AFAD ile Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan "Türkiye Diri Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi" projesi, TÜBİTAK tarafından yürütülüyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi yürütücülüğünde öncelikle Bozova Fayı'nı çalıştıklarını anlatan Sümer, şöyle konuştu:
"Bu önemli, çünkü Atatürk Barajı'na yakın bir fay. Uzunluğu itibariyle 55 kilometrelik bir fay ve 7 şiddetine varan bir deprem üretebilir. Atatürk Barajı'na etkisiyle ilgili önemi dolayısıyla biz öncelik olarak Bozova Fayı'nı öne çektik. Bu fayın geçmişini anlamaya yönelik bir sene önce bilimsel çalışmalar başlattık. Yaklaşık bir aydır burada 5 farklı alanda çalışıyoruz. Bizim hendek dediğimiz kazılar yaparak, fayın içine bakarak, o fayın deprem tarihçesi ile ilgili veriler elde ediyoruz. Bu projenin sonucunda, 8-9 ay sonra laboratuvar çalışmaları da bittiğinde, biz bu fayla ilgili çok daha fazla bilimsel veriye sahip olacağız."
"Atatürk Barajı bendini fay kesmiyor"
Sümer, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Bozova Fayı konusunda gerçek dışı büyük spekülasyonların yapıldığına dikkati çekti.
Fay hattının, Atatürk Barajı bendini kesmediğinin altını çizen Sümer, "Bu çok önemli. Depremlerde iki hasar oluşuyor, birisi yüzey yırtılması diğeri dalgadan kaynaklı. Dolayısıyla biz en azından Atatürk Barajı'nın bendini kesen bir fay riskinden kurtulmuş durumdayız. Atatürk Barajı bendi ve özellikle havzanın güneyiyle ilgili bir baskınla ilgili bir tehlike olur mu? Bu çalışmanın sonunda ortaya çıkartılacak. Atatürk Barajı önemi dolayısıyla Bozova Fayı araştırması öncelikli fay olarak ilan edildi." şeklinde konuştu. AA