TÜİK, 2024 yılının ikinci çeyrek yapı izin istatistiklerini açıkladı. Nisan-haziranı kapsayan dönemde ruhsat sayısında sert bir düşüş yaşandı.
Önceki yılın aynı çeyreğine göre; belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen bina sayısı yüzde 22,7, daire sayısı yüzde 28,9 ve yüzölçümü yüzde 30,9 azaldı. İkinci çeyrekler karşılaştırıldığında pandemi dönemi haricinde 2009'dan beri en düşük izin rakamları ortaya çıktı.
İnşaat Mühendisleri ve Sanayicileri İşadamları Derneği (İMSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Demir, konuyla ilgili İLKHA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
TÜİK’in verileri çok önemli olduğunu ifade eden Demir, barınma gibi zaruri bir ihtiyaç olan konut satışlarındaki düşüş, tablonun ne kadar vahim olduğunu gösterdiğini belirtti.
"Konut satışları 20 yılın en düşüğünde"
Uzun süredir inşaat sektörü daraldığını belirten Demir, "Geldiğimiz noktada son 20 yılın en düşük satışları gerçekleşti. Gözüken satış rakamlarının her ne kadar istatistik gibi veri olsa dahi reel olarak şu yönde de bir farklılık gözüküyor. Geçmiş dönemlerdeki satış rakamlarının neredeyse yarısı ilkel, yarısı ikinci el satışlardaydı. Şu an maalesef geldiğimiz noktada satışların neredeyse üçte ikisi ikinci el, üçte biri birinci el. Bu da yeni üretimin üretilen konutların her geçen gün azaldığını gösteriyor. Azalan rakamın ruhsat boyutuyla, inşaat ruhsatı boyutuyla da azaldığını çok net bir şekilde görüyoruz." dedi.
"Konuttaki tablo can güvenliği için tehdit"
Önümüzdeki süreçte kamunun kayda değer katkılarıyla bu süreci aşılması gerektiğini söyleyen Demir, "Çünkü bilim adamlarının ifadeleri beklemediğimiz ama maalesef gerçek olan bir depremin kısa süre içerisinde olma ihtimalini göz önünde bulunduruyorlar. 6 milyonu aşkın riskli yapı stoku sorunu söz konusu. Çevre Şehircilik Bakanlığımızın ifadesiyle 2 milyonu çok riskli yapıdan oluşmakta. Bizim bunları acilen dönüştürmemiz gerekiyor. Bunu dönüştürecek olan da inşaat sektörü, inşaat sektörünün mutlaka bir an evvel ivme kazanıp bu riskli yapı stokunu bertaraf edecek şekilde canlanması gerekiyor." şeklinde konuştu.
"Sıkıntılı bir süreç bizi bekliyor"
Ülkenin her yıl 1 milyon 100 bin konuta ihtiyacı olduğunu belirten Demir, "Artan nüfus ömrünü tamamlayan konutlar ve göçlerden dolayı 1 milyon 100 arası bizim konut üretmemiz lazım. Maalesef bu sayıyı neredeyse yarı olanına oranına düştü. Konut barınma, barınma zaruri bir ihtiyaçtır. Her zaruri ihtiyacın karşılanması gerektiği gibi konutunda karşılanması gerekiyor. Konutun diğer zaruri ihtiyaçlardan farkı şudur. Biraz talebi öteleyebilirsiniz. Belirli bir süre öteleyebilirsiniz. Ondan sonrasını eğer bu zaruri barınma ihtiyacı karşılanmadığı takdirde bir krize dönüşür. Önümüzdeki süreçte sıkıntılı bir süreç bizi bekliyor. Kira fiyatları aldı başını gidiyor. Çünkü şöyle bir analiz yapılıyor. 3+1 dairenin şu an beş milyondan aşağı satılan bir daire yok. 5 milyonluk bir gayrimenkulün getirisini düşündüğünüz takdirde vatandaş daire sahibini tatmin etmeyen bir kira söz konusu. 25-40 bin arasındaki bir kirada sabit gelirli için çok afaki rakamlar. Dolayısıyla böyle sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Bu süreci atlatmak için arsa sorununu mutlaka çözmemiz gerekiyor." diye belirtti.
"Devletten sektör olarak beklentilerimiz var"
Kamunun konut kredileri başta olmak üzere çözüm üretmesi gerektiğini ifade eden Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Devletin en üst seviyesindekilerin ifadelerine göre Marmara bölgesindeki bir deprem ülkenin beka sorunu. Böyle bir sorunla karşılaşmamak için ülkenin istikbali açısından inşaat sektörünü mutlaka canlandırmamız gerekiyor. Bu konuda devletten sektör olarak beklentilerimiz var. Özellikle konut kredisiyle ilgili acilen çözüm üretilmesi gerekiyor. Kentsel dönüşümle ilgili alınmış olan çok kısa bir kararlar olmasına rağmen hala az da olsa süreci sekteye uğratan bazı durum mevzuatlarla ilgili bazı durumlar söz konusu. Bu şekildeki sorunlar çözüldüğü takdirde sektörün önü açıldığı takdirde önümüzdeki süreçte bu olumsuz risk yapısı sonu inşallah birlikte bertaraf edeceğiz." diye konuştu. (İLKHA)