HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı: Gazze direnişi bizim için varlık-yokluk mücadelesidir

HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı'nın düzenlediği basın açıklamasında, "Tarihi bir dönüm noktasını oluşturan Aksa direnişinde Gazze'yi, Filistin'i, direniş cephesini yalnız bırakmak; bu sorumluluktan kaçmak, cepheyi terk etmek anlamına gelecektir." denildi.

Ekleme: 30.08.2024 17:05:04 / Güncelleme: 30.08.2024 17:12:55 / Güncel / Bingöl Haberleri
Destek için 

HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı, siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yaşattığı soykırım ve vahşeti telin etmek ve tepkilerini göstermek için her hafta düzenlediği etkinliklerine bu hafta da devam etti.

7 Ekim'de başlayan Aksa Tufanı'nı desteklemek ve Gazze'de yaşanan vahşeti kınamak ve tepki göstermek için HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı, kitlesel basın açıklaması düzenledi.

Bingöl Merkez Ulu Camii önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını, HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı adına Şefik Börü okudu.

"Mücadele; sabır ve gayret ister"

"Ey iman edenler, sabredin ve sabırda yarışın, (sınırlarda) nöbetleşin. Allah'tan korkun. Umulur ki kurtulursunuz." (Ali İmran, 200) ayetini okuyarak basın açıklamasına başlayan Börü, "Aksa mücahitleri 10 aydır siyonist zalimlere ve destekçilerine karşı izzetli direnişlerini sürdürmektedirler. İnanç, azim ve sabırla sadece Filistin'in, Aksa'nın değil tüm Müslümanların sınır nöbetini tutan bu çağın mücahit ve murabıtlarına selam olsun. Mücadele; sabır ve gayret ister. Yüce Rabbimizin bu konudaki hitabı tüm mü'minleri sorumlu kılmaktadır. Tarihi bir dönüm noktası oluşturan Aksa direnişinde Gazze'yi, Filistin'i, direniş cephesini yalnız bırakmak; bu sorumluluktan kaçmak, cepheyi terk etmek anlamına gelecektir." ifadelerini kullandı.

"Bu mücadele bizim için varlık-yokluk mücadelesidir"

Börü, "Bu dava hepimizin davasıdır. Bu mücadele bizim için varlık-yokluk mücadelesidir. Haydi mücadelede sabırla yarışmaya! Haydi Aksa murabıtlarından nöbeti devralmaya! Küfür ve zulüm cephesi yekvücut şekilde ümmetin varlığına kastetmişken hâlâ vahdeti bozacak, saflarda gedik açacak, tefrikaya kapı aralayanlara yazıklar olsun! siyonistlere açık gizli destek olanlara, siyonistlerle ilişki ve ticaretlerini kesmeyenlere, reel politik yaklaşımla soykırıma seyirci kalanlara veyl olsun!" şeklinde konuştu.

"Batı Şeria ve Lübnan'da da sistematik olarak toplu katliamlar yapmaktadır"

siyonistlerin Gazze dışında da zulüm yaptıklarını aktaran Börü, "Soykırım ve işgal politikasını Gazze dışında da sürdüren siyonist çete; Batı Şeria ve Lübnan'da da sistematik olarak toplu katliamlar yapmakta, yerleşim yerlerini bombalamakta, işgalcilere yeni alanlar açmak için Filistinlilere ait arazi ve konutları yakıp yağmalamaktadır. Savunmasız sivillere yönelik saldırı ve katliamların her geçen gün arttığı Batı Şeria'daki yönetim, siyonist ve ABD icazetli politikalarına son vererek sorumluluğunu yerine getirmeli ve meşru müdafaa hakkını kullanan, direniş safında yer alan Filistinlilere yönelik baskı ve engellemelere araç olmamalıdır. Suikast ve saldırılarını ümmet coğrafyasında yaygınlaştıran siyonistler; Mescid-i Aksa'yı imha ve işgal hedeflerini gizleme ihtiyacı bile duymamaktadırlar. Şehit ve yaralılar dışında binlerce kardeşimiz her gün yapılan operasyonlarla tutuklanmakta ve en ağır işkencelere tabi tutulmaktadır. Siyonist zindanlarında kıyım ve soykırımın başka bir çeşidi sergilenmektedir." dedi.

"Her alanda ve zeminde Gazze'yi, Aksa'yı gündemimizin ilk sırasına alarak bilinç ve direnişi sürekli ve canlı tutmalıyız"

siyonistler ve ABD'nin, yapılan ateşkes müzakerelerinde işgali kalıcı hale getirme planları yaptığını, oyalama taktiği uyguladığını belirten Börü, buna karşı Müslümanların da her alan ve zeminde Gazze'yi, Aksa'yı gündeminin ilk sırasına alarak bilinç ve direnişi sürekli ve canlı tutması gerektiğini söyledi.

Börü, "siyonist rejim ve hamisi ABD, yapılan ateşkes müzakerelerinde işgali kalıcı hale getirme planları yapmakta ve oyalama taktiği uygulamaktadır. siyonist ve işbirlikçilerinin bu diplomatik hile ve tuzaklarına karşı tüm Müslümanlar uyanık ve basiretli olmalı, yönetim ve yetkiyi uhdesinde tutan idareciler de bu habis planlara alet olmamalıdır. siyonist soykırıma iştirak eden çifte vatandaşlık sahibi kişilerin yargılanıp cezalandırılması ile ilgili olarak Meclis gündemine alınan kanun teklifi bir an önce yasalaştırılıp etkin şekilde uygulanmalıdır. Tüm olumsuz şartlarda bile yılgınlık ve yeis mü'minin işi olamaz. Hepimiz İlahi emrin muhatapları olarak sabır ve azimle mücadelemize devam etmekle mükellefiz. Her alanda ve zeminde Gazze'yi, Aksa'yı gündemimizin ilk sırasına alarak bilinç ve direnişi sürekli ve canlı tutmalıyız. Vahdet ve dayanışma halinde ümmetin tüm dinamiklerini harekete geçirmek için tüm imkân ve enerjimizi seferber etmeliyiz. Her geçen gün şehit kanlarıyla güçlenen direniş cephesinde yerimizi alarak kenetlenmiş saf haline gelmeliyiz. 'Ümit var olunuz, şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sâdâ İslam'ın sâdâsı olacaktır.' Allah'ın selam ve rahmeti üzerinize olsun" dedi.

Program yapıla dua ile sona erdi. (İLKHA)