İnönü Üniversitesi Bilgi ve Erdem Topluluğu tarafından Mardin Artuklu Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Gazeteci Yazar Abdulaziz Kıranşal'ın konuşmacı olarak katıldığı "Filistin Davası ve siyonizm" başlıklı konferans düzenlendi.
İlahiyat Fakültesi Prof. Dr. Zahit Aksu Konferans Salonunda düzenlenen program Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Polat'ın açılış konuşmasının ardından Dr. Kıranşal'ın günün anlam ve önemine binaen yaptığı konuşmayla devam etti.
Programın ardından İLKHA Muhabirine konuşan Kıranşal, bugün Gazze'nin İslam'ın savunulması gereken bir ideoloji değil, yaşanılması gereken bir din olduğunu hatırlattığına dikkat çekti. Kıranşal, Allah'tan korkarak İslam'ı yaşayan gençliğin önemine vurgu yaparak; bugün siyonizmle birlikte, emperyalizme kafa tutan Ebu Ubeyde ve Kassam Tugaylarının İslam'ı birebir yaşadıkları için Allah'u Teala'nın da kendilerine izzet ve cesaret verdiğini söyledi.
"Gazze ve oradaki mücadele bize İslam'ın savunulması gereken bir ideoloji değil, yaşanılması gereken bir din olduğunu hatırlatıyor!"
Gazze ve oradaki mücadelenin Müslümanlara çok şeyi hatırlattığını kaydeden Dr. Öğretim Üyesi Kıranşal, "Birincisi İslam'ın savunulması gereken bir ideoloji değil, yaşanılması gereken bir din olduğunu hatırlatıyor. Gazze'de direnen mücahitler, Kassam Tugayları nasıl mücadele ediyorlar ve bu duruşu nasıl elde ediyorlar? diye baktığımız zaman bunun arkasında huşuyla kılınmış ve cemaatle kılınmış namazlar olduğunu görüyoruz. Yine büyük bir huşuyla okunmuş Kur'an görüyoruz. Allah'ı zikir görüyoruz. Yani İslam'ın yaşandığına, aile hayatıyla, akrabalık ilişkileriyle komşuluk ilişkileriyle yaşandığına şahitlik ediyoruz." dedi.
"siyonist israile karşı sadece kınamayla sadece sözle mücadele etmek mümkün değil"
Gazze'nin bizlere tanklarla, toplarla, tüfeklerle, bombalarla ve kurşunlarla yapılan zulmün sadece kınamalarla ve kelimelerle durdurulmasının ve adaletin kelimelerle sağlanmasının mümkün olmadığını hatırlattığını aktaran Dr. Kıranşal, şöyle devam etti:
"Kafirler bugün Gazze'de olduğu gibi Birleşmiş Milletleriyle, NATO'suyla, Avrupa Birliği'yle, Dünya Bankası'yla, IMF'siyle, dolarıyla, eurosuyla, UNESCO'suyla, UNICEF'iyle, muazzam bir sistemle siyonist israilin arkasında duruyorlar. Peki Müslümanlar ne yapıyor? 57 İslam ülkesi sadece kınıyor. İki milyar Müslüman olarak boykottan, konferanstan, mitingden öteye bir şey yapamıyoruz. Bugün siyonist israile karşı sadece kınamayla sadece sözle mücadele etmek mümkün değil ki. Çünkü siyonist israil ancak güçten anlar. O güç Müslümanların elinde olmadığı müddetçe bugün Gazze'de yaşananlarla ilgili ancak kınama yapıyoruz."
