HÜDA PAR'ın Vatandaşlık Kanunu'nda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi, Meclis'e sunuldu.
Teklife göre; evrensellik ilkesinin, ilgili kanunda düzenleniş şekline göre bahsi edilen maddede sayılan suçların ülke dışında işlenmesi halinde, failin ve mağdurun vatandaşlığına bakılmadan, failin Türkiye'de bulunması da gerekmeden hakkında Türkiye kanunları uygulanabilecektir. Bu nedenle, belirtilen suçlar, yurt dışında bir yabancı tarafından yabancılara karşı işlenmiş olsa ve kendisi de yurt dışında bulunsa dahi, Türkiye’de cezai kovuşturmaya konu olabilecektir.
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, HÜDA PAR'ın Vatandaşlık Kanunu'nda değişiklik yapılmasına dair Meclis'e sunduğu kanun teklifini İLKHA'ya değerlendirdi.
"Bu yasa tasarısı Meclis'te kabul edilirse Türkiye açısından bir ilk olacaktır"
İşgalci siyonist çetenin başta ABD'nin desteğiyle bütün dünyada bir dokunulmazlık zırhına sahip olduğunu düşündüğünü belirten Kaya, "On yıllardır devam eden bu uygulama siyonistlerin vahşileşmesini, katliamlarını, barbarlığını arttırıyor. Bu yönüyle Türkiye'de HÜDA PAR'ın gündeme getirdiği bu kanun teklifi, bir anlamda siyonistlerin en azından Türkiye hudutları içerisinde dokunulabilirliğini tartışmaya açması ve bunu gündeme getirmesi önemli bir gelişme. Hayırlı bir gelişme. Belki uluslararası hukuk sisteminde siyonistler kendilerini dokunulmaz görebilirler ama en azından Türkiye zemininde bunun mümkün olması hem aklın gereği hem hukukun gereği hem de adaletin gereği. İnşallah bu gerçekleşir. Bu yasa tasarısı Meclis'te kabul edilirse Türkiye açısından bir ilk olacaktır. Türkiye bu konuda bir öncülük yapabilir. Ve ondan sonra gerek İslam dünyasına gerekse siyonistlerin zulümleri konusunda tepki ortaya koyan başka ülkelere de örnek teşkil edebilecek bir uygulama olacağını düşünüyorum. Bir an önce bu kanun teklifinin hayata geçirilmesi konusunda görevin Meclis'e düştüğünü vurgulamak isterim" şeklinde konuştu.
"siyonistlerin işledikleri zulüm ve katliamlar karşısında herkesin üzerine düşeni yapmak zorunda"
siyonistlerin işledikleri zulüm ve katliamlar karşısında herkesin üzerine düşen görevi yapmak zorunda olduğunu belirten Kaya, "Elbette bizler sivil toplum kuruluşları ya da bireyler olarak tepkilerimizi ifade ediyoruz ama Meclis'in bu konuda sorumluluğunun daha büyük olduğunu görmek lazım. Belki doğrudan askeri anlamda bir müdahale, şu an için gözükmüyor ama Meclis en azından kendi yasal yetkileri dahilinde siyonistlerin hiç olmazsa Türkiye sınırları içerisinde yargılanabileceklerine ilişkin bu kapıyı açmış olursa tekrar ediyorum bu anlamda hem Türkiye halkı açısından bir talebi yerine getirmiş olur, hem de aynı zamanda dünyanın başka ülkelerine, başka meclislerine de bir örneklik teşkil eder. Ve bu da bizatihi bir şeref olur diye düşünüyorum" dedi.
"Bu konuda topu taca atmaya kalkan siyasi yaklaşımlara karşı da mutlaka tepkilerimizi ortaya koyacağız"
Teklifin Meclis'te mutlaka bir tartışmaya yol açacağını kaydeden Kaya, "Meclis gündemine geldiğinde göreceğiz. Bu konuda doğrusu Meclis'te grubu bulunan partilerin nasıl yaklaşacağını biz de merak ediyoruz. Takip edeceğiz. Ve elbette bu konuda yani topu taca atmaya kalkan siyasi yaklaşımlara karşı da mutlaka eleştirilerimizi, tepkilerimizi ortaya koyacağız. Bu yönüyle Gazze halkı 8 aydır büyük bir insanlık dramı yaşıyor. Bizler de bunu izleyerek şahit oluyoruz. Bu anlamda Meclis bu insanlık dramı karşısında bir şeyler yapma konusunda bunu bir fırsat olarak görmeli. Eğer bu fırsat geri çevrilirse ya da anlamsız bir şekilde geçiştirilirse bu anlamda siyonistlerin zulümlerine karşı atılabilecek adımlardan önemli bir tanesinin ıskalanması anlamına gelir ki umarız Meclis bu konuda samimi davranır." diye konuştu. (İLKHA)