Yapılan açıklamada, Birleşmiş Milletler'e bağlı Dünya Sağlık Örgütü, Gazze'de kıtlık yaşandığını bildirdi.
Dün açıklanan kararda Uluslararası Adalet Divanı, işgal rejiminden Gazze'deki açlık ve kıtlığı durdurması için tüm önlemleri alması emrini verdi.
"Sanki aylardır oruç tutuyormuş gibi aç ve susuz kaldık"
Refah kentinde çadırda yaşayan Hüsnü Cebrail, sokaktan yemek toplamaya çalıştıklarını belirterek, "Elimize geçen her şeyi kullanıyoruz" dedi.
58 yaşındaki Filistinli, "Aç ve susuz kaldık, sanki aylardır oruç tutuyormuş gibi" ifadelerini kullandı.
Wall Street Journal'ın haberinde, Gazze'deki durum şöyle özetlendi:
"Ramazan neşesini çağrıştıracak çok az şey var. Birçok cami hava saldırılarıyla yerle bir edildi. Sokaklarda yetimler dolaşıyor. Halk, işgal rejiminin sözde ordusunun dikkatini çekmemek için kamusal alanlarda toplanmaktan kaçınıyor. Ezan sesleri yerini büyük ölçüde savaşın gürültüsüne bıraktı."
24 yaşındaki Sarah Ghalayini ise "Artık Ramazan'daymışız gibi hissettirecek hiçbir şeyimiz kalmadı" dedi.
işgal rejiminin bombardımanına maruz kalan Şifa Hastanesi'nde damar cerrahisi bölüm başkanı Taysir Tanna, şunları dile getirdi:
"Savaş öncesi pek tüketmediğimiz ebegümeci ve diğer otları iftarda bol bol yiyoruz. Şanslı olanlar arasında mercimek de bulunabiliyor. Ancak artık savaş öncesinde en uygun fiyatlı seçeneklerden biri olan ve genellikle hapishanelerdeki mahkumlara verilen mercimek neredeyse hiç bulunmuyor."
Wall Street Journal'ın aktardığına göre, Ramazan ayında ihtiyacı olanlara yiyecek ve yardım sağlayan camilerin çoğu yıkıldı.
Filistin Vakıflar ve Din İşleri Bakanı Hatem Bakri, savaşın başından bu yana Gazze Şeridi'ndeki en az 1000 caminin yıkıldığını belirtti.