"Davasına inanmış, sadece alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkan bir genç siyonizm için bugün atom bombasından daha tehlikelidir! Böyle gençleri yetiştirmemiz lazım"
siyonizmin sevmediği bir Müslüman genç modelinin inşa edilmesi gerektiğine vurgu yapan Dr. Kıranşal, "Gazze'nin bize hatırlattığı üçüncü konu ise siyonizme muhalif gençler yetiştirmemiz lazım. siyonizmin sevmediği bir Müslüman genç modeli inşa etmeniz lazım. Şunu unutmayalım. İnanın bugün siyonizmin atom bombasından daha çok korktuğu şey İslam'ı iyi bir şekilde yaşayan ahlaklı Müslüman bir gençtir. Davasına inanmış, gözünü budaktan esirgemeyen, sadece Alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkan bir genç siyonizm için atom bombasından daha tehlikelidir. Neden? Çünkü siyonizm sadece Allah'a güvenen bir genci teslim alamaz. Sadece Allah'tan korkan bir genci korkutamaz. Onu rızkıyla, canıyla, malıyla, korkutamaz." dedi.
"Bugün siyonizmle birlikte, emperyalizme kafa tutan Ebu Ubeyde ve Kassam Tugayları İslam'ı birebir yaşadıkları için Allah'u Teala'da kendilerine izzet ve cesaret veriyor"
Özellikle Müslüman gençlerin bunlara çok dikkat etmeleri gerektiğini ifade eden Dr. Kıranşal, "Tembellikten, korkaklıktan uzak durması gerekiyor Müslüman gencin. Hayatını sürekli bir düzen ve disiplin içerisinde yaşayabilecek irade terbiyesine, nefis terbiyesine sahip olması gerekiyor. Biz Ebu Ubeyde'ye, Kassam Tugaylarına baktığımız zaman bunu görüyoruz. Nasıl ki Ebu Ubeyde çıkıp siyonizmle birlikte, emperyalizme kafa tutuyor. Nasıl kafa tutuyor? İslam'ı yaşayan, namazıyla, ibadetiyle yaşayan bir insana Alemlerin Rabbi olan Allah da bir izzet bir cesaret veriyor. Bugün bizim ihtiyacımız olan şey budur. Rabbim inşallah Gazzeli kardeşlerimize en kısa sürede zaferi nasip eylesin. Ancak bu zafere bizi de vesile eylesin" dileğinde bulundu.
"Biz harekete geçersek Alemlerin Rabbi de bize yardım eder"
"Bugün Müslümanlar olarak Alemlerin Rabbi olan Allah bize neyi emrediyorsa dualarımız aracılığıyla bütün bu emirleri geri Allah'a havale ediyoruz." diyerek sözlerini sürdüren Kıranşal, "Rabbimiz bize Gazze'yi kurtarın' diye emrediyor. Biz de, 'Ya Rabbi Gazze'yi kurtar' diye dua ediyoruz. Rabbimiz açları, yetimleri, yoksulları doyurun diye emrediyor. Biz, Ya Rabbi açları, yetimleri, yoksulları doyur diyoruz. Rabbimiz zulmü durdurun diye emrediyor. Biz Ya Rabbi zulmü durdur diye dua ediyoruz. Biz harekete geçersek Alemlerin Rabbi olan bize yardım eder. Allah bize yardım ederse de kimse bize galip gelemez." dedi.
"Bugün HAMAS'ı HAMAS yapan, Kassam Tugaylarını Kassam Tugayları yapan imandır"
Kıranşal son olarak, "Bugün HAMAS'ı HAMAS yapan, Kassam Tugaylarını Kassam Tugayları yapan imandır. Harekete geçmiş aktif bir iman. İmanları hayatlarına, namazlarına, Kur'an tilavetine, zikirlerine, ekonomilerine, siyasetlerine, çocuk eğitimlerine etki ediyor. Gazze'ye baktığınız zaman tamamıyla imanın merkezinde yetişen bir halk, bir nesil görüyorsunuz. Gazze'deki halk bugün aynı zamanda Batı'daki Hristiyanların ve başka dine mensup olanların da iman etmesine en önemli vesile oluyor. Çünkü, siz imanı hayatınıza hakim kılarsanız, Allah da sizi başka insanlara bir iman vesilesi kılar" ifadelerini kullandı. (İLKHA)