Ümmetin alim ve aydınları Peygamberimizin cihad yönünü İLKHA'ya anlattı

Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından geçtiğimiz hafta Diyarbakır'da "Cihad Önderi Hazreti Muhammed (sav)" temasıyla düzenlenen Mevlid-i Nebi etkinliğine İslam coğrafyasının farklı ülkelerinden katılan alim, akademisyen ve araştırmacılar, İLKHA muhabirine konuşarak Peygamber Efendimizin cihad yönünü ele aldı.

Alim Yetiştirme Merkezi Başkanı Moritanyalı Şeyh Muhammed Hasan Ed-Dedo Eş-Şankiti, yaptığı açıklamada, Peygamberimizin Allah tarafından hidayet ve hak din ile gönderildiğinden beri Allah yolunda cihad ettiğini söyledi.

Alim Yetiştirme Merkezi Başkanı Moritanyalı Şeyh Muhammed Hasan Ed-Dedo Eş-Şankiti

"Allah kendi yolunda cihadı farz kıldı"

Peygamber Efendimizin 13 yıl boyunca tebliğden sonra Medine'ye hicret ettiğini belirten Moritanyalı alim Şankiti, "Allah kendi yolunda silahla cihadı farz kıldı, böylece cihada başladı ve hiçbir zaman ertelemedi. Allah Resulü, hepsi Gazve ve Seriyeleri yönetti, Peygamberimiz Allah yolunda 27 Gazve gerçekleştirmiştir. Allah yolunda 70 bin kişilik ordular hazırlamıştı. Allah Resulü kendisi bizatihi de savaşırdı. Huneyn günü Müslümanlar geri çekildiğinde o tek başına Huneyn günü düşmanın yüzlerine ilerliyordu. Mekke'nin fethinde on bin savaşçıdan oluşan bir ordu hazırladı." diye konuştu.

"Resulullah sahip olduğu her şeyi Allah yolunda harcardı"

Allah Resulü cihatta insanların en cesuru olduğunu ve ashabından hiçbirinin ve onu görenlerin de ondan daha cesurunu görmediklerini söylediklerini ifade eden Şankiti, şöyle devam etti:

"Resulullah insanların en cömerdiydi. Malıyla cihad ederdi ve sahip olduğu her şeyi Allah yolunda harcardı. Bu husustan geri dönmeyeceğini belirtmek için 'Güneşi sağ elime ayı sol elime verseler ben bu davadan vazgeçmem' diyerek tavrını açıkça ortaya koymuştur."

Ensar En-Nebi Akademisi Dekanı Sudanlı Abdülhay Yusuf

"Peygamberimiz vefat edene kadar cihad etmiştir"

Peygamber Sevdalıları Vakfının bu seneki Mevlid-i Nebi temasını değerlendiren Ensar En-Nebi Akademisi Dekanı Sudanlı Abdülhay Yusuf, Peygamber'in tüm hayatının bir cihad olduğunu anımsattı.

Bu cihadın nefse, şeytana, kafirlere ve münafıklara karşı bir cihad olduğuna vurgu yapan Yusuf, "Peygamberimiz -salât ve selâm üzerine olsun- bu ümmetin ilk mücahididir, Allah yolunda vefat edene kadar cihad etmiştir. Peygamberimiz 27 gazveye katılmış, bunların 9'unda savaşmıştır." dedi.

"Yahudi kadının yemeğe koyduğu zehirden etkilenerek şehit oldu"

Peygamberimizin hayatını konu alan etkinliklerden memnuniyet duyduklarını belirten Yusuf, şunları söyledi:

"O insanların en cesuruydu. Sahabeler der ki, savaş kızıştığında ve savaş yoğunlaştığında, düşmana ondan daha yakın kimse yoktu. En cesurumuz dahi Peygamberimizle aynı safa girince Peygamberimiz daha cesurdu ve böylece Allah onun hayatını şehitlikle mühürledi, Allah ona peygamberliği ve risaleti vererek onurlandırdı. Yahudi kadının onun yemeğine koyduğu zehirden etkilenerek şehit oldu. Peygamberimiz Hayber’de yediği yemekten zehirlendiğini ve bundan acı çektiğini belirtmiştir. Hakikaten Allah Resulünün hayatını ihya eden bu büyük İslami gösterilerden çok memnunum. Filistin'de meydana gelen olayları burada andığınız için Allah hayrınızı arttırsın."

İslam Tarihi ve Medeniyeti Araştırmacısı Mısırlı Muhammed İlhami

İslam Tarihi ve Medeniyeti Araştırmacısı Mısırlı Muhammed İlhami ise Peygamberimizin cihad konusunda ümmet için bir lider olduğunu anlattı.

"On yıl içinde büyük bir devlet kurdu"

Peygamber hiçbir liderin ya da savaşçının başaramadığı bir mucizeyi gerçekleştirdiğine dikkat çeken İlhami, "On yıl içinde büyük bir devlet kurmuş, vefatından sonra bu devlet genişlemeye devam etmiş ve günümüze kadar ayakta kalmıştır. Peygamberimiz döneminde 27 savaş gerçekleşmiş ama bu savaşların sadece üçte birinde bulunmuştur, bu Peygamberimizin mucizelerinden biridir. Elbette gördüğümüz bu görkemli ve sevinçli sahnenin, ümmetin Allah yolunda cihad hareketinin başlangıcı olmasına, Filistin'in ve tüm Müslümanların kutsal mekânlarının ve işgal altındaki tüm Müslüman ülkelerin kurtarılmasına vesile olmasını Yüce Allah'tan diliyoruz." dedi.

"Müslümanlar birleşirse önlerinde ne Amerika ne Avrupa ne de israil durur"

Ümmetin tekrar cihad ruhunu kuşanıp birliklerini sağlamaları gerektiğini belirten İlhami, şöyle devam etti:

Cihadın, Müslümanların bölünmesinden ve birbirleriyle savaşmaya başladıklarında Müslümanların parçalanmasından büyük zarar görmesi doğaldır. Yüce Allah şöyle buyurdu: Eğer isyan eder ve yüz çevirirseniz, yeryüzünü ifsat eder ve bağlarınızı koparırsınız. Yüce Allah şöyle buyurdu: Ve çekişmeyin, böylece başarısız olursunuz. Cihat birliği gerektirir ve birlik de cihadı gerektirir. Belki de Türkiye'de yaşananlar, Allah'ın Türkiye'deki Müslümanlara, Müslümanlarla eşit olmayan ve dünyanın doğusundan ve batısından birçok Müslümanı kendine çeken İslami bir liderliğin varlığını nasip etmesidir. Bu, Müslümanların birleşmesi için bir tohum ve zemin olsun. Çünkü Müslümanlar birleşirse önlerinde ne Amerika ne Avrupa ne de israil durur ve Mescid-i Aksa'yı yeniden kolayca fethederler." (İLKHA)