Üniversite yönetimi öğrencilerin Refah'taki katliam için yürümelerine izin vermedi!

İşgalci Siyonist rejim 7 Ekim tarihinden buna Gazze'de ve son birkaç günde Refah'ta yaptığı soykırım ve katliamlarına yenisini ekledi. İşgalci rejim 4 gün önce güvenli bölge olarak nitelediği Refah bölgesine sığınan sivillerin üzerine bomba yağdırarak en a 45 kişiyi yakarak şehit etti.

İnönü Üniversitesi Öğrenci Toplulukları, işgalci siyonist rejimin dün gece Refah'ta yaptığı katliama tepki göstermek amacıyla basın açıklaması ve yürüyüş düzenlemek istediklerini, üniversite yönetiminin basın açıklamasına izin verdiğini ancak yürüyüşe izin vermediğini belirterek, tepkilerini dile getirdiler.

"Artık kınama zamanı geçti; harekete geçmenin zamanıdır"

Öğrenci Toplulukları adına basın açıklamasını okuyan Ekrem Can Turhan, "siyonist işgalci rejim, dün gece '2371 BLOK' adını verdiği ve 4 gün önce güvenli bölge olarak nitelediği Refah bölgesine sığınan Filistinli sivilleri yakarak şehit etti. Artık kınama zamanı geçti; üniversitelerde, kampüslerde, dersliklerde, meydanlarda ve ulaşabildiğimiz her yerde kalben buğz etmenin ötesine geçip, harekete geçmenin zamanıdır. Haksızlığın karşısında susmaktan korkan üniversiteli kardeşim... Biliyoruz ki, artık dünyanın dört bir yanı Filistin'dir. Titreyen her yürek, haykıran her dil Filistin İçin eylemdedir. Bizler bu davayı sadece yüreklerde ve dillerde değil, hayatımızın her alanında, şu an İçerisinde bulunduğumuz kampüsümüzde, yarın İçerisinde bulunacağımız İş yerimizde ve yetiştireceğimiz nesillerde yaşatmak zorundayız. O zaman, bugünü bir milat bilip, Aksa'nın bahçesinde, özgür Filistinli kardeşlerimizin evlerinde tekrardan bir araya geleceğimiz güne kadar, durmadan, yorulmadan, inancımızı kaybetmeden ve dünyevi kaygılar gütmeden bu davanın birer fertleri olacağımıza hep birlikte söz verelim" ifadelerini kullandı.

"Biz inanıyoruz ki, bu eylemlerimiz çığ gibi bütün meclisleri saracak"

Turhan, "Bir Müslüman, bir insan olarak verdiğimiz bu sözü yerine getirebilmek adına, atacağımız ilk adımımız, dünyayı sermayesiyle yönetebileceklerini düşünen bir avuç siyoniste ders vermek olsun! Özellikle, üniversitemiz içerisinde bulunan, kantinlerimizi zulme ortak hale getiren markaları tıpkı, Allah Resulünün (Sallallahu Aleyhi Vesellem) yapmış olduğu gibi, Müslüman ve insan olmanın verdiği sorumluluk gereği boykot edelim. Bizler sözümüzü verdik ne bir başımızayız ne de yalnızız. Bütün dünya ve bütün İnsanlık zulme karşı bir arada. Eylemden ne olur demeksizin, her gün ve her saat Filistin İçin ribatta olan İnsanlık, devletleri harekete mutlaka geçirecektir. Bunun örneği geçtiğimiz hafta, 3 Avrupa ülkesi olan İrlanda, İspanya ve Norveç'in Filistin'i özgür bir devlet olarak tanımasıydı. Bundan sonra ne olacak biliyor musunuz? Biz İnanıyoruz ki, bu eylemlerimiz çığ gibi bütün meclisleri saracak ve bütün devletler Filistin'i özgür bir devlet olarak tanıyacak. Ancak, bu bir son değil! Aksine yeni bir dünyanın başlangıcıdır. Ve biz yine inanıyoruz ki bundan bir sonraki gerçek, başkenti Doğu Kudüs değil, bizatihi Kudüs 'ün kendisi olan ve içerisinde herkesin barış içinde yaşadığı Filistin devletidir!" şeklinde konuştu.

"Zafer yakındır ve zafer inananlarındır"

Turhan son olarak, "Yürüdüğü zaman ayağına Kudüs gücü gelen kardeşim, asla zafere olan inancın azalmasın. Seni bu temenni ile selamlıyor ve sözünü bir biat bilip bu sözünü gerçekleştirinceye kadar yolundan dönmeyeceğine emin olarak Allah'a emanet ediyor, buradan Türkiye'nin dört bir yanındaki üniversitelerde gerçekleştirilen eylemlere selam gönderiyoruz! Zafer yakındır ve zafer inananlarındır" dedi.

"Basın açıklamamıza izin verildi ancak yürüyüşe izin verilmedi"

Basın açıklamasının ardından öğrencilerden Eyüp Yiğit, üniversite yönetiminin yürüyüş yapmalarına izin vermediğini belirterek, "Dün gece malumunuz işgalci siyonistler tarafından Refah'a bombalı saldırısı düzenlendi. Birçok hanım, çocuk, kardeşlerimiz şehit edildi. Bunun üzerine biz üniversiteli gençler olarak üniversitemizde bir basın açıklaması, akabinde bir yürüyüş yapmak istedik. Üniversite rektörlüğüne bildirdik. Basın açıklamamıza izin verildi ancak yürüyüşe izin verilmedi. Bizler İnönü Üniversitesi öğrencileri olarak bu noktada üniversitemizin yetkililerinin bizlere destek vermesini istiyoruz. Bizler yaptığımız çalışmaları anlık olarak yapmak mecburiyetindeyiz. Çünkü her an Gazze'de Filistin'de neler yaşandığını herkes görüyor. Üniversitedeki hocalarımızdan da bu noktada bize destek çıkmalarını istiyoruz. Gerekçeleri Emniyet Müdürlüğü'ne önceden bildirilmesi gerektiği noktasındaydı. Lakin bugüne kadar yapılan yürüyüşlerde herhangi bir taşkınlık çıkmadı. Allah'ın izniyle bugün de çıkmayacaktı. Bizler üniversite öğrencileri olarak sadece (yapılan katliama) tepkimizi ortaya koyacaktık ama bize destek çıkılmadı" diyerek tepkisini dile getirdi. (İLKHA)