Filistin Esirler Cemiyeti: İŞGALCİLER, 640 ÇOCUĞU ALIKOYDU

Filistin Esirler Cemiyeti, siyonist rejimin Gazze'ye yönelik saldırılarının başlamasının ardından en az 640 çocuğu alıkoyduğunu, bu çocuklardan bazılarının serbest bırakıldığı, bazılarının ise hala hapiste tutulduğunu açıkladı. Zindanlardaki yaklaşık 250 çocuğun işkence gördüğü kaydedildi. İşgalcilerin, Ramallah'ta 7 yaşındaki bir çocuğu alıkoyduğu, çocuğun darp edildiği ve kasıtlı olarak evinden çok uzak bir noktaya bırakıldığı vurgulandı.

İŞGAL REJİMİ NUSAYRAT KAMPINA SALDIRDI!

İşgal ordusunun Gazze'nin merkezindeki Nusayrat Mülteci Kampı'na şafak vakti düzenlediği hava bombardımanında 7 kişi şehit oldu, çok sayıda kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre, işgalci rejimin Nusayrat Mülteci Kampı'na düzenlediği hava saldırısında 7 Filistinli şehit oldu ve onlarca kişi yaralandı. İşgal savaş uçakları, Gazze Şeridi'nin ortasındaki Deyr el-Belah kenti semalarında da yoğun uçuş yaptı. İşgal topçu birlikleri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinin batı mahallelerine saldırılar düzenledi.

REFAH'A HAVA SALDIRISINDA 9 FİLİSTİNLİ ŞEHİT OLDU

Uluslararası Adalet Divanının (UAD) saldırıları durdurma kararına rağmen işgal ordusu Refah'a yönelik saldırılarını sürdürüyor. İşgal ordusuna ait savaş uçaklarının, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentine düzenlediği saldırılarda katledilen Filistinlilerin sayısının 9'a yükseldiği, bazıları ağır olmak üzere çok sayıda kişinin yaralandığı bildirildi. Birleşmiş Milletlerin yargı organı Uluslararası Adalet Divanının (UAD) saldırıları durdurma kararına rağmen işgal ordusu Refah'a yönelik saldırılarını sürdürüyor.

Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, Gazze'deki Avrupa Hastanesinden bir sağlık yetkilisi, işgalcilerin saldırılarında ölen 9 Filistinlinin cenazesi ile bazıları ağır olmak üzere çok sayıda yaralının Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'taki hastaneye getirildiğini söyledi. WAFA'nın daha önceki haberinde, işgal ordusunun Refah'ın batısındaki Tel es-Sultan Mahallesi'ndeki bir evi İHA ile hedef alması sonucu 1 kişinin katledildiği, 1 kişinin yaralandığı, Refah'ın kuzeyindeki Hirbet el-Ades bölgesini hedef alan işgalci saldırısında da 1 kişinin katledildiği, aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu çok sayıda kişinin yaralandığı belirtilmişti.

‘israil aç bırakma politikasını sivillere karşı  SİYASİ BASKI ARACI OLARAK KULLANIYOR’

Gazze'deki hükümet, işgal rejiminin sivillere karşı "aç bırakma politikasını" siyasi baskı aracı olarak kullandığını ve yaşanan "felaketin" yansımalarından Tel Aviv yönetimi ile müttefiki ABD'nin sorumlu olduğunu belirtti.

Hükümete bağlı Medya Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada, işgal rejimi ve ABD yönetiminin, insani yardım ve gıda konusunu Gazze Şeridi'ndeki sivillere karşı siyasi baskı aracı olarak kullandığı, açlığı derinleştirdiği ve insani durumu kasten ağırlaştırdığı ifade edildi. Gazze halkı ve özellikle Gazze kenti ile kuzey illerdeki Filistinlilerin zorlu insani şartlar ve gerçek açlık koşulları altında yaşadığı ve bu durumun ahlaki, insani değerlere ve uluslararası hukuka aykırı olup çocukların, sivillerin ve hastaların ihtiyaçlarını istismar ettiği, siyasi amaçlarla acılarını artırarak hayatlarını tehlikeye attığı kaydedildi.

Durumun daha da feci ve zor hale geldiği, insani krizin, özellikle yiyecek ve tedavi bulamayan çocuklar, hastalar ve yaralılar açısından ciddiyetin artırdığı vurgulanırken, bütün bunların Gazze Şeridi'ndeki tüm sınır kapılarının kapatılması ve yardım ve mal girişinin engellenmesiyle eşzamanlı şekilde gerçekleştiği ifade edildi. İşgalcilerin gerçekleştirdiği bu ihlallerin insani durum üzerinde "benzeri görülmemiş bir şekilde felaket ve tehlikeli yansımaları olacağı" vurgulanan açıklamada, "insanlığa ve uluslararası hukuka karşı işlenen bu suçların faillerinin uluslararası mahkemelerde yargılanması" talep edildi.

Açıklamada ayrıca, uluslararası topluma ve uluslararası kuruluşlara, "soykırım savaşının durdurulması, gıda ve yardım konusunu siviller, çocuklar, hastalar ve yaralılar üzerinde siyasi baskı aracı olarak kullanmaması için İsrail'e ciddi ve gerçek anlamda baskı yapılması" çağrısında bulunuldu.