Molla Sinan Ünel: Toplum içerisinde manevi bir çöküntü oluşmakta

İslam'ın emrettiği şekilde giyinme ile ilgili konuşan Molla Sinan Ünel, maneviyat ve manevi değerlerin eksilmiş olduğunu, insanların ahirete yönelik düşüncelerinin zayıflamış olduğunu vurguladı.

Ekleme: 13.05.2024 14:20:07 / Güncelleme: 13.05.2024 14:24:03 / Röportaj / Şanlıurfa Haberleri
Destek için 

Molla Sinan Ünel, İslam'a ve Kur'an-ı Kerim'e uygun olmayan kıyafetlerin giyilmeye başladığını ifade ederek sanal âlemde ciddi projelerle nesillerin kandırıldığını dile getirdi.

Batının bir medeniyet abidesiymiş gibi gösterilmeye çalışıldığını söyleyen Ünel, giyinme konusunda daha dikkatli olunması ve neslin korunması gerektiğini vurguladı.

"Küresel güçler maalesef oyunlarını iyi oynuyorlar"

Toplum içerisinde ciddi anlamda manevi çöküntünün olduğunu ifade eden Ünel, "Halkının yüzde 99'u Müslüman olduğu bir memlekette Allah'ın yasakladığı ve haram kıldığı bir giyim şeklinin Müslüman toplumunda bu kadar yaygınlaşmasına gerçekten insan anlam veremiyor. Bizler bu Müslüman beldelerin sokaklarını ve caddelerini gezdiğimiz zaman bu imana ve Müslüman topluma yakışmayan bir manzara ile karşı karşıya kalıyoruz. Bu yaşadıklarımızın elbette sebebi ve etkileri vardır, ciddi anlamda toplum içerisinde manevi bir çöküntü var maneviyat ve manevi değerler maalesef eksilmiş durumda. Ahirete yönelik düşünceler zayıflamış insanlar artık ahireti düşünemiyor ve hesap edemiyor. Kapitalist sistem ve küresel güçler maalesef oyunlarını iyi oynuyorlar ve bu şekilde çağdaş İleri ve entelektüel gibi kavramlarla insanları açık seçikliğe davet ediyorlar ve bunu da büyük bir oranda becermiş durumdalar. İnsanoğlu bu şekilde giyinerek hem kendisinin günaha girmesine sebep oluyor hem de başkalarının da günah işlemesine sebep oluyor, bundan dolayı da ciddi bir vebal altındadırlar." ifadelerini kullandı.

"Gençlerimizi yeniden özüne döndürmemiz gerekir"

Tesettürün aslında gericilik deği,l ilericilik olduğunu açıklayan Ünel, "Elbette ki burada biz âlimlerin, kanaat önderlerinin ve elinde yetki bulunduranların ciddi anlamda bir vebali var. Dışarıda gördüğümüz gençler bizim çocuklarımız ve bizim yavrularımızdır, birileri tarafından zehirlenmişler. İnternetten sosyal medyadan maalesef ciddi anlamda bir proje ile bu yavrularımız kandırılmış buna inandırılmış ve öz değerlerinden inançlarından koparılmışlardır. Bunları yeniden inşa etmek ve bunları yeniden özüne döndürmek noktasında hepimizin elinden bir şeyler gelmesi gerekir. Herkesten önce elinde gücü ve idareyi bulunduran yetki sahibi ve özellikle Diyanet İşleri Başkanlığına bu konuda ciddi görevler düşüyor. Halkımız özellikle cuma günleri camilere toplanıyor, cuma günleri özellikle örtünün önemini tesettürün önemini ve tesettürün Müslüman bayana kazandırdığı şahsiyeti anlatmak gerekiyor. Tesettürün aslında bir gericilik değil de bir ilericilik olduğunu çağdaşlığın tesettürde olduğunu kıymetin ve değerin tesettürde olduğuna dair ciddi anlamda vaizler ve hutbeler verilmesi gerektiğine inanıyorum, çünkü sokaklarda, parklarda ve okullara gelen bu yavrularımız bizim çocuklarımız. Camiye gelen cemaatin çocukları, Belki bir kısmını üniversiteler üzerinden dışarıdan geliyor olabilir ama ekseriyeti bizim kendi yavrularımızdır. Okullara giden sokaklarda ve parklarda gezenler bizim yavrularımızdır ve bu çocukların babaları camilere geliyorlar cuma günleri camileri dolduranlar bu çocukların ebeveynleridirler dolayısıyla cuma günleri için Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuya el atması gerekir." şeklinde konuştu.

"Tesettürün önemini akli ve nakli delillerle ortaya koymak gerekir"

Gelecek nesillerin dünya ve ahretini kurtarmak için herkesin sorumluluğunu yereine getirmesi gerektiğini dile getiren Ünel, "Yavrularımızı şer güçlerinden tuzağından kurtararak İslam'daki tesettürün önemini akli ve nakli delillerle ortaya korunmak gerekir. Çocuklarımıza sadece Allah'ın bir emridir dediğimiz zaman çocuk o İslami bilinçte ve İslami şurada olmadığı için Allah'ın emrini dikkate almayabilir. Bu konuda bir kusursuzluk mevcut ama tesettürün ne olduğunu, bayanları nasıl koruduğunu, nasıl muhafaza ettiğini ve onlara nasıl bir şahsiyet kazandırdığını güzel bir şekilde anlatılması lazım. Bu konuda ebeveynlerin ne yapması gerektiği, ailede nasıl bir duruş sergilemesi gerektiğini o gence tesettür sevgisini nasıl aşılayacağını da velileri bilgilendirme noktasında cumanın kalabalığından istifade edilebilir. Bu konuda sadece Diyanet İşleri Başkanlığı değil; her şuurlu vatandaş ve Müslümanlar başta ebeveynler olmak üzere kendi çocuklarını hem dünyalarını hem de ahiretlerini kurtarma adına o vebali ve sorumluluğu yerine getirmesi gerekir. Aileler bu konuda ileri bir adım atabilmeli, yoksa maalesef bu şekilde giderse tesettürsüz bir bayanın İslami bir kimliği de olmaz, İslami bir şahsiyeti de olmaz. Kayın bakışları, kötü bakışları, art niyetli bakışları da kendi üzerinden atamaz." dedi.

"Yavrularımızı bilinçlendirmemiz lazım"

Son olarak Molla Sinan Ünel, "Allah'ın insanın fıtratına koymuş olduğu bazı duygular vardır ki bu duygulardan bir tanesi de şehvettir. Bu konuda ciddi etkileşimler oluyor ve bu konuda toplumda ciddi sorunlar meydana geliyor. Bu konuda hepimiz üstüne düşeni ciddi bir şekilde yapmalıyız bu yavrularımızı bizim bilinçlendirmemiz lazım, bazıları onlara açılıp saçılmanın, mini etek giymenin, pantolon giymenin, dar gömlek giymenin ve kısa kollu giymenin çağdaşlık olduğunu, ilericilik olduğunu empoze etmişler ve o şekilde inandırmışlar. Böyle bir tuzağa düşürmüşler ve bizim de bunun tam tersini yapmamız lazım. Asıl gericiliğin bu olduğunu, İslam kimliğin nasıl değerin ve kıymetin Allah'ın boyasıyla boyanmak olduğunu anlatmamız gerekir. Neslimize Sibgatullah ile boyanmak olduğunu, tesettürün onlara kazandıracağı o mükemmel şahsiyeti ve kimliği onları muhafaza etmeyi yavrularımıza ve neslimize bunları anlatmamız lazım." diye konuştu. (İLKHA)