SDAM'ın İstanbul'daki seminer salonunda başlayan Öğrenci Sempozyumu birçok öğrenci ve araştırmacının katılımı ile başladı.
SDAM bünyesinde bu yıl ilki gerçekleştirilen sempozyuma; Marmara, İç Anadolu ve Ege bölgelerinde farklı üniversitelerde okuyan öğrenci ve araştırmacılar katılım sağladı.
Alanında uzman birçok konuşmacı, öğleden önce ve öğleden sonra olmak üzere 2 farklı oturumda sunum gerçekleştirecek.
SDAM Öğrenci Sempozyumu’nun geleneksel hale getirilerek önümüzdeki yıllarda da gerçekleştirilmesi hedefleniyor.
“Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak hür düşüncenin ahlaki temelini teşkil eder”
Okunan Kur’an-ı Kerim tilaveti sonrasında açılış ve selamlama konuşması gerçekleştiren SDAM Yönetim Kurulu Üyesi Ömer İmir, “SDAM olarak kuruluşumuzdan bugüne; bilgi okyanusunun ve bilgi kirliliğinin olduğu bu çağda insanlığa doğru, yararlı ve güven duyulan bir bilgi kaynağı oluşturarak toplumun doğruyu, iyiyi fark etmesini sağlamak; yanlış olana karşı durması için onu gerekli bilgi ve farkındalığa ulaştırmayı hedefliyoruz. Merkezimiz, Doğu`dan olsun Batı`dan olsun insanlığa yönelen tüm fizikî veya fikrî tehditleri tespit etmek için araştırmalar yapar. Bu tehditlere karşı bir uyanış ve dayanışmanın oluşması için fikrî çalışmalarda bulunur. Faaliyetlerini, kendi bilgi kaynaklarına dayanarak güçlenmiş, hür, adil, örnek ve lider bir İslam dünyasına ulaşma hedefi doğrultusunda gerçekleştirir. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak hür düşüncenin ahlaki temelini teşkil eder. Öyle olmasaydı, düşünce ve ilim bizi hak ve adalet için harekete geçmeye değil, zalimlerin ve statükonun işbirlikçiliğine sevk ederdi. Nitekim görüyoruz ki hem ABD’de hem de dünyanın birçok yerinde hür düşünen üniversite öğrencileri siyonist işgale ve Gazze’de yaşanan soykırıma karşı haykırırcasına, bütün tehditlere rağmen seslerini yükseltiyorlar ve mücadelelerine devam ediyorlar. Buradan hür düşünen bütün insanlara selam olsun.” dedi.
“İslam coğrafyasında parça parça bulunan bilgi ancak bütün bir çalışma biçimi ile kültürel işgale karşı konulabilir”
Eski çağlarda sadece fiziki işgaller söz konusu iken bugün fiziki işgalin yanında kültürel işgallerin de gerçekleştirildiğini dile getiren İmir, “Bilgi, işlenmiş bilgi ve örgütlenmiş bilgi üzerinden gerçekleştirilen saldırılarla fizikî işgalin yıkımını aşan yıkımlar görülüyor. Bu yıkıma düşünsel bir karşılık vermek, bireylerin kabiliyet ve imkânlarını aşmaktadır. Buna karşı koyacak kurumlar bulunmadığında dünyanın dışlanan ve sömürülen toplumları ve özellikle İslam âlemi, bilgi operasyonları ve kültürel işgaller karşısında savunmasız kalıyor. SDAM gibi kurumlarımız bu kültürel işgale karşı kollektif aklı faal hale getirmeyi amaçlamaktadır. İslam coğrafyasında parça parça bulunan bilgi ancak bütün bir çalışma biçimi ile kültürel işgale karşı konulabilir. Modern dünyanın bizi her yerde bireysel hale getirme planı vardır. Ama İslam alemini kültürel işgale girişenler tamamen planlı ve birlik halinde çalışmaktadır. Özellikle akademik anlamda bireysel olarak yapacağımız çalışmalar bizleri yarar oranı düşük çalışmalar yapmaya itmektedir. Ancak bir strateji doğrultusunda çalışırsak bu işgale karşı koyabiliriz. SDAM işte bu amaca hizmet etmekte burada bulunan enerjiyi kuvveden fiile dönüştürmeyi hedeflemektedir. Kurumumuz burada bulunan tüm arkadaşların katkı sunmaları ile hedeflerine daha kolay ulaşacaktır.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)