Türk, yaptığı açıklamada, Sahra Çölü ve güney Akdeniz üzerinden tehlikeli bir geçiş güzergâhına sahip olan Libya'da göçmen ve mültecilere yönelik yaygın ihlalleri kınadı.
İnsan kaçakçılığı, işkence, zorla çalıştırma, gasp, aç bırakma, alıkoyma ve toplu sınır dışı etme gibi suçlara atıfta bulunan Türk, göçmenlere yönelik ihlallerin devlet ve devlet dışı aktörler tarafından "büyük ölçekte ve cezasızlıkla işlendiğini" söyledi.
Cenevre'deki BM İnsan Hakları Konseyi'nde yaptığı konuşmada Libya'nın geçtiğimiz yılki insan hakları karnesine de değinen Türk, "Yetkilileri, sorularımıza derhal yanıt vermeye ve bu suçları tam olarak soruşturmaya çağırıyorum." dedi.
Toplu mezarın şüpheli kurbanlarının kimler olduğu veya alanın nasıl bulunduğu konusunda daha fazla ayrıntı vermeyen Türk'ün ofisinden bir sözcü de yetkililerden bilgi almadıklarını ancak konuyu incelemeye devam ettiklerini ifade etti.
Uluslararası Göç Örgütü mart ayında Libya'nın güneybatısında, Trablus'un 420 kilometre güneyindeki Vadi El-Cehriye'de bir toplu mezarda en az 65 göçmenin cesedinin bulunduğunu açıklamıştı.
Libya ve Tunus, Kuzey Afrika'dan savaşlardan ve insani krizlerden Güney Avrupa'ya göç etmeye çalışan insanların aygın olarak kullandıkları noktalardır. (İLKHA)