Siyonist işgal rejiminin savunmasız Filistinli Müslümanlara yönelik vahşi saldırıları devam ederken özelde Gazze genelde ise tüm Filistin'de soykırımı devam ediyor. 40 binden fazla insanın katledildiği Gazze'de 7 Ekim'den bu yana şehid edilen gazeteci sayısı ise 170'e yükseldi.
Yapılan araştırmalara göre, Kore Savaşı (1950-1953) 17 gazeteci, 2. Dünya Savaşı (1939-1945) 69 gazeteci, Vietnam Savaşı (1955-1975) 63 gazeteci ve Rusya Ukrayna Savaşı (2022-…) 17 gazeteci öldürülürken, Gazze'de 7 Ekim 2023'ten bu yana şehid edilen gazeteci sayısı 170 ve bu sayı her geçen gün artmakta.
Gazetecilerin yanı sıra 7 Ekim'den bu yana şehid edilen Filistinli sayısı 40 bini geçti. Bu sayı Gazze nüfusunun yüzde 1,8'ine denk geliyor.
Doğru Medya Ankara Temsilcisi Mehmet Sait Özcan ile Medya Basın Federasyonu (MBF) Genel Başkanı İbrahim Yaman, İLKHA muhabirine işgal rejiminin Gazze'de sürdürdüğü katliamlara artık sessiz kalınmaması gerektiğini söylediler.
"Gazze'de maalesef enkaz altında olanlarla birlikte 50 bin insanın hayatını kaybettiğine şahit olmaktayız"
Mehmet Sait Özcan
Gazze'de büyük bir yıkım ve büyük bir soykırım olduğunu hatırlatan Doğru Medya Ankara Temsilcisi Mehmet Sait Özcan, "Dünyanın belki pek nadir şahit olduğu bir olaya günümüzde şahitlik ediyoruz. Yaklaşık 11 aydır 40 binden fazla insan, siyonist israilin saldırıları neticesinde hayatını kaybetti. Bebeklerin, çocukların, kadınların evleri başlarına yıkılarak vahşice katledilmesi... 10 aydır hiçbir ülkenin müdahale edemediği Gazze'de maalesef enkaz altında olanlarla birlikte 50 bin insanın hayatını kaybettiğine şahit olmaktayız. Bu 50 bin insanın katledilişini çeken, şahit olan, belgeleyen ve canlı yayınlarla dünyaya servis eden gazeteciler katledildi. Bu saldırılarda 170 gazeteci hayatını kaybetti şehid oldular." dedi.
"AB ve Amerika gibi ülkeler siyonist israile silah desteğiyle 170 gazetecinin de katili durumuna geçtiler"
Uluslararası kuruluşlar, Birleşmiş Milletler, insan hakları kuruluşları, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) bu süreçte işlevsiz kaldığına dikkat çeken Özcan, şunları katardı:
"Sözde gazetecileri savunan her fırsatta Türkiye'deki sözde gazetecilerin savunucusu olan Avrupa Birliği ve Amerika gibi ülkeler maalesef siyonist israile silah desteğiyle aslında bu 170 gazetecinin de katili durumuna geçtiler. Peki nerede bu gazetecileri savunduğunuz, değerleri savunduğunuz ve insan haklarını savunduğunuz durumlar? Maalesef bunların tümünün yalan olduğunu gördük. Bu son 10 ayda 7 Ekim'den sonra Birleşmiş Milletlerin aslında daimi 5 üyenin kontrolünde olduğunu Amerika'nın, İngiltere'nin, Almanya'nın Fransa'nın ve İtalya'nın israile tam anlamıyla silah desteği sağladığını, siyasi irade ortaya koyduğunu ve hiçbir İslam ülkesinin müdahale etmemesi için bölgeye askeri sevkiyat yaptığını görmekteyiz. Tüm bunlar siyonist israilin Filistin'i tamamıyla işgal etmesi, o toprakları ele geçirmesi sözde büyük israil devleti kurması için yardımcı olmaya çalışıyorlar. Son 10 aydır da ortaya koydukları tavır tutum ve sözde ateşkes için çabalamalar hepsinin yalan olduğunu da görmekteyiz. Amerika'nın sözde barış için ateşkes antlaşmaları için devreye girdiğini ancak tüm bu girişimlerin Gazze'de sivil katliamların devam etmesini Gazze topraklarının tamamının işgal edilmesi için aslında siyonist israile zaman kazandırma olduğunu da görmekteyiz. Bu durumda aslında oynana bir tiyatro var. Bu tiyatroda Amerika ve batılı Avrupa ülkeleri destek verdikleri siyonist terör oluşumu israile birlikte hareket etmekte."
"Soykırımın durdurulması için de ne gerekiyorsa ortaya konmalıdır"
Özcan, "Maalesef İslam ülkeleri ve Arap ülkeleri de büyük bir acizlik ve büyük bir utanç içerisinde beklemekteler. Bırakın Avrupa ülkelerinin siyonist israile silah desteği sağladığı gibi bir silah desteği sağlamayı Gazze'ye Refah üzerinden yardım tırlarını dahi içeri sokamadılar. Maalesef Gazze'de büyük bir açlık ve büyük bir yıkım var. Hastaneler, camiler, okullar yıkıldı. Bebeklerin ve çocukların bedenleri parçalandı. Halen hiçbir İslam ülkesi müdahale etmiş değildir. Tüm İslam ülkelerine seslenmek gerekiyor. İslam ülkeleri artık bir araya gelmeli ve güçlerini birleştirmeli. Nasıl ki sürekli Birleşmiş Milletlerin işlevsiz olduğu dile getiriliyor artık İslam ülkeleri de kendi NATO gücünü kurması gerektiği Birleşmiş Milletler gibi bir kurumunu oluşturması gerektiği ve Amerika'ya Avrupa'ya karşı siyasi irade sergileyebilecek potansiyel taşımaları gerektiğinin zamanı gelmiştir. Yoksa Gazze ölür sonrasında Lübnan, ardından Suriye, Türkiye ve İran sırasıyla bütün İslam ülkeleri işgal edilir. Bu bakımdan Müslümanların teyakkuzda olması gerekir. İslam ülkelerinin birlik içerisinde hareket etmesi gerekir. Bu soykırımın durdurulması için de ne gerekiyorsa ortaya konmalıdır." ifadelerine yer verdi.
"Siyonistler gazetecileri öldürerek ekranları karartmaya çalışıyorlar"
İbrahim Yaman
Özgür basını hiçbir gücün susturamayacağını söyleyen Medya Basın Federasyonu (MBF) Genel Başkanı İbrahim Yaman, "170 gazeteci meslektaşımız şehid oldu. Biz zor bir işte mesleğimizi icra ediyoruz. Mesleğimiz zor. Gazetecilik çok zor bir meslek. Millet bizi çok basit haberlerde izliyor. Bugün savaş bölgesinde 170 tane gazetecinin ölmesi ne demek biliyor musunuz? Gazeteci meslektaşlarımız şehid edilmesin bırakın işimizi yapalım. Ey israil bırak artık peşimizi gazetecileri öldürme. Gazeteciler orada işlerini yapsınlar. Gazeteciler orada ne gerekiyorsa haberlerini yapsınlar. Biz bağımsız gazetecilik yapıyoruz özgürüz. Özgür gazetecilik çok önemlidir. Siyonistler medyayı susturmaya çalışıyorlar. Siyonistler gazetecileri öldürerek ekranları karartmaya çalışıyorlar. Gazze'deki zulmü vahşeti göstermek istemiyorlar. Onları hesabı varsa Allah'ın da hesabı vardır." dedi.
"Bizim mermimiz silahımız kameramız ve mikrofonumuzdur"
Dünya'da yaşanan savaşların hiçbirinde Gazze soykırımındaki gibi gazeteci katliamı yaşanmadığına dikkat çeken Yaman, "Geçmişte yaşanmış dünya savaşlarından örnekler var. Savaşlarda Gazze'de öldürüldüğü kadar gazeteci öldürülmemiş. Dünya'da yaşanan savaşlarda 17-50 arası gazeteci öldürülmüştür. Ölen gazetecilerin çoğu da kazalardan ölmüştür. Ama bugün Gazze'de 170 tane gazeteci ölmesi ne demek biliyor musunuz? Ekranlarımızı karatmak istiyorlar. Görüntü aldırmıyorlar. Biz bir ölürüz bin diriliriz. Meslektaşlarımız ortaya canlarını koyuyor. Silahımız yok. Mermi sıkacak elimizde bir şey yok. Bizim mermimiz silahımız kameramız ve mikrofonumuzdur. Meslektaşlarımız orada koşturup haber yapıyorlar. Dünya bu haberleri izlesin burada bir vahşet ve zulüm var. Bu vahşet ve zulmü gerekirse ölerek de olsa duyuruyorlar. Bizi susturamazlar ve bizi karartamazlar. Bizi öldürmekle bitiremezler. Bir ölür bin diriliriz bizi öldürmekle bitiremezsiniz. Biz bitmeyiz." diye konuştu. (İLKHA)