İDEV, Van’ın da aralarında olduğu 8 ilde her ay farklı bir konunun işlendiği "Ailem Cennetim Olsun" seminerlerine devam ediyor.
Merkez Anadolu İmam Hatip Lisesi Konferans Salonu’nda düzenlenen "Her aya bir aile semineri" sloganıyla düzenlenen programa; STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda selamlama konuşması yapan İDEV İl Temsilcisi Zafer Yaren, günümüzde en çok zorlandıkları konulardan birisinin çocuk eğitimi olduğunu söyledi.
Yaren, düzenledikleri aylık eğitim seminerlerindeki amaçlarının; çocukların İslami bir edep, ahlak, terbiye ile yetişmeleri, Allah ve Peygamber sevgisiyle atan kalplere sahip olmaları, Allah'ın yasaklarını ve sınırlarını bilip bunlara uymaları, anne ve babalarına karşı itaatkâr ve saygılı olmaları, önce kendilerine, sonra ailelerine, daha sonra da topluma ve ümmete karşı hayırlı bir kişiliğe bürünmeleri olduğunun altını çizdi.
"Çocukların örnek aldığı kişiler güzel ahlaka, islami bir yaşantıya sahip olmalı"
Zafer Yaren
Çocukların genel itibariyle taklitçi olduklarını vurgulayan Yaren, "Büyüklerini örnek alır, onların davranışlarını taklit ederler. Dolayısıyla çocuklar, aile içindeki büyükleri olan anne ve babalarını, dede ve ninelerini, abi ve ablalarını, amca ve halalarını, teyze ve dayılarını taklit eder, onlara benzemeye çalışır, onlar gibi davranmaya eğilim gösterirler. Bu sebeple çocukların yetiştirilmesi için, örnek aldıkları kişilerin güzel bir ahlaka, edebe, İslami bir yaşantıya, aile içinde güzel davranışlara sahip olmaları gerekmektedir." dedi.
Yaren, anne babaların eğitimli olmaları, çocukların istenilen ölçüde ve seviyede yetiştirilmelerinin birinci adımı olduğuna dikkat çekti.
"Bizde kötülerin tarihi yoktur"
Abdulkadir Turan
Ardından sahneye çıkan Eğitimci-Yazar Abdulkadir Turan, "Çocuk eğitiminde örneklik" konusu üzerine bir sunum gerçekleştirdi.
Çocuklara nasıl örnek olunması gerektiğini anlatan Turan, “Örnek, takip edilecek kişidir. Kötü misal, misal değildir, bu çok önemli bir nokta. Bizim misal örnek dediğimiz iyi örnektir. Bizde kötülerin tarihi yoktur, kötülerin tarihte de yeri yoktur. Onun için kötüleri anmak zikir değildir. İyileri anmak zikirdendir. Biz Nemrut’tan bahsediyorsak Hz. İbrahim anlaşılsın diyedir. Firavun’dan bahsediyorsak Hz. Musa anlaşılsın diyedir. Ebu Cehil, Ebu Leheb’ten bahsediyorsak Hz. Muhammed Mustafa (Sallallahu Aleyhi Vesellem) anlaşılsın diyedir. Hiç Yezid’in hayatı diye bir kitap duydunuz mu? Hâlbuki Hz. Hüseyin hakkında nice kitap gördünüz. Bu bilinçli bir şey, bizde kötülerin tarihte yeri yok. Biz kötüleri anlatmayacağız. Kötüler, iyiler anlaşılsın diye anlatılır… Dolayısıyla şimdi Gazze’deyiz. Evlerimizde en çok Şeyh Ahmed Yasin’leri mi anıyoruz, Yahya Sinvar’ları mı anıyoruz, Ebu Ubeyde’leri mi anıyoruz yoksa Netanyahu’nun ismi mi geçiyor? Eğer daha çok Netanyahu’nun ismi geçiyorsa burada bir sıkıntı vardır. Birbirimize anlatırken, Filistin’de cihad var, Filistin’de direniş var… Biz eğer şehid oluyorsak direndiğimiz içindir. Biz direniyoruz Allah’a hamd olsun. Şimdi bu çocuklarımız acıların çocuğu mu olacak, yasın çocuğu mu olacak, direnişin mi kahramanlığın mı çocuğu olacak? Mukaddime mahiyetinde burası da çok kıymetli." ifadelerini kullandı.
"İyilik namına ne varsa resul üzerinden anlatmak…"
En güzel ve en iyi örneğin Hz. Muhammed (s.a.v) olduğuna dikkati çeken Turan, şunları söyledi:
“Resul-i Ekrem alemlere rahmettir. İnsan dünyayı tanımadan bunu anlayamıyor hakikaten. O rahmeti çocuğun kalbine hissettirmek, iyilik namına ne varsa Resul üzerinden anlatmak… Bir sadaka mı veriyorsunuz Resul-i Ekrem sadaka vermeyi çok severdi çocuğum. Yoldan bir taş mı kaldırıyorsunuz Resul-i Ekrem, yolda bir taş görürseniz kaldırın bu da sadakadır demek… Selam mı verdiniz Resul-i Ekrem dedi ki selamı aranızda yayınız. Ömür boyu eğitim diyoruz buna. Her iyiliği Resulullahla beraber anlatmak. Aliya Izzetbegoviç’in deyimiyle, hissiyat fikriyattan üstündür. Resulullah’ın o iyiliğini onlara hissettirmek. Resulullah’ın adı anılınca gözünden yaş akan evlatlar yetiştirebilmek, bu bir eğitim modeli değerli kardeşlerim. Biz bunu başarabiliriz.”
Program, ilahi dinletisi ile tiyatro gösterisinin ardından yapılan dua ile sona erdi. (İLKHA)