Seçim çalışmaları kapsamında Elâzığ'da bulunan Yapıcıoğlu, basın mensuplarıyla