Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ardından Avrupa'nın doğal gazda darboğaz yaşamasıyla birlikte Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan arasındaki enerji diplomasisi önem kazandı.
Türkiye ve Türkmenistan arasında 1 Mart'ta doğal gaz alanında işbirliğine yönelik mutabakat zaptı ve hidrokarbon alanında yapılacak ortaklıklara temel teşkil edecek niyet beyanı imzalandı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bu kapsamda ilk etapta 2 milyar metreküpe kadar Türkmen gazının Türkiye'ye taşınabileceğini belirtti.
Bayraktar, söz konusu miktarın Türkiye'ye ulaşması için 3 farklı seçeneğin üzerinde durulduğunu ifade ederek, "Bu alternatiflerden biri, Türkmen gazının swap yoluyla İran üzerinden Türkiye'ye gelmesi. Bir diğeri, Türkmen gazının İran ve Azerbaycan üzerinden yine swap yoluyla Türkiye'ye gelmesi ve bir diğeri de esasen daha uzun soluklu, daha sürdürülebilir ve daha büyük kapasiteli olan Türkmen gazının Hazar geçişli bir boru hattıyla Türkiye'ye gelmesi. Bunların hepsi masada, bunların hepsi konuştuğumuz konular." şeklinde değerlendirmede bulundu.
İstanbul Kültür Üniversitesi'nden Dr. Öğretim Üyesi Ayşegül Ketenci, Türkiye-Türkmenistan arasındaki mutabakat zaptına ilişkin AA muhabiriyle yaptığı değerlendirmede, "Bu elbette çok önemli bir gelişme ancak iyi niyet beyanlarına ilaveten bölgede altyapı çalışmalarının yapılması ve somut adımların atılması gerekli." ifadesini kullandı.
Ketenci, "Azerbaycan'ın ekonomik kalkınması için enerji önemli bir bileşen, bu durum Türkmenistan ve diğer ülkeler için de geçerli. Bu sebeple bölgesel ve küresel ölçekte çok boyutlu işbirlikleri geliştirilmeli." şeklinde konuştu.