Sağlıkçılardan Gazze saldırılarına tepki: Sağlık kurumlarının bombalandığını hayretle izliyoruz

Bursa Şehir Hastanesi doktor ve çalışanları, siyonist işgal rejiminin Filistin'de artan vahşet ve katliamlarına tepki göstermek amacıyla bir basın açıklaması düzenledi.

Ekleme: 31.05.2024 16:05:05 / Güncelleme: 31.05.2024 16:26:00 / Güncel / Bursa Haberleri
Destek için 

Hastane poliklinik girişinde düzenlenen basın açıklamasında, özellikle sağlık kurumlarının bombalandığı belirtilerek vicdan sahibi hiçbir insanın bu vahşete göz yummaması gerektiği ifade edildi.

Hastane doktorları ve çalışanları adına basın açıklamasını Doç. Dr. Nizameddin Koca okudu.

Filistin'de yaşanan trajediye karşı sessiz kalmamak için bir araya geldiklerini ifade eden Dr. Koca, "Bugün tüm inanç, ön yargı ve şahsi düşüncelerimizden soyunup, objektif, bilimsel, tarafsız ve yargılamasız hizmet vereceğimizin nişanesi olan beyaz önlüklerimizle huzurunuzdayız. Bugün burada, insanlığımızın en temel değerlerini savunmak, insanlık onurunu ve barışı yüceltmek için bir araya geldik. Her birimizin yüreğinde tarifsiz bir acı ve gözlerimizde yaşlarla buradayız. Beyaz önlüklerimizle karşınızdayız; bu önlükler, insanlığa hizmet edenlerin, merhamet ve barışın savunucularının sembolüdür." dedi.

"Vicdan sahibi hiçbir insan, bu vahşete göz yummamalıdır"

Söz konusu zulme karşı durmanın insanlığın geleceği ve onuru için de gerekli olduğunu vurgulayan Koca, "Filistin'de sapkın bir inancın mensuplarının, öğretilerinde gerçekleşmesini bekledikleri kehanetler doğrultusunda gasp ettikleri topraklarda yaşayan halka uyguladıkları katliama şahitlik ediyoruz. Burada yaşananlar sadece bir bölgenin sorunu değil, tüm insanlığın vicdanını sarsan bir trajedidir. Her gün, masum çocukların, kadınların ve yaşlıların yaşam haklarının ellerinden alındığını görmek yüreklerimizi dağlıyor. Bu zulüm hiçbir inanç veya ideoloji tarafından haklı gösterilemez. Vicdan sahibi hiçbir insan, bu vahşete göz yummamalıdır. Bu zulme karşı durmak, sadece Filistin'deki kardeşlerimiz için değil, aynı zamanda kendi geleceğimiz ve insanlık onuru için de gereklidir." şeklinde konuştu.

"Sağlık kurumlarının özellikle bombalandığını korkuyla ve hayretle gözlemliyoruz"

"Düşünün, annesini kaybetmiş bir çocuğun gözlerindeki kederi, evsiz kalmış bir ailenin çaresizliğini, yaralanmış bir bedenin acısını." diyen Koca, açıklamasına şöyle devam etti:

"Bu görüntüler, sadece televizyon ekranlarında izlediğimiz sahneler değil, her birimizin yüreğinde derin yaralar açan gerçeklerdir. Bizler, sağlık çalışanları olarak her gün binlerce insanın hayatına dokunuyoruz. Her savaşta dokunulmazlığı olan sağlık çalışanlarının, hastanelerin ve diğer sağlık kurumlarının özellikle bombalandığını ve iş göremez hale getirildiğini korkuyla ve hayretle gözlemliyoruz. Hiçbir savaş kurallarını dikkate almayan ve savaş suçu işlemekten imtina etmeyen bu canilere karşı tüm dünya devletlerini birlik olmaya davet ediyoruz. İnsanlık onurunun, adaletin ve barışın savunucuları olarak, bu zulme karşı sesimizi yükseltmek zorundayız. Her gün masum insanların yaşam haklarının ellerinden alındığını görmek, bizler için kabul edilemez."

"Hayvan hakları savunucuları hassasiyetlerini Filistin'deki masum çocuklar için de göstermelidir"

Hayvan hakları savunucularına atıfta bulunan Koca, açıklamasının devamında, "Ülkemizde sokak hayvanlarının uyutulmasına tepki gösteren duyarlı vatandaşlarımızın, Filistin'deki çocukların durumuna da benzer duyarlılıkla yaklaşması gerekmektedir. Hayvanların yaşam hakkını savunan bu değerli insanlar, aynı empati ve merhamet duygusunu Filistin'deki masum çocuklar için de göstermelidir. Bu, sadece bir insanlık görevi değil, aynı zamanda vicdanın ve merhametin bir yansımasıdır. Tüm canlıların yaşam hakkını savunan bu takdir edilesi davranış, dünya üzerindeki her mazlum için geçerli olmalıdır." diye belirtti.

"Zalimlere karşı sessiz kalmak, suç ortaklığıdır"

Siyonist rejimin ekonomik gücünü kullanarak yürüttüğü manipüle çalışmalarına değinen Koca, "Bursa Şehir Hastanesi akademisyenleri, hekimleri ve çalışanları olarak bu duruma elimizin gücü yetmediğinden, dilimizle karşı olduğumuzu ifade etmek amacıyla bir araya geldik. Ekonomik güçlerini kullanarak dünya liderlerini, medyayı ve kamuoyunu manipüle eden bu zalimlere karşı sessiz kalmak, suç ortaklığıdır. Bizler, bu zulmü destekleyen hiçbir devleti, hiçbir kurumu kabul etmiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Devletler düzeyinde ambargo uygulamasını talep ediyoruz"

Tüm dünya devletlerine çağrıda bulunan Koca, "Bu orantısız güç kullanılan, soykırım saldırılarını tüm insanlığın gözü önünde devam ettiren israile ve açıkça destekleyen kuruluşlara karşı devletler düzeyinde ambargo uygulamasını talep ediyoruz. Uzayan süreçle birlikte halkta meydana gelen sistemik duyarsızlaşma ile her geçen gün azalan boykot hassasiyetinin arkasına sığınılmasını doğru bulmuyoruz. Tüm bireysel ve toplumsal inanç, düşünce ve yargılarımızdan bağımsız olarak, en temel insani değerlerimizle Filistin'e atılan bombaların sermayesi olmak istemiyoruz." dedi.

"Beyaz önlüklerimizle insanlık onurunun savunucuları olarak bu zulmü kabul etmiyoruz"

Söz konusu zulme karşı durmanın sadece bir insanlık görevi değil, aynı zamanda uluslararası bir zorunluluk olduğunu ifade eden Koca, basın açıklamasını şu sözlerle bitirdi:

"Dünya devletlerinin, bu trajediye karşı birleşerek güçlü bir duruş sergilemesi gerekmektedir. Barış, adalet ve insanlık onurunu savunmak için, hep birlikte hareket etmek zorundayız. Filistinli kardeşlerimizin acısı, bizim acımızdır. Onların gözyaşları, bizim gözyaşlarımızdır. Bizler, beyaz önlüklerimizle insanlık onurunun, adaletin ve barışın savunucuları olarak bu zulmü kabul etmiyoruz. Sözlerimi Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Alija İzzetbegoviç'in veciz ifadeleriyle sonlandırmak istiyorum: Ve her şey bittiğinde hatırlayacağımız, düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır." (İLKHA)