HÜDA PAR siyasi partilerle bayramlaştı

Bayramlaşma programı kapsamında AK Parti, Deva Partisi, Yeniden Refah Partisi, Saadet Partisi, Milli Yol Partisi, Demokratik Sol Parti, Gelecek Partisi ve HAK-PAR ile bayramlaşıldı.

HÜDA PAR'ın kabul heyetinde, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Eşin, Genel İdare Kurulu Üyesi Hasan Bozdaş ve Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı Hamdullah Er, siyasi partileri genel merkezlerinde ziyaret eden heyette ise HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Karaarslan ve Genel İdare Kurulu Üyesi İbrahim Sevgili yer aldı.

Bayramlaşmalarda, Filistin meselesi başta olmak üzere yeni bir anayasa, Suudi Arabistan'da hacıların yaşadıkları sıkıntılar gibi gündeme dair genel meselelerin yanı sıra siyasette güzel diyalogların geliştirilmesi ile ilgili konuşuldu. Karşılıklı iyi dilek temennileriyle sona eren bayramlaşma programlarında, siyasetin dili ve üslubu da gündem edildi.

"Gazze meselesinin unutulmaması ve ihmal edilmemesi gerekir"

Kurban bayramlarını tebrik ederek ve Genel Başkan Zekeriya Yapıcıoğlu'nun selamlarını ileterek konuşmasına başlayan HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, "Önemli bir sürecin içinde olduğumuzu müşahede ediyoruz. Özellikle Gazze meselesinin unutulmaması ve ihmal edilmemesi gerekir. Gazze'ye İslam ümmetinin sahip çıkması gerekir. Türkiye gibi İslam ümmeti içerisinde siyasi güç ve askeri güç anlamda sayılı ülkelerin bu işe sahiplik etmesi, Gazze'yi yalnız bırakmaması İslam ümmetinin kanayan yarasına bir nebzede olsa derman olması hepimizin temennisidir. Sadece Türkiye'deki Müslümanlar değil, ümmetin beklentisi haline gelmiş. Bu beklentilerin farkında olmak lazım." dedi.

"İslam ümmeti genelinde kutsal topraklara giden insanlar bir takım sorunlar yaşadı"

Kurban Bayramı'yla ilgili de Demir, devamında şunları aktardı: "Şu an da 100 binin üzerinde vatandaşımız İslam ümmeti genelinde de 5 milyon insanımız şu anda kutsal topraklarda. Orada da bir takım sorunlar yaşandı, medyaya da yansıdı. Hac vizesiyle değil de seyahat vizesiyle gidenlerin hac farizasını yerine getirmelerine Suudi yönetimi tarafından bir takım engeller çıkarıldı. İnsanımız çok fazla eziyet çekti. Kimisi hac farizasını yerine getiremedi. En azından gelecek yıllar için o tip sorunların yaşanmasına engel olmak anlamında bazı tedbirlere de ihtiyaç var."

"Artık Türkiye'nin cunta anayasalarıyla yönetilmesinin zamanı geçti"

Son olarak yeni Anayasa ile ilgili de Demir, "Türkiye'nin gündeminde yeni bir anayasa var. 7'den 70'e hepimizin faydasını, gerekliliğini ve ihtiyacını kabul ettiği bir çalışma. Yeni yüzyıla yeni bir anayasa ile girmek bir ukde haline geldi. Toplumsal mutabakatın, kardeşliğin, gücün, birliğin ve beraberliğin tesisi anlamında da şiddetle ihtiyaç duyulan bir konudur. Artık Türkiye'nin cunta anayasalarıyla yönetilmesinin zamanı geçti. Bu resmi kırmamız lazım. Kucaklayıcı, şeffaf, sivil, bütün aidiyetlerin ve bütün farklılıkların kuşatabilen herkesin 'işte bu benim anayasam' diyebileceği bir çalışmaya şiddetle ihtiyacımız var. 28. Dönem Meclisin bunu yapmasında muvaffak olmasını Allah-u Teâlâ'dan diliyoruz." şeklinde konuştu.

"85 milyon milletimizin her bir ferdinin kendini bulacağı bir anayasaya ihtiyaç var"

Şahzade Demir'in konuşmasının ardından AK Parti heyetinden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Belgin Uygur, hükümetin Gazze ile ilgili hassasiyetleriyle ilgili bilgi verdi. Kutsal topraklarda yaşanılan sıkıntılara da değinmesinin ardından Uygur, "Anayasa konusu bizim en başta gündemimizde, Cumhurbaşkanımız da sıklıkla ifade ediyor. Türkiye'nin artık bu darbe anayasalarından cuntacıların anayasalarından kurtulması noktasında bir gerçeklik var. Bunu kimse inkâr edemez. Bu noktadaki çalışmalarımı da yine güncelliğini korumaktadır. Son hızıyla devam etmekte. Diyalog siyaseti de aslında fikirler ve gidiş yolları farklı olabilir ama diyalog kanalların açık tutulması bu gibi meseleler de bence çok önemlidir. Türkiye'nin bütün kesimlerin görüşü alınarak 85 milyon milletimizin her bir ferdi kendini bulacağı bir anayasaya Türkiye siyasetinin anayasa noktasında Türkiye siyasetinin milletimize bir borcu var. Bu noktasında önümüzdeki dönemlerde de çalışmalarımız bütün gayret ve gücümüzle devam edecek." dedi.

(İLKHA)