"Gazze'yi savunmak İstanbul'u savunmaktır"

​​​​​​​Sakarya Sivil Toplum Kuruluşları tarafından aylardır her cumartesi günü Filistin ile ilgili düzenlenen basın açıklamaları dizisinde bu hafta "Gazze'yi Savunmak İstanbul'u Savunmaktır" başlığıyla basın açıklaması gerçekleştirildi.

Ekleme: 01.06.2024 17:45:04 / Güncelleme: 01.06.2024 18:02:53 / Güncel / Sakarya Haberleri
Destek için 

Adapazarı Kültür Merkezi önünde Sakarya Sivil Toplum Kuruluşları adına Merhamet Gönüllüleri Derneği tarafından gerçekleştirilen basın açıklaması, Filistinli Öğrenci Topluluğu Başkanı Asım Hüseyin tarafından okundu.

"ABD destekli siyonist rejimin amacı kalıcı işgal"

Gazze'yi savunmanın İstanbul'u, Filistin'i savunmanın ise Türkiye'yi savunmakla eşdeğer olduğunu belirten Asım, "Kudüs'ü savunmak Ümmetin onurunu savunmaktır. Gazze ümmet için mücadele ediyor. 7 Ekim 2023'ten önce israil, Gazze Şeridi ve Batı Şeria ile ilişkilerini Filistin'in bölünmesinin devam etmesi ilkesiyle yürütüyordu. Gazze'deki direniş ise bunu reddediyor. Halkını kaçınılmaz olan bir cihada her zaman hazırlıyordu. Çünkü İşgal rejimi her zaman Gazze'ye askeri saldırı düzenlemeye istekliydi. Bu saldırılar yaklaşık iki yılda bir meydana geliyor. Çim biçme doktrinine göre Gazze'ye sürekli saldırılar yapılıyor, Filistin halkı ve toprakları sürekli kuşatma altında tutuluyor. ABD'nin sınırsız silah ve cephane desteğine sahip olan siyonist rejimin amacı, Filistin topraklarında direniş imkânı yeşermesin, Filistin halkının işgal edilmiş topraklarında ve evlerinde Yahudi işgalciler rahatlıkla otursun, işgal sürekli ve kalıcı hale gelsin istiyor. İsrail işgalini Filistin çevresindeki sözde Müslüman devlet başkanlarıyla da anlaşmalar yaparak meşrulaştırmak istiyor." dedi.

"İsrailin amacı, işgal etmek istediği toprakları Filistinliler için güvensiz yerler haline getirip onları göçe zorlamaktır"

İşgal rejiminin halkından çok kişisel iktidarlarını önemseyen kukla yöneticilere ve Müslüman halkların unutkanlığına güvendiğini söyleyen Asım, "Gazze'de yaklaşık 8 ay süren savaşın ardından siyonistlerin acizliği açıkça görülüyor. Siyonist oluşum Gazze'deki bu savaş için iki ana hedef belirledi. İlk hedef, Gazze'deki direnişin tamamen ortadan kaldırılması. İkinci hedef, rehinelerin ve mahkûmların serbest bırakılması ama israilin açıklanmayan bir hedefi var. Açıklanmayan hedef etnik temizliktir, soykırımdır. Gazze'yi kuşatması, Batı Şeria ve Kudüs'teki toprakların çalınması, her yerde Filistinlileri öldürmesi bunun açık kanıtıdır. İsrail, 8 ay süren savaşın ardından direniş karşısındaki güçsüzlüğünü keşfetti. Bu nedenle Gazze halkına yönelik etnik temizlik yoluyla demografik yapıyı değiştirmek için akla gelebilecek her türlü savaş suçunu işlemekte, Filistin halkına karşı soykırım faaliyetlerine girişmektedir. En son Refah kentinde Gazze'nin kuzeyinden gelen, savaşçı olmayan, Birleşmiş Milletler'in çadır kaplarında kalan insanlarımıza karşı bu suçları işleyerek karanlık tarihlerine bir utanç sayfası daha eklemişlerdir. İsrailin amacı, işgal etmek istediği toprakları Filistinliler için güvensiz yerler haline getirip onları göçe zorlamaktır." diye konuştu.

"Biz Gazzeliler, izzetli ve cesur insanlarız ama cesaretimiz Refah kentimize uçaktan atılan füzeleri durdurmuyor"

Asım, "Bugün Filistin'de ve dünyada siyonist işgali durdurmanın yolu da onlara karşı her cephede kuvvet biriktirmek, başta Filistin olmak üzere nerde siyonizmi destekleyen bir kimse varsa ona dünyayı dar etmektir. Bir mazlum bu dünyada rahat uyuyamayacaksa bin tane zalim de yataklarında rahat uyumamalıdır. Bu kadar uzun bir savaş döneminden sonra işgalci devlet Gazze'ye sıkışıp kaldığı için gerçek bir krizle karşı karşıya. Şu anda israil çevrelerinde açıkça söylenen şey şudur. Gazze'yi yeniden işgal etmek ve kontrol etmek pratik bir seçenek değil. Bunun nedeni işgalci yerleşimcilerin direniş korkusudur. Özellikle 7 Ekim'de Gazze Şeridi çevresindeki yerleşim yerlerini terk eden yaklaşık 70 bin yerleşimci henüz yaşadıkları bölgelere dönemediler. Dolayısıyla Gazze üzerindeki kontrollerinden bahsetmek doğru değildir. Biz Gazzeliler, izzetli ve cesur insanlarız ama cesaretimiz Refah kentimize uçaktan atılan füzeleri durdurmuyor. Cesaretimiz uçak gemilerinden üzerimize atılan bombalar engellemiyor. Bizler ölümden öldürülmekten ve dahi yeryüzünün zalimlerine hak ettikleri karşılığı vermekten korkmuyoruz. Ancak hatırlatmak istiyoruz! savaşlar sadece cesaretle kazanılmaz. Savaşlar Allah yolunda çalışmakla kazanılır. Allah'ın için ümmete yakışan bir mühendis olmakla, ümmete yakışan bir şair olup zalimlere isyan şiiri yazmakla, iktisatçı olup ümmete helal para kazanma yolları göstermekle, öğretmen olup mücadele bilincine, ümmet bilincine sahip, zalimin karşısında hakkı haykıran, insanlığa faydalı olma gayretinde insanlar yetiştirmekle olur." şeklinde konuştu. (İLKHA)

İlgili Galeriler