HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu GAZZE İSLAM ÂLEMİNE AYNA TUTTU

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Gazze için yapılanların yetersiz olduğuna dikkat çekerek, "Gazze ayna oldu, özellikle İslam alemine ayna tuttu, içinde bulunduğumuz zaafları bize gösterdi." dedi.

Ekleme: 21.03.2024 04:00:00 / Güncelleme: 21.03.2024 04:01:01 / Güncel
Destek için 

Ömer Adıgüzel

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, partisinin Ağrı İl Başkanlığı tarafından bir kafede düzenlenen iftar yemeğine katılarak konuşma gerçekleştirdi. Gündeminde Gazze'deki gelişmeler olan Yapıcıoğlu, insanların üzerine iftar vaktinde bomba yağdığını, açlıkla büyük imtihan verildiğinin altını çizdi. İslam ümmeti için Gazze'nin ayna vazifesi gördüğünü kaydeden Yapıcıoğlu, İslam aleminin zulme karşı harekete geçemeyişinin sebepleri üzerinde düşünülmesi ve çözümler için harekete geçilmesi gerektiğini söyledi.

"… BEBEKLERİN ÖLÜME TERK EDİLDİĞİ GAZZE'DE BELKİ DE İFTAR VAKTİDİR"

"Gazze'deki insanların üstüne halen bombalar yağıyor. Şu anda Gazze'de 1 milyon 100 bin insan yani buradaki insanların yarısı çok ciddi bir açlık krizi ve daha ötesinde açlık ile kıtlık ile karşı karşıya." diyen Yapıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "İftar edecek gıda maddesi, bir lokma ekmek hatta bir yudum su bulamayan 1 milyondan fazla insandan bahsediyoruz. Evet, dünyanın dört bir yanından oraya yardımlar özellikle sivil toplum kuruluşları ve bazı İslam ülkelerinin Kızılay’ları gibi kuruluşları tarafından gönderiliyor. Lakin içeriye geçen gıda maddeleri oradaki kardeşlerimizin ihtiyacı olan miktarın çok altında. Bir taraftan üzerlerine bombalar yağarken, evi barkı kalmamış yaralanmış insanların sığındığı hastaneler vuruluyor. Bir taraftan hastanelerde görev yapanlar topluca alınıp zindanlara tıkılırken ve hastalar ilaçsız bazen de yatakta kendisini çevirebilecek takati olmayan birkaç günlük bebeklerin ölüme terk edildiği Gazze'de belki de iftar vaktidir. Yiyecek bir şeyleri var mı onu bilmiyorum."

“İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ ZAAFLARI BİZE GÖSTERDİ”

Yapılan yardımların ve girişimlerin yeterli olmadığını söyleyen Yapıcıoğlu, "2 milyarlık İslam alemi ve 8 milyarlık insanlık ailesi bugüne kadar Gazze için bir şey yapamadı, yaptıklarımız yetmedi, yetmiyor. Eğer yeterli olmuş olsaydı orada katliam, soykırım bitmiş olacaktı. Eğer yardımlarımız yetmiş olsaydı orada çocuklar, kadınlar, beli bükülmüş ihtiyarlar, ellerinden bütün imkânları alınmış erkekler açlıktan ölüm ile burun buruna gelmiş olmayacaklardı. Hatta bazıları, maalesef derileri adeta kemiklerine yapışmış vaziyette can veriyorlar. Gazze ayna oldu, özellikle İslam alemine ayna tuttu; içinde bulunduğumuz zaafları bize gösterdi. Madem 5 ayı aşkın bir süredir uzaktan seyredip sadece bazı yardımlar gönderip, dua gönderip oradaki kardeşlerimizi katliamdan kurtarmaya yetecek adımlar atamıyoruz, o zaman bizi durduran şey nedir? Bizi çaresiz bırakan şeyler nelerdir? Bizim iktisadi, askeri, siyasi, fikri, itikadi zaaflarımız nedir? Niçin bu haldeyiz? Bunun üzerine çözümler bulup kafa yormalıyız." diye konuştu. Yapıcıoğlu, "Allah'ın izni ile er ya da geç oradaki kardeşlerimiz bir şekilde bu savaşın da bittiğini görecek. Onlar direniyorlar, onlar üzerlerine düşeni yapıyorlar. Onlar tevekkül noktasında, teslimiyet noktasında, iman noktasında, cihad noktasında bütün İslam alemine öncülük yaptılar. Fakat bizler bu dersi yeterince alamadık ya da o imtihanları geçemedik. O imtihanı geçmek için daha çok çalışmamız çok çabalamamız, kendimizi gözden geçirmemiz, zaaflarımızı tespit edip bundan kurtulmak için ne gerekiyorsa onu yapmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı. İftar programı yapılan dua ile son buldu. (İLKHA)

KIRDIRMA VE KIŞKIRTMA SİYASETİNİ GÜDENLERİ MİLLETİN NAZARINDA MAHKÛM EDECEĞİZ!

Seçim çalışmaları kapsamında Bitlis'in Tatvan ilçesine gelen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, ilçe esnafını ziyaret etti. Esnafın sıcak ilgisiyle karşılanan Yapıcıoğlu, gerçekleştirdiği ziyaretin ardından partisinin düzenlediği iftar programına katıldı. İftar programında bir konuşma gerçekleştiren Yapıcıoğlu, Gazze'de insani koridorun açılması, kırdırıcı ve düşmanlaştırıcı dili kullanan siyasi partilere ve adaylarına prim verilmemesi konularına değindikten sonra, toplumda nifak tohumları ekenlere inat, HÜDA PAR olarak gül ekeceklerini, topluma huzur ve kardeşlik ikliminde bir arada yaşamaları için her türlü çabayı göstereceklerini söyledi.

"HEPİMİZİN ŞUNU İDRAK ETMESİ GEREKİR Kİ BUGÜNE KADAR YAPILANLAR YETERLİ OLMAMIŞTIR"

Gazze'de yaşanan soykırımı durdurma ve insani koridoru açma yönünde yapılanların yeterli olmadığını belirten Yapıcıoğlu, "Maalesef harekete geçmeye zorladığımız kişiler yani harekete geçsinler diye beklediğimiz kişiler, organizasyonlar, kurumlar, kuruluşlar, yöneticiler, onlar da birilerinin harekete geçmesini bekler gibi bir tavır, bir pozisyon içerisindeler. Rabbim sonumuzu hayır getirsin. Hiçbir savaş sonsuza kadar sürmemiştir, elbette bu ateş de bir gün sönecektir, oradaki insanlar bizlere direnmenin ne olduğunu, tevekkülün ne olduğunu, teslimiyetin ne olduğunu, imanın ne olduğunu, vatan savunmasının ne olduğunu, bilfiil gösterdiler ama bizler, yani onların dışında kalan iki milyarlık İslam alemi, maalesef yeterince ders çıkarmadığı için, daha önceki katliamlardan ders almadığı için, sınıfta kaldı. Bir daha söylüyoruz; oradaki mazlumlar için, kim ne yapmışsa, küçük veya büyük, hiçbirini değersiz görmüyoruz. Elbette kim zerre kadar bir iyilik yapmışsa mutlaka onun karşılığını alacaktır. Ama hepimizin şunu idrak etmesi gerekir ki; bugüne kadar yapılanlar yeterli olmamıştır. Eğer yeterli olsaydı bu soykırım, bu katliam, bu vahşet, durmuş olurdu. Eğer yeterli olsaydı, Nazi artığı soykırımcı siyonistler geri adım atmış olacaklardı, ya da en azından durmuş olacaklardı, oldukları yerde duracaklardı. Daha önce yaptıkları katliamların üzerine yenilerini eklememiş olacaklardı, ama durmadıklarına göre; her birimizin biz neyi eksik bıraktık ve biz neden bu haldeyiz diye uzun uzun düşünmemiz ve mutlaka bu halden, bu durumdan çıkış için bir yol bulmamız gerekiyor." diye konuştu.

"BİRİLERİ SANKİ SAVAŞA GİDİYORMUŞUZ GİBİ KIŞKIRTICI DİL, TAHRİK EDİCİ BİR ÜSLUP KULLANIYOR"

Yerel seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte bazı partilerin ve siyasilerin toplumu kışkırtarak birbirine düşürmeye çalıştığını belirten Yapıcıoğlu, "Biliyorsunuz 31 Mart günü yani 13 gün sonra sandık kurulacak. Memleket bir seçimle mahallesine muhtarını, beldesine, ilçesine belediye başkanını ve il genel meclis üyeleri ile genel meclis üyelerini ya da ikisini birden seçecek. Biz bir seçime giriyoruz, ama birileri sanki savaşa gidiyormuşuz gibi kışkırtıcı dil, tahrik edici bir üslup kullanıyor. Ben buradan hazır bulunan kardeşlere ve şu kameralar aracılığıyla belki bizi sonra izleyecek olan bütün kardeşlerime şu mesajı vermek, şu istirhamda bulunmak istiyorum: Bu sert üslupla, bu kışkırtıcı, bu milleti birbirine düşürücü üslupla konuşanlar, eğer milletin bu üsluba prim vermediğini, bu üslubu kullananları tasvip etmediğini, bunun millete fayda vermeyeceğini gösterdikleri anda, ben inanıyorum ki böyle yaparsa halkımız, böyle yaparsa milletimiz, böyle yaparsa hemşerilerimiz, bu dili kullananlar, kendilerine istemeseler de bir çekidüzen vermeye çalışacaklar." şeklinde konuştu.

"BİZ ONLARIN BU SİYASETİNİ İFŞA EDECEĞİZ VE MİLLETİN NAZARINDA ONLARI MAHKÛM EDECEĞİZ"

Nefret dili kullanan siyasetçileri ifşa edeceklerini ve milletin nazarında onları mahkûm edeceklerini belirten HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, şunları kaydetti: "Buradan net ifadelerle şunu söylüyorum: Kim bir koltuk için, kim fazladan üç beş oy için, bu milletin evlatlarını birbirine karşı kışkırtıyorsa, kim o düşmanca dili kullanıyorsa, kim bu milletin evlatlarını birbirine kırdırmayı göze alıyorsa; o bu milletin tamamına düşmandır. Böyle bir vahşet, böyle bir zalimlik, böyle bir vicdansızlık, kabul edilemez. İnşallah bu millet, o dili kullanan bütün siyasileri gördüğü her yerde mahkûm eder, 'bu dili kullanmayın' diye ikaz ederlerse, onlar da artık bu malın müşterisinin olmadığını görürlerse, onlar yeni bir üslup, yeni bir yol, yöntem, yeni bir söylem bulmak zorunda kalacaklar. Evet onlar, düşmanlık tohumları ekmeye çalıştıkça, Allah'ın izniyle, biz onların oyunlarını boşa çıkaracağız. Onlar bu milleti birbirine kırdırma ve kışkırtma siyasetini güttükleri zaman, biz onların bu siyasetini ifşa edeceğiz ve milletin nazarında onları inşallah mahkûm edeceğiz. Onlar memlekette diken ekmeye, diken büyütmeye gayret ettikçe, biz o dikenleri temizleyecek, inşallah biz gül yetiştireceğiz, dikensiz gül yetiştireceğiz. Ve memleketin her tarafına kardeşlik tohumlarını ekmek suretiyle, hepimizin huzurunu müdafaa adına üzerimize ne düşerse, bizler onu yapmaya, gayret sarf edeceğiz. Evet bir daha söylüyorum; biz savaşa gitmiyoruz, seçime gidiyoruz. Bu seçimde şu ya da bu partiye oy verecek insanlar, bazen aynı apartmanda hatta bazen aynı evin içerisinde yaşıyorlar. Bir ailenin içerisinde, belki birisi bir partiye, bir başkası başka bir partiye oy verecektir. Seçimden sonra da insanlar aynı evde, aynı apartmanda oturmaya, aynı marketten alışveriş yapmaya, aynı minibüse binmeye ya da aynı okula gitmeye ya da aynı işyerinde çalışmaya devam edecektir. Öyleyse milletimize sesleniyoruz, diyoruz ki; siz, kendi koltuğu için, kendi siyasi ikbali için, sizi iki hafta sonra düşünmeyen bu insanlara bu seçimde haddini bildirin. Bu üslubun para etmediğini oylarınızla da gösterin." (İLKHA)