Eğitimci-Yazar Korkut Daban, İLKHA'ya verdiği yazılı röportajda, Bangladeş'teki güncel durumu ve Hasina Hükümeti tarafından uygulanan kota uygulamasının etkilerini inceleyerek önemli tespitlerde bulundu.
Coğrafyanın, sadece fiziksel sınırları değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik kaderleri de şekillendirdiğine vurgu yapan Daban, Bangladeş'in mevcut ekonomik ve sosyal zorluklarını ele aldı.
Bölgedeki zulüm ve ayrımcılıkla ilgili önemli değerlendirmelerde bulunan Daban, "Polis güçlerinin, haklarını arayan öğrencilere karşı doğrudan ateş açması, hükümetin baskıcı politikalarını ve halkın yaşadığı sıkıntıları daha da görünür kılıyor." tespitine yer verdi.
"Coğrafya kaderi şekillendirir"
Eğitimci-Yazar Daban, "Dünya üzerinde Habil ve Kabil'in kavgasından bu yana birçok savaş ve zulüm yaşanıyor. Müslümanların çoğunlukta olduğu coğrafyalar, bu çatışmalardan en çok etkilenen bölgeler arasında yer alıyor. İbn-i Haldun'un 'Coğrafya Kaderdir' sözü, bu bağlamda günümüz koşullarında daha da geçerlilik kazanıyor. Coğrafyanın, sadece fiziksel sınırları değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik kaderleri de şekillendirdiğini görüyoruz." dedi. Daban, bu sözün, Bangladeş gibi tarihsel olarak sorunlu bölgelerde daha anlamlı hale geldiğini vurguladı.
"Bangladeş'te kota sistemi adaletsizliği derinleştiriyor"
Bangladeş'in bağımsızlığını kazanmasının ardından yaşadığı ayrımcılığa dikkat çeken Daban, "Bangladeş, 1971 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra, çeşitli ayrımcılık ve adaletsizliklere maruz kaldı. Özellikle eğitim ve iş alanlarında uygulanan kota sistemleri, geniş bir halk kesiminin haksızlığa uğramasına neden oldu. Kota sistemi, sadece belirli gruplara fırsat tanırken, geri kalan büyük kitlelerin fırsatlarını kısıtlıyor. 2018'de kaldırılan kota sistemi, 2024 Temmuz'unda yeniden yürürlüğe girdi ve bu durum, halk arasında büyük bir huzursuzluk yarattı. Bu uygulama, eğitimde ve kamu hizmetlerinde adaletsizliğin devam etmesine neden oluyor." dedi. Daban, kota sisteminin, özellikle eğitim kurumlarında eşitsizliğe yol açtığını ve geniş bir kitleyi mağdur ettiğini belirtti.
"Protestoların şiddetle bastırılması halkı derinden etkiliyor"
Daban, son dönemde yaşanan protestolara da değinerek, "Protestolar sırasında çok sayıda insan hayatını kaybetti, binlerce kişi yaralandı. Bu protestolar, kota sistemine karşı bir direnişi ve adaletsizliklere karşı halkın tepkisini gözler önüne seriyor. Ancak bu eylemler, hükümet tarafından şiddetle bastırılıyor ve bu durum, halkın yaşadığı sıkıntıları daha da derinleştiriyordu. Polis güçlerinin, haklarını arayan öğrencilere karşı doğrudan ateş açması, hükümetin baskıcı politikalarını ve halkın yaşadığı sıkıntıları daha da görünür kılıyordu." şeklinde konuştu. Daban, bu şiddetin, halkın genel refahını ve toplumun huzurunu tehdit eden bir durum olarak değerlendirildiğini dile getirdi.
"Ekonomik ve sosyal sorunlar Bangladeş'i derin krizlere sürüklüyor"
Bangladeş'in mevcut ekonomik ve sosyal zorluklarını detaylandıran Daban, "Bangladeş, doğal kaynakları ve potansiyeli ile dikkat çeken bir ülke. Pirinç, Hint keneviri ve sebze üretiminde zengin bir ülke olmasına rağmen, ekonomik sorunlar ve sosyal eşitsizlikler, bu potansiyelin gerçekleştirilmesini engelliyor. Ülkenin asgari ücreti sadece 105 Euro (yaklaşık 3700 TL) civarında ve bu durum, birçok kişinin geçim sıkıntısı yaşamasına neden oluyordu. Ayrıca, halkın yüzde 40'ı temiz suya erişim sorunları yaşıyordu. Bu ekonomik zorluklar ve sosyal eşitsizlikler, kapitalist güçlerin ve uluslararası istihbarat örgütlerinin iç karışıklıkları körüklemesiyle daha da derinleşiyordu." dedi. Daban, bu sorunların, ülkenin kalkınma sürecini engellediğini ve halkın yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürdüğünü ifade etti.
"Gelecek için adil bir kota sistemi şart"
Son olarak, Daban, "Bangladeş'te eğitim ve iş alanında fırsat eşitliği sağlanarak, halkın genel refahını artırabilir. 1971'de bağımsızlığını kazanmış ve potansiyel taşıyan bir ülkenin, bu adımlarla gelişim göstermesi mümkün olacaktır. Bizler, Bangladeş halkının yanında olmayı sürdürecek ve ülkenin en kısa sürede huzura kavuşmasını temenni edeceğiz." şeklinde sözlerini sonlandırdı. (İLKHA)