Batman İl Sağlık Müdürü Uzman Doktor Semih Canpolat, "25 Nisan Dünya Sıtma Günü" dolayısıyla İLKHA muhabirine açıklamalarda bulunarak sıtma hastalığına karşı korunma tedbirlerini anlattı.
Canpolat açıklamasında, sıtmanın; Parazit taşıyan dişi anofel sivrisineklerin beslenmeleri esnasında insana inoküle ettikleri Plasmodium cinsi parazitlerin eritrositleri enfekte etmesiyle gelişen bir enfeksiyon hastalığı olduğunu tanımladı.
Sıtmanın, geçmişte Türkiye'de de yaygın görülen bir hastalık iken Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen başarılı çalışmalar neticesinde yerli sıtma bulaşın sona erdiğini belirten Canpolat, halen sadece yurt dışı sıtma vakalarının bildirildiğini aktardı.
Canpolat, ancak Türkiye'de sıtma etkenini nakleden sivrisinek türlerinin bulunması, iklim ve çevresel faktörler, büyük nüfus hareketleri, sıtmanın endemik olduğu ülkelere seyahat edenlerin ve buralardan gelenlerin sayısının artması nedeniyle yurt dışı kaynaklı sıtma vakalarının görüldüğünü vurguladı.
Uzman Doktor Semih Canpolat
"Sıtma riski devam ediyor"
Canpolat, "Ayrıca düzensiz göçmenler, ülkemizin sıtmanın yayılabileceği subtropikal bölgede yer alması ve iklim değişikliği nedeniyle ortalama hava sıcaklıklarında gözlenen artışlar nedeniyle sıtma riski halen devam ettiğinden Sıtma Eliminasyon Programı çerçevesinde faaliyetlerimiz devam etmektedir." dedi.
"Sıtmanın endemik olduğu ülkelere gidenler hastalığa yakalanabilmektedir"
Her ne kadar ülkede yerli sıtma vakası görülmese de yurt dışı kaynaklı vakaların tespit edildiğine işaret eden Canpolat, "Sıtmanın endemik olduğu ülkelere gidenler paraziti oradan alarak hastalığa yakalanabilmektedir. Bu nedenle sıtma endemik bölgeden dönen veya daha öncesinde bu bölgelerde bulunmuş olan ateşli veya ateş hikayesi olanlarda kemoprofilaktik ilaç kullanmış olsa dahi sıtmadan şüphelenilmelidir." diye konuştu.
"Hastalık anneden bebeğe geçebilmektedir"
Hastalık insanlara esas olarak parazit taşıyan anofel cinsi dişi sivrisineklerin sokmasıyla bulaştığını belirten Canpolat, "Dünyada 400’den fazla türü bulunan anofel sivrisineklerin yaklaşık 30 türü sıtma bulaşında önemli rol oynamaktadır. Sivrisinek sokması dışında sıtma; kan transfüzyonu, organ transplantasyonu, greftler ve kontamine enjektör veya iğnelerin ortak kullanımı ile de insanlara bulaşabilmektedir. Hastalık ayrıca plasenta yoluyla doğum öncesi veya doğum esnasında anneden bebeğe de geçebilmektedir." ifadelerini kullandı.
"Şiddetli sıtma tedavi edilmezse hastaların büyük çoğunluğu kaybedilmektedir"
Sıtmanın pek çok sistemik viral hastalık bulgularına benzediğini ifade eden Canpolat, şöyle devam etti:
"Baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk, abdominal rahatsızlık, kas ve eklem ağrısı ile başlayan sıtma kliniği ateş, üşüme, titreme, terleme, iştahsızlık, kusma ve giderek artan halsizlik ile devam etmektedir. Hastalığın bu erken evresinde hayati organ yetmezliği bulguları yoksa tedaviye hemen başlanması durumunda tam iyileşme beklenmektedir. Ancak organ tutulumu olan hastalarda özellikle P. falciparum sıtmasında şiddetli sıtma gelişebilmektedir. Şiddetli sıtmada genellikle koma (serebral sıtma), metabolik asidoz, ağır anemi, hipoglisemi, akut böbrek yetmezliği, pulmoner ödem bulgulardan biri veya daha fazlası gelişmektedir. Şiddetli sıtma tedavi edilmezse hastaların büyük çoğunluğu kaybedilmektedir."
"Sıtmaya karşı onay verilmiş bir aşı bulunmamaktadır"
Sıtma tedavi ilaçlarının İl Sağlık Müdürlüklerinden temin edilebildiğini dile getiren Canpolat, "Sıtma hastalığına karşı hâlihazırda onay verilmiş bir aşı bulunmamaktadır. Bu nedenle; sivrisinek sokmalarına karşı kişisel korunma, hastalığın önlenmesinde ilk savunma hattı niteliğindedir. Diğer bir yöntem ise hastalığa karşı koruyucu ilaç kullanımıdır. Sıtmadan koruyucu ilaçlar Bakanlığımız Seyahat Sağlığı Merkezlerinde ücretsiz olarak verilmektedir. Seyahat öncesi; en az 15 gün önce Seyahat Sağlığı Merkezlerine başvurularak gidilecek ülkedeki sıtma riski hakkında bilgi alınabilir ve koruyucu ilaç temin edilebilir." dedi.
Sıtma riski bulunan ülkelere gidenlerin dikkat etmesi gerekenler
Canpolat, seyahat esnasında sıtma riskli ülke ziyaretlerinde sivrisinek sokmalarından korunmak için şu tavsiyelerde bulundu:
"Uzun kollu gömlek ve pantolon gibi vücutta açık yer kalmayacak şekilde mümkün olduğunca kapalı kıyafetlerin giyilmesi tercih edilmelidir. Konaklamak ve dinlenmek amacıyla kliması olan kapalı yerlerde veya kapı ve pencerelerinde sineklik olan yerlerde kalınmalıdır. Eğer gece dışarıda kalınacaksa cibinlik altında uyunması önerilmektedir. Gebe ve emziren kadınlar, güvenliği kanıtlanmış, Bakanlığımızdan ruhsatlı ve onaylı repellentler (sivrisinek kovucular) kullanmalıdır. Bu ürünler, mutlaka kullanma talimatı doğrultusunda uygulanmalıdır. Bebek ve çocuklarda kullanmadan önce mutlaka ürünün kullanma talimatı incelenmeli ve önerilen yaş gruplarında kullanılmasına dikkat edilmelidir."
2 aydan küçük çocuklarda repellent kullanılmaması gerektiğini belirten Canpolat, "Repellentler çocukların elleri, gözleri ve ağızları ile varsa ciltteki kesilere uygulanmamalıdır. Yetişkinler repellenti kendi ellerine sıktıktan sonra ellerini sürerek çocukların yüzlerine uygulamalıdır. Güneş koruyucu kullanılacaksa önce güneş koruyucu kullanılmalı, sonrasında repellent kullanılmalıdır. Bebek ve çocuklara kollarını ve bacaklarını örten giysiler giydirilmelidir. Bebeklerin ve çocukların korunması amacıyla bebek arabaları ve taşımak amacıyla kullanılan araçlarda sivrisineklerden korunmayı sağlayıcı tedbirler alınmalıdır." diye konuştu.
Sıtmadan koruyucu ilaç hekim tarafından önerilen dozda ve sürede kullanılması gerektiğini ifade eden Canpolat, seyahat dönüşü baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk, abdominal rahatsızlık, kas ve eklem ağrısı şikâyetleri olması durumunda koruyucu ilaç kullanılmış olsa dahi en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini kaydetti. (İLKHA)