Okumadan Önce “Fesuphanallah” Çekin!

Ekleme: 31.10.2013 08:37:00 / Güncelleme: 31.10.2013 08:37:00 / Siyaset Gemisi / İstanbul Haberleri
Destek için 
Hüseyin Sağlam / Doğruhaber/ Analiz
 
PKK-Devlet bağlantılı çeteci oluşumların bölgede İslami kurum ve şahsiyetleri hedef aldığı bir ortamda hükümet yedeğindeki bir gazetede yer alan aşağıdaki yazı, aslında saldırılardaki işbirliğini veya en azından duyulan memnuniyeti apaçık ortaya sermiş.

22.10.2013 tarihinde “Yazar-Stratejist SERAL KÖPRÜLÜ” imzasıyla Y.Şafak’ta yer alan yazı, “Öcalan, El Kaide’ye Karşı Ne Yapabilir?” başlığını taşıyor.

Ara başlıklar ise daha bir enteresan ve şunlardan oluşuyor:

“Ergenekon’a mahkûmiyet BDP’yi sevindirdi”, “Öcalan’ın İslam vurgusu” ve “El Kaide nasıl önlenir?”
Yazının tümünü aşağıda verilen linkten okuyabilirsiniz. Ancak en enteresanı, “El Kaide nasıl önlenir?” başlığının altında sıralanmış.

İsterseniz önce yazının ilgili bölümlerine bir göz atalım:
***
El Kaide Nasıl Önlenir?

Hem ülkemizde örgütlenmiş Hizbullah, hem de Suriye ve Irak’ta şiddete başvuran El Nusra’nın varlığı PKK başta olmak üzere tüm Kürtler için önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Bu yapıların dindar Kürt halkı içinde geniş bir taban desteğine sahip olduğu da bir gerçektir. Bu aşırı bağnaz yapı, Öcalan’ın düşündüğünün aksine ‘Demokratik İslam Kongresi’ gibi girişimlerle asla önlenemez.
….
Bununla birlikte, bağnazlar sanıldığının tam aksine okumamış ve cahil değildir, kendi inanç felsefelerine çok hâkimdir. Konuların detaylarını ezbere çok iyi bilmekte ve güçlüce savunmaktadır. Zayıf ve bilgisiz halk topluluklarının bu yapıya fikren karşı durabilmesi mümkün değildir. Ortodoks İslam’ı savunan El Kaide/Nusra’nın, bölge halkını ikna etmede hiç de zorlanmadığı çok iyi bilinmektedir. Birçok PKK militanı El Nusra’ya biat etmiştir.

Diğer taraftan, El Kaide/Nusra’nın uyguladığı şiddete PKK/PYD’nin karşı durabilmesi de mümkün olmayacaktır. Alışageldik metotlar dışında gayri nizami harp yöntemlerini delice ve şuursuzca uygulayan, bunu da Allah adına yaptığını düşünen bir yapı karşısında PKK baş edemeyecektir. PKK’yi din karşıtı gören bu yapı her an her yerde teröre başvurmaktan asla çekinmeyecektir.

Müslümanlarca genel kabul gördüğü üzere İslam’ın en makul yorumunu yaparak yaşayan, modern ve yüksek tarihi birikime sahip tek örnek ülke Türkiye’dir. 76 milyonun birlik olup kenetlendiği güçlü bir Türkiye karşısında bağnaz yapılar asla tutunamayacaktır. (http://yenisafak.com.tr/yorum-haber/ocalan-el-kaideye-karsi-ne-yapabilir-23.10.2013-575512)
***
Hakkını yememek lazım, yazıyı yazan gerçekten kullandığı “stratejist” sıfatının hakkını vermiş. Acaba “stratejik” çıkarsamalarda Öcalan’a nazire mi yapmış, yoksa sollamış mı ona artık siz karar verin! Kendi görüşüm, karşı cins olsaydı “Eş stratejist” olmaya hak kazandığı yönünde olacaktı, ama profilindeki resim erkeğe daha çok benziyor sanki…
Mesela şu cümleye dikkat edin: “Hem ülkemizde örgütlenmiş Hizbullah, hem de Suriye ve Irak’ta şiddete başvuran El Nusra’nın varlığı PKK başta olmak üzere tüm Kürtler için önemli bir tehdit oluşturmaktadır.”

Haydi PKK, YPG kanadı aracılığıyla Nusra ile çatışıyor. Türkiye ise Suriye’de değişim geçiren ABD-israil projeksiyonu çerçevesinde artık Nusra ile “küs” olma rolünü oynamaya başladı. Bu konjonktür gereği Nusra tehlikesine çekilen dikkati anlamış gibi yapalım. İyi de düne kadar yetmiş yedi sülalesine saydırdıkları PKK ile dayanışma çağrısını neye borçludurlar acaba? Kaldı ki tıpkı Öcalan’ın El Kaide ismi üzerinden “Demokratik İslam Kongresi” ile asıl murad ettiği Hizbullah düşmanlığı, “Eş stratejist” için tümüyle ilham kaynağına dönüşmüş.

PKK ve Kürtler için El Kaide’nin büyük bir tehlike haline geldiğini, Kürtler arasında büyük bir taban bulduğunu yazıp “ortak mücadele” için adeta yırtınmaya çalışıyor. İyi de Allah aşkına El Kaide ne zamandan beri Kürtler arasında taban bulup devasa destek almış? Tamam, El Kaide’ye destek veren Kürtler var, ancak bu desteğin Türkler arasında verilen desteğin yanında devede kulak bile olamadığını herhalde El Kaide iddiasıyla yıllardır yürütülen operasyon haritası en iyi şekilde ortaya koyuyor.

Oysa asıl gaye, alıntının ilk cümlesinde dile getiriliyor. Kendince Hizbullah’ı güya tarif ediyor, bir Ergenekon medyası klasiği tarzında sözü “Tehlikenin farkında mısınız?” demeye getiriyor, ama adam okumayı El Kaide ismi üzerinden yürütüyor.
Şu rezalete bakın! “PKK’yi din karşıtı gören bu yapı her an her yerde teröre başvurmaktan asla çekinmeyecektir.” Demedik mi okumadan önce “Fesuphanallah” çekin diye. Yıllardır PKK’nin ne teröristliğini, ne Zerdüştlüğünü, ne Ermeniliğini, ne Yahudiliğini bırakmadınız. Din olgusu üzerinden PKK’yi mahkûm etmek için ayet-hadis çarpıtmalarının adeta kitabını yazdınız. Şimdi ise “PKK’yi din karşıtı gören bu yapı” diyerek PKK ile neredeyse “dindaşlık” yarıştırır hale geldiniz.
Ne o? Yoksa PKK, saydırdığınız tüm “nakıs” sıfatlardan arınıp masum bir “Türkmen Partisi”ne mi dönüştü? Yoksa İslami kesimlere (özellikle Hizbullah’ı kastediyorlar) olan düşmanlığınız, PKK ile yeni nesil dindaşlık duygularını mı yeşertti?!
Seçim dönemi yaklaşırken kaos provalarında hep PKK’nin “Temsiliyet sendromunu” düşünüyorduk. Hükümet medyası da sazanlığa özendiğine göre meğer aynı sendrom, basit seçim hesapları kapsamında hükümet için de “oy sendromuna” kapı aralamış.

PKK ile işbirliği çağrılarınız, bir arzuymuş gibi ele alsanız da elbette yaşananlar, bir arzu olmaktan çoktan çıkmıştır. Görmediğimizi mi zannediyorsunuz, bre “stratejistler