MEHMET ŞAKİR DİREKÇİ / DOĞRUHABER
Birleşmiş Milletler (BM) raportörleri, siyonist terör çetesine silah tedarik eden ülke ve şirketlere ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Siyonist terör çetesine silah ve mühimmat transferinin, ciddi insan hakları ve uluslararası insancıl hukuk ihlalleri oluşturabileceği, ülkeler için soykırım dahil uluslararası suç ortaklığı riski doğurabileceği belirtilen açıklamada, ülkelere ve şirketlere bu transferlerin acilen durdurulması yönündeki talep yinelendi.
SUÇ ORTAĞI ŞİRKETLER…
BM İnsan Hakları Konseyi ve BM raportörlerinin, işgalci terörist çeteye silah ile askeri teçhizat satışını, transferini ve yönlendirmesini durdurmaları yönünde ülkelere çağrıda bulunduğu hatırlatılan açıklamada, bu doğrultuda, siyonist rejime silah tedarik eden BAE Systems, Boeing, Caterpillar, General Dynamics Lockheed Martin, Northrop Grumman, Oshkosh, Rheinmetall AG, Rolls-Royce Power Systems, RTX ve ThyssenKrupp gibi silah üreticilerinin, mevcut ihracat lisansları altında yürütülseler dahi bu transferleri sonlandırmaları gerektiği yer aldı.
NETANYAHU VE GALLANT HAKKINDA "YAKALAMA KARARI" ÇIKARILMASI BAŞVURUSU
Açıklamada, "Bu şirketler israil ordusuna silah, parça ve mühimmat göndererek, uluslararası insan hakları ve uluslararası insancıl hukukun ciddi ihlallerine suç ortağı olma riskini taşıyor." ifadesi yer aldı.
Bu riskin, Uluslararası Adalet Divanının (UAD) makul bir soykırım riski olduğunu kabul ederek işgalci çetenin Refah'taki askeri saldırısını derhal durdurması yönündeki kararı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han'ın, işgal çetesi sözde başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında "yakalama kararı" çıkarılması için yaptığı başvuruyla daha da arttığı kaydedildi.
İŞTE O YÜZSÜZ FİNANS ŞİRKETLERİ
Açıklamada, bu silah şirketlerine yatırım yapan finans kuruluşlarından da hesap sorulabileceği belirtilerek, Alfried Krupp von Bohlen ve Halbach-Stiftung, Amundi Asset Management, Bank of America, BlackRock, Capital Group, Causeway Capital Management, Citigroup, Fidelity Management & Research, INVESCO Ltd, JP Morgan Chase, Harris Associates, Morgan Stanley, Norges Bank Investment Management, Newport Group, Raven'swing Asset Management, State Farm Mutual Automobile Insurance, State Street Corporation, Union Investment Privatfonds, The Vanguard Group, Wellington ve Wells Fargo & Company gibi yatırımcılara harekete geçme çağrısı yapıldı.
Soykırımcı siyonist terör çetesine silah ambargosu uygulanması ve yatırımcıların kararlı adımlar atması zorunluluğunun, ülkeler ve şirketler için her zamankinden daha acil olduğu da açıklamada vurgulandı.
SOYKIRIMA SİLAH KATKISI YAPAN ÜLKELER
Dr. Tolga Sakman AA için hazırladığı analizde konuyla ilgili şu ifadelere yer veriliyor:
“israil’in silah kapasitesinde kendi üretimlerinin yanında 2 ülkenin belirleyici rol oynadığı söylenebilir. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünün (SIPRI) raporuna göre, israil’e açık ara en büyük silah ihracatçısı olan Amerika Birleşik Devletleri (ABD), savunma sanayi ithalatının yüzde 69’unu sağlıyor. İkinci olan Almanya ise bu ürünlerin yüzde 30’unu tedarik ediyor. Üçüncü sıradaki İtalya da yüzde 0,9 payla israil savunma piyasasında yer alıyor. İngiltere, Fransa ve Avusturya gibi ülkeler de ithalatçılar arasında.
ABD, israil’e yılda yaklaşık 3,3 ila 3,8 milyar dolar değerinde askeri yardım sağlıyor. ABD’nin diğer müttefiklerine verdiği askeri destekler yıllara göre değişkenlik gösterirken israil’e karşı yardım miktarı son 10 yılda bariz bir şekilde istikrarlı kaldı.
Ancak bu rakam tek başına ilişkinin tüm karmaşıklığını veya yakınlığını açıklamaya da yetmez. İsrail, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Amerika’nın yurt dışı mali desteğini en fazla alan ülke oldu ve mevcut enflasyona göre düzeltilmiş rakamlarla 2023 yılına kadar toplam 158 milyar dolar aldı. Bununla birlikte ABD’nin yardımı, israil’in kendi silah endüstrisini geliştirmesine ve şu anda dünyanın en büyük silah ihracatçılarından biri olmasına da imkan sağladı.”
BM ÖZEL RAPORTÖRLERİ
BM özel raportörleri, İnsan Hakları Konseyinin özel mekanizmaları olarak tanınan sürecin bir parçası olarak biliniyor.
BM İnsan Hakları sistemindeki "bağımsız" özel mekanizmalar, Konseyin belirli bir ülkenin durumunu veya dünyanın herhangi bir yerindeki tematik sorunları ele alan bağımsız bilgi toplama ve izleme mekanizmaları olarak öne çıkıyor.
Kurumun bünyesinde bulunmayan özel mekanizmaların uzmanları, gönüllülük esasına göre ve bağımsız şekilde çalışmalarını yürütüyor.
SOYKIRIMIN SUÇ ORTAĞI OLMAKTAN KORKTULAR
İletişim Danışmanı ve Güney Afrika hükümetinin eski Medya Direktörü Mohamed Faizal Dawjee, daha önce AA muhabirine yaptığı açıklamada, birçok ülkenin siyonist çeteye silah satışını durduğuna dikkati çekerek, bu ülkelerin, mahkemenin "israil soykırım yapıyor" kararı vermesinden, buna dahil edilmekten ve soykırımın suç ortağı olmaktan korktuklarını söylemişti.
BATILI ÜLKELER ARTIK İNSAN HAKLARI HAKKINDA KONUŞAMAZ
Dawjee, bunun Gazze'de şu anda olanları insanların nasıl gördüğü üzerinde büyük bir etkisi olduğunu vurgulayarak, "Bir değişim var. Artık kesinlikle biliyoruz ki Batılı ülkeler bize gelip insan hakları, baskı ve özgürlük hakkında konuşamaz. Çünkü o haklarını bu şekilde davranarak kaybettiler, israil'i desteklediler ve Filistinlilerin soykırımının suç ortağı oldular." diye konuştu.