Türkiye'de 2 Ağustos sabahı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından Instagram'a getirilen erişim engeli yasağı sürüyor.
Dünyanın en çok kullanılan sosyal medya platformlarından Instagram'a 2 Ağustos Cuma günü itibariyle Türkiye'de girilemiyor.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından erişim kısıtlaması getirilen Instagram'ın listedeki hassasiyetlere uyması durumunda açılabileceği ifade edildi.
Konuyla ilgili Psikolojik Danışman Fatma Kaya, İLKHA muhabirine önemli değerlendirmelerde bulundu.
"Bir şeye fazlaca zaman ayrıldığında, ölçü kaçırıldığında bağımlılığa dönüşüyor"
Sosyal medyalarda birden fazla uygulama olduğunu söyleyen Kaya, "Özellikle Instagram üzerinde çok fazla yoğunlaştık. Bu dönemde onu fark ettik. Eksikliğiyle gerçekten de bir boşluğa düştük. Özellikle reklam şirketleri, oradan kendi tanıtımını yapan firmaların aslında bir B planının olması gerekiyordu. İnsanlar boşluğa düştü. Ne yapacağını şaşırdılar. Çünkü gerçekten çok fazla sosyal medyaya zaman ayrılıyor. Ciddi anlamda insanlarda bir boşluk yarattı. Bir şeye çok fazla bağlı kalmamak gerekiyor. Bir şeyde fazlaca zaman ayırdığımızda işte o ölçüyü kaçırdığımızda bu bizde bağımlılığa dönüşüyor. Artık kontrol bizim elimizden çıkıyor. Tamamen o farklı bir nesne üzerinde bağ kuruyoruz. Bu şekilde olduğunda tabii ki ne oluyoruz? Sanki hani dünyamız başımıza yıkılmış gibi. Farklı bir alternatifimiz yokmuş gibi. Sanki bizim için en kötü şey olacakmış gibi. Bunun sonucunda kaygılara, düşüncelere girebiliyoruz." ifadelerini kullandı.
"Instagram'ın kapatılması her ne kadar dezavantajlı görünse de avantajları da var"
Instagram'ın kapatılmasının her ne kadar dezavantajlı görünse de avantajlarının da olduğunu söyleyen Kaya, "Bu dönemde aslında bir şeyler olmadan da yapabildiğini, farklı şekillerde değerlendirme yoluna girme, farklı platformlardan faydalanma, farklı arayışlara girme, sosyalleşme yönlerini daha da güçlendirme gibi fırsat tanıdığı imkanlar da mevcuttur. Sosyal medya çok kolay erişilebilir. Sosyalleşmek, reklam ve tanıtım adında dünyanın diğer ucuna kadar erişebileceğiniz bir platform. Bu konuda bize avantaj sağlıyordu ama beraberinde daha fazla zararlarının mevcut olduğu bir uygulamadır." şeklinde konuştu.
"Instagram'ın olmayışı insanların kendi kimliğini bulmaları, sosyalleşmeleri için bir adımdır"
İnsanların, Instagram da birbirlerini kıyaslamak için yarış halinde olduğunu dikkati çeken Kaya, "Orada gerçekliği yansıtma söz konusu olabiliyor. Bazen insanlar hatta buna göre yapılan araştırmalarda depresyon oranının Instagram kullananlarda daha fazla olduğu görüldü. Çünkü kendilerini yetersiz hissediyorlar. Geride kalmış hissediyorlar. Çünkü diğerlerinden eksik kaldığını düşünerek bu şekilde farklı olmak istemediği kimliğe görünebiliyorlar. Bu da çok sağlıklı bir kimlik yaratmıyor. Bu dönemde Instagram'ın olmayışı insanların kendi kimliğini bulmaları, sosyalleşmeleri için bir adımdır." diye belirtti.
"Sosyal medyadan sosyalleşmek, sosyallik olmuyor"
Kaya, "Sosyalleşmek reklam tanıtımlarını oradan yapmak her ne kadar hızlı dönüş sağlasa da insanların sosyal çevresini artırıyor. Sosyal medyadan sosyalleşmek sosyallik olmuyor. Aksine asosyallik oluyor. Bu dönemde işte birbirine gitmeleri bir sosyal ortamda oturma konusunda vesaire sohbet etme gibi şeyler bağlarımızı güçlendirecek bir nitelikte. Onun dışında yapmayı ertelediğimiz şey olabilir. İnsanlar kendilerine hedefler belirliyorlar ama elinin altında telefon sosyal medyaya sürekli bakma ihtiyacı duyuyor." dedi.
"İnsanın istediği ve ertelediği şeyleri gerçekleştirmek için fırsat"
İnsanların ister istemez uygulamalara girdiğini söyleyen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bazen hiçbir şey olmadığı halde bildirim gelmediği halde ister istemez otomatik olarak uygulamalara gidebiliyor. Böylesi bir durumda ne olacak? Bir iki kere eli otomatik olarak uygulamalara geçecek ama uygulamanın aslında yanıt vermediğini gördüğünde beyni artık onu kabullenecek. Instagram uygulaması artık kapalı. Buna erişim sağlayamaz. Bundan sonraki süreçlerde artık daha az telefon alma gereği duyacak. Bu şekilde o zamana farklı şekillerde değerlendirme gereği duyacak. İstemeden de olsa 'bir kitap okuyayım ya da bir şey yapayım, film izleyeyim.' Böyle aslında çoktandır yapmayı istediği ve ertelediği şeyleri gerçekleştirmek için kendi kendine aslında fark etmeden fırsat yakalamış olacaktır." diye konuştu. (İLKHA)