçerek tarihin doğru tarafında Filistin'in mücadelesinin yanında tavır almasının, soykırıma sessiz kalma ve dolaylı yardım etme utancından kurtulması için bir fırsat olduğunu hatırlatırız." denildi. (İLKHA)