Sanal ortamda çocuk şiddeti, cinsellik ve küfür gibi uygunsuz ve zararlı içeriklerle karşılaşabiliyor.
Sosyal medyanın aktif bir şekilde insanların hayatına girmesiyle birlikte, bu mecralarda uygunsuz ve zararlı görsellerin bulunduğu içeriklerin paylaşılması çocukların mahremiyeti açısından büyük tehlike oluşturuyor.
Psikolog Hipnoterapist Sinan Sayar, sanal ortamdaki zararlı içeriklerle ilgili İLKHA’ya konuştu.
“İnternet kullanımı hem çocuklar hem de yetişkinler arasında çok yaygın”
Sayar, “21. yüzyıldayız. İnternet kullanımı hem çocuklar hem de yetişkinler arasında çok yaygın. 2 hafta önce Instagram’a bir filtreleme getirilmişti ve erişim kısıtlanmıştı. Biz yetişkinler çocuklarımız için sosyal medyada TikTok, Instagram ve YouTube’de filtreleme yapmamız gerekiyor. Haddinden fazla zararlı içeriklerin var olduğunu bilmekteyiz. Bu tür paylaşımların var oluşu, bu konuda insanların daha esnek olmasını zamanla sağlıyor. Çünkü maruz kalınan şey sizin hayatınızın içerisine alışkanlık olarak var olmaya devam ediyor. Hiç küfür etmeyen bir insanın hem sosyal medyada hem TikTok’ta hem YouTube’de hem arkadaşları arasında hep küfre maruz kalması kişinin belli bir zamandan sonra küfür etmeye meyilli olacağını görebilirsiniz. Bunların arasında taciz de var. Bu paylaşımların hepsi insanları özendirmeye de başlıyor. Sanki bunun çok güzel ya da doğru olduğunu akredite ediyor. O yüzden internet çağında sosyal medyada bu tür konuların engellenmesi ve bu davranışların azalması için biz yetişkinler olarak kendimiz filtreleme yapmalıyız.” dedi.
“Oyunla o kadar çok vakit geçirmeye çalışıyor ki gerçek hayatın da böyle olabileceğini varsayıyor”
Eskişehir'de oyunun etkisi altına girerek bıçaklı saldırı girişimde bulunulması olayının maruz kalma ile alakalı olduğunu belirten Sayar, “Bilgisayar oyununda kişi çok kolay bir şekilde araba çaldığını, insanları vurduğunu ve polisten kurtulduğunu görüyor. O kişi bu oyunla o kadar çok vakit geçirmeye çalışıyor ki gerçek hayatın da böyle olabileceğini varsayıyor. Bu yüzden önüne çıkan 3 kişiyi bıçaklayıp muhtemelen oyundaki gibi kaçabileceğini zannediyor. Böyle talihsiz olaylar yaşıyoruz. Bu olayın da maruz kalmayla alakalı olduğunu düşünüyorum çünkü kişi bir şeye ne kadar maruz kalırsa, o kişi onunla yüzleşmek zorunda kalır.” diye konuştu.
“Önemli olan kullanılan teknolojiyi yararlı bir şekilde kullanabilmek”
Teknolojik aletlerin hepsinin verimli bir şekilde kullanılması yönünde bilinçlendirme çalışmalarının yapılması gerektiğini dile getiren Sayar, “21. yüzyılda ekran kullanılmaması gibi bir durum söz konusu değil. Bizim yetişkinlere de çocuklara da ergenlere de küçük yaştaki çocuklara da tavsiyelerimiz var. Önemli olan kullandığınınız interneti, telefonu ve teknolojiyi yararlı bir şekilde kullanabilmek. Eğer üniversite sınavına hazırlanıyorsanız YouTube üzerinden dersleri ve konuları anlayabilirsiniz ama aynı zamanda Tik Tok veya YouTube’de kültür olarak karşı olduğumuz, ahlaki olarak kabul görmediğimiz videoları izleyip kendinizi maruz bırakarak bu şekilde konuşmaya ve davranmaya da devam edebilirsiniz. Bu yüzden teknolojik aletlerin hepsinin verimli bir şekilde kullanılması için kişinin aslında hem kendisini hem de etrafını bu konuda kesinlikle bilinçlendirmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)