Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Yeni İpek Yolu olarak nitelendirilen Kalkınma Yolu Projesi kapsamında Türkiye'nin ev sahipliğinde Irak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar'ın katılımlarıyla düzenlenen 1. Bakanlar Konseyi Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu.
Bakan Uraloğlu, modern ekonominin başlıca özelliğinin çok uluslu üretim, ülkelerarası finansal akımlar ve uluslararası ticaret hacminin çok büyük boyutlara ulaşması olduğunu kaydederek, "Kimse artık tek başına zengin değil ya da kendi kendine yetmiyor. Kapılarını örtersen, gözlerini, kulaklarını kapatarak dünyadaki gelişmelere uzaktan bakarsan, dost edinmezsen bugünün dünyasında yerin yok. Herkesin elinde pastaya katacağı güzel tatlar ve pastadan alacağı payı var. Devir artık "kazan-kazan" devri…Ulaşım sektörü ise kazan-kazan devrinin en önemli dinamosudur." dedi.
"Projeyi hep birlikte ve etraflıca değerlendirme imkânı bulduk"
Bakan Uraloğlu, sadece ulaşım ve lojistik sektörlerinin geleceği için değil 4 ülkenin ekonomik ve sosyo-kültürel geleceği için de bir araya geldiklerini belirterek, "Çünkü, ülkelerimiz için vazgeçilmez olan ekonomik iş birliklerinin tesisi ve dış ticaret faaliyetlerimizin gelişmesi için ulaşım olanaklarının güvenli, kesintisiz ve hızlı olması çok önemlidir." ifadelerini kullandı. Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 22 Nisan 2024 tarihinde Irak'a gerçekleştirilen ziyaret kapsamında Türkiye, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar olarak "Kalkınma Yolu hakkında Ortak İş Birliği Mutabakat Zaptı'nı" imzaladıklarını anımsatarak, "Bu Mutabakat Zaptı ile dört ülke arasında Kalkınma Yolu Projesi çerçevesinde Bakanlar Konseyi'ni kurma kararı almıştık. Bugün de Türkiye olarak bu konseyin ilk toplantısına ev sahipliği yaptık. Kalkınma Yolu Projesi ile ilgili dört ülkenin iş birliğini en üst seviyeye çıkaracak olan bu konsey vasıtası ile projeyi hep birlikte ve etraflıca değerlendirme imkânı bulduk." şeklinde konuştu.
Atılacak adımlar belirlendi
Uraloğlu, Türkiye ve Irak üzerinden kesintisiz ve hızlı bir şekilde yapılacak taşımacılığın tesis edilmesinin ulaştırma koridorlarına katkısını ele aldıklarını vurgulayarak, "İlerleyen dönemde bu alandaki iş birliğimizin somut çıktılarını ortaya koymaya yönelik atılacak adımları da belirledik. Birlikte hareket etmek ve planlarımızı hızla hayata geçirmek adına konseyin faaliyetlerini önemsiyoruz. Ayrıca, ilk toplantımız olması sebebiyle, Kalkınma Yolu Projesi kapsamında oluşturulan Bakanlar Konseyinin yönetim ve işleyiş mekanizmalarının belirlenmesi ve bu konuda gelecekteki yol haritasını ele aldık." diye konuştu.
"Kalkınma Yolu çok önemli bir proje"
Kalkınma Yolu Projesi kapsamında kurulan bu Konseyin bünyesindeki toplantıların devam edeceğinin altını çizen Uraloğlu, "Proje kapsamındaki iş birliğimizin daha da güçlenerek ilerleyeceğine inancım tamdır. Kalkınma Yolu Projesi sadece bu dört ülke için değil hem bölge coğrafyası için hem de küresel tedarik zincirleri açısından çok önemli bir projedir." dedi. Projenin sadece bir ulaştırma projesi olmadığını, bölgenin refah ve istikrarını artıracak çok daha geniş kapsamlı bir proje olarak ön plana çıktığını belirten Uraloğlu, "Kalkınma Yolu Projesi ile Irak'ta inşa edilen FAV Limanı'ndan Londra'ya kadar kara ve demir yolu ile Avrupa'nın her ülkesine kesintisiz ulaşım sağlayacağız. Asya ile Avrupa arasındaki seyahat süresini Türkiye üzerinden önemli ölçüde azaltacağız. FAV Limanı'ndan yola çıkacak bir geminin Süveyş Kanalı üzerinden Avrupa'ya ulaşması arasında geçecek olan süre ile Kalkınma yolu üzerinden aynı yükün Avrupa'ya ulaşması arasında 15 günlük bir kazanım sağlanacak." diye konuştu.
"Çin'den kalkıp Ümit Burnu'na dönen gemiler de 35 günde ulaştıkları Londra'ya yaklaşık 45 günde ulaşıyor"
Kovid-19 pandemisiyle küresel tedarik zincirlerinde başlayan dönüşümün devamında, 2022 yılında başlayan Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgenin lojistik haritasındaki değişim sürecini de hızlandırdığını kaydeden Uraloğlu, "Yine, 2023 yılının Ekim ayında başlayan İsrail-Filistin savaşıyla birlikte, Kızıldeniz Bölgesi'nde yaşanan güvenlik krizi sonucunda Süveyş Kanalı'nda ticari gemi geçişleri sıkıntıya girdi. Bu güzergâh küresel denizcilik şirketleri tarafından tercih edilmemeye başladı ve bunun yerine Ümit Burnu'na yöneldiler. Çin'den kalkıp Ümit Burnu'na dönen gemiler de 35 günde ulaştıkları Londra'ya yaklaşık 45 günde ulaşıyor. Burada da 10 günlük bir artış var ve bu yüzde 30 civarında maliyet artışı demek. Dolayısıyla biz mesela bugün Kalkınma Yolu Koridorunu bitirmiş olsaydık bu tür maliyetler de düşmüş olacaktı." ifadelerini kullandı.
Kalkınma Yolu'nun sadece uygun maliyetli ve kısa süreli bir ulaştırma koridoru sunmakla kalmayacağını, aynı zamanda mevcut ulaştırma koridorlarının tamamlayıcısı da olacağını belirten Bakan Uraloğlu sözlerine şöyle devam etti:
"Doğu batı yönündeki koridorları kuzey güney yönünde de bağlayacak. Böylece, global ticaret sistemine doğrudan katkı sağlayacak olan Kalkınma Yolu Projesi katılımcı bütün ülkelerin kalkınmasına ve gelişmesine de katkı sağlayacak. Tüm bu açılardan düşünüldüğünde, oluşturduğumuz Bakanlar Konseyinin son derece önemli bir misyon üstlendiği aşikardır. Kalkınma Yolu Projesi Bakanlar Konseyinin bu dört ülke ve bölge coğrafyası için hayırlı olmasını diliyor ve değerli mevkidaşlarım başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum." (İLKHA)