Asa: Refah son sınır olduğu için siyonist rejim buraya saldırarak Mısır'a gözdağı vermek istiyor

İşgalci rejim Gazze’deki saldırılardan kaçan yaklaşık 1,5 milyon Filistinlinin sığındığı Refah kentindeki 50’den fazla alana hava saldırısı düzenledi.

Abluka altındaki Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah şehrine hava ve karadan saldırı başlatan siyonist işgal rejimi, gece boyunca onlarca Filistinliyi şehid etti.

İşgalci rejimin sözde ordusu, Gazze’nin Refah bölgesine kara saldırısı başlatarak, Mısır’la olan sınır kapısının Gazze tarafını işgal etti.

Bölge halkı ise doğuya doğru zorunlu göçe başladı.

Konuyla ilgili İLKHA muhabirine konuşan Araştırmacı-Yazar Ahmet Faruk Asa, Refahta 1,5 milyon Filistinlinin yaşadığını, Refah son sınır olduğu için siyonist rejimin buraya saldırarak Mısır'a gözdağı vermek istediğini belirtti.

"Ateşkesin içeriğinin belli ediliyor olması işgal rejiminin siyasi otoritelerine rahatsızlık oluşturdu"

Ahmet Faruk Asa

İşgal rejiminin refaha işaret fişekleriyle saldırısınn, dün akşamdan itibaren kamuoyunda çıkan ateşkes haberlerine binaen yapılan bir saldırı olduğunu söyleyen Asa, "Ateşkesin taraflarından birinin Mısır olması birinin Katar olması bu konuda ateşkesin içeriğinde belli ediliyor olması işgal rejiminin siyasi otoritelerinde bir rahatsızlık oluşturdu. Ateşkesin içeriği yedi aylık süreçte israil adına bir kaybediş olduğunu ilan edercesine içeriklerin olduğunu düşünüyorlardı. Bu nedenle refaha bir operasyon gerçekleştirdiler. Refaha operasyonda sürecin başından bu yana israil'in bir süpürme stratejisi vardı. Önce en kuzey bölgesinden insanları güvenilir bölge olarak Han Yunusa tahliye ettiler, ardından güvenli bir bölge olarak refaha topladılar." dedi.

"Refah son sınır olduğu için siyonist rejim buraya saldırarak Mısır'a gözdağı vermek istiyor"

Refah'ın Filistinliler için son durak vaziyetinde olduğunu belirten Asa, "Refah'ın bir sonraki aşaması Filistinlilerin toplu bir şekilde tahliyesini içeriyordu. Refahta bir buçuk milyon Filistinli yaşamaktadır. Refah son sınır olduğu için siyonist rejim buraya saldırarak Mısır'a gözdağı vermek istiyor. Mısır toplu bir göçü kaldırabileceğini düşünmüyor. İşgalci israil refaha saldırarak Mısır üzerinden bir baskı oluşturarak ateşkesin iptali veya kendi istediği şartlara getirmeye çalışıyor. Netanyahu'nun siyasi istikbalini devam ettirebilmesinin yegâne yolu bu savaşın uzaması ve geniş coğrafyalara yayılmasıdır. Refahta ateşkes demek Netanyahu'nun bir anlamda yenilgiyle karşı karşıya gelmesi olacağı için Netanyahu bu savaşı uzatarak gerek Gazze'ye gerekte kuzey bölgelere saldırarak savaşı devam ettirmenin derdindedir. Sürecin başından bu yana Filistinlilerin doğrudan tahliye ve yerinden edilmesi israil'in Aksa Tufanından sonraki temel niyeti olduğu için bu tarz adımları uygulayabilecek fırsatlar olarak değerlendiriyor. Dün akşam böyle bir mesaj verildi." şeklinde konuştu.

"Başta ABD'de olmak üzere işgalci israil dünyanın dört bir yerinde köşeye sıkışmış vaziyette"

israil için 7 Ekimden sonraki kadar rahat edebilecek bir alan mevcut olmadığını söyleyen Asa, "Başta ABD'de olmak üzere işgalci israil dünyanın dört bir yerinde köşeye sıkışmış vaziyettedir. Açılmış uluslararası hukuk soykırım davaları var. Kitlesel üniversite protestoları dünyanın her tarafında başlamış. Siyasi manada dünyanın farklı yerlerinde yaklaşan seçimler var. israil taraftarlığını minimize ediyor. Sürecin başındaki kadar israil pervasızca hareket edemiyor. Esirler ve rehineler, tahliye meselesi gibi konularla köşeye sıkışmış vaziyettedir. İç siyasette israil'de bir sıkışmışlık var. Halkın her gün yaptığı eylemler var. Bunlara tamamen kulak kapatarak devam edebilecek bir durum söz konusu değildir." diye belirtti.

"Devam eden sürecin askeri güç dengesizliğe rağmen işgalci israil'in bir kazanımı olmadı"

Ateşkesin bazı paydaşları olduğunu belirten Asa, şunları söyledi:

"Paydaşlar Katar, Türkiye ve Mısır ülkeleridir. İsrail bu tarz hareketlerle aslında bu paydaşlara mesajlar veriyor. Mısır'a ciddi bir şekilde tehdit savurmuş oluyor. İşgalci israil aslında Gazze'nin İdlipleşmesini öngörüyor. Gazze dünyada nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu yerken şu an refaha sıkışmış vaziyette insanlar. Sadece otonom bir bölge olarak Refah'ın kontrol idaresi Filistinlilere verildi. Gazze'nin kalan kısımlarını yeniden israil yerleşimcilerine açıldı. İşgal rejimi 2005 öncesi statüyü yeniden getirmek için çalışmalarına devam ediyor. Yeniden Yahudi yerleşimcileri Gazze'nin içinde var olduğu bir düzleme doğru Gazze'yi sürüklemek istiyor. Refahla alakalı süreç bununla ibarettir. Refah çok stratejik bir hale bürünmüş durumdadır. Yaklaşık 7 aydır devam eden bir süreç var. Devam eden sürecin askeri güç açısından dengesizliğine rağmen işgalci israil'in bir kazanımı olmadı." diye konuştu. (İLKHA)