İDEV Nusaybin’de “Ailem Cennetim Olsun” semineri düzenledi

İdeal Eğitim Vakfı (İDEV) tarafından düzenlenen “Ailem Cennetim Olsun” seminerine, Eğitimci ve Yazar Özkan Yaman’ın katılımıyla Nusaybinliler yoğun ilgi gösterdi.

İdeal Eğitim Vakfı (İDEV) Nusaybin temsilcisi Şahin Hatipoğlu tarafından Nusaybin Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinlik, Talha Yasir Şimşek’in Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Eğitimci yazar Özkan Yaman, “Benim Değil Bizim Hakkımız” konusu üzerinde semineri gerçekleştirdi.

Yaman, İslam dininde kadının değeri ayaklarının altında cennet olurken, Avrupa’da ise kadının bir nesne olarak, köle olarak görüldüğünü belirterek, “Yaklaşık 13 yıldır televizyonda aile programı yapıyoruz, bin bölüme yakın programımız yayınlandı. Birçok sorunlu aileyi dinledik. Bazılarının sorunları çözüldü, ancak hala uğraştığımız aileler var. Uyurken, bu sorunlara nasıl bir çözüm bulabileceğimizi düşünüyorum. Kiminle konuşabiliriz, ne söyleyebiliriz diye düşünmeden uyuyamıyorum. Bu tür sıkıntılar hayatın bir gerçeği. İnsanı tanımanız ve birbirinizi tanımanız gerekiyor. Kur’an-ı Kerim bize insanı tanıtıyor. Ey insan, sen kimsin? Bu sorunun cevabı Kur’an’da var. Ey kadın, sen kimsin? Bu sorunun cevabı yine Kur’an’da var. İnsan; hırslıdır, bencildir, acelecidir, nankördür, acizdir. Bununla ilgili Kur’an’da birçok ayet-i kerime okuyoruz. Koca-kadın tarif edilmiş, örnekleri anlatılmıştır.” şeklinde konuştu.

Yaman, "Allah Resulü Aleyhisselam ashabını çok iyi tanımış. Hepsini tanıyor, hepsinin huyunu, suyunu biliyor. Eşlerini çok güzel tanıyordu. Eşi tanımak aileyi çözeceksek, birbirimizi tanımak zorundayız. Kadın nedir, koca nedir? Onları tanımak zorundayız." dedi.

Avrupa’da kadına verilen değer hakkında konuşan Yaman, “Avrupa’dan 1900’lü yıldan aşağı bundan 100 yıl öncesine kadar, pazarlarda sebze satılıyordu, domates satılıyordu, biber satılıyordu. İtalyan’ın, Almanya’nın, Avusturya’nın pazarlarında, patates tezgâhının yanında, domates tezgâhının yanında bir tezgâh daha vardı. Bundan yüz yıl öncesine kadar kadını dövme sopaları satılıyordu. Birisi ince sopa, birisi kalın sopa, birisi biraz daha kalın. Aynı şekilde 1800’ün yıllarına kadar, Avrupa’da kadın İncil’e el süremezdi. Kadına İncil okutulmazdı.” ifadelerini aktardı.

Yaman, “1950’li yıllara kadar Almanya’da Alman ceza yasası vardı. Yasada kadın, kocasını öfkelendirip kocası tarafından dövüldüğünde kadına hak verilmezken kocaya da ceza verilmezdi. İsviçre ve Kanada’da kadına seçim hakkı bundan 15 yıl önce verildi. 20 yıl önce Kadın çikolata satarken yanına koyulan bir nesne. Modern batıda şampuan satarken, deterjan satarken yanına koyulan bir parça da kadındır.” şeklinde kaydetti. (İLKHA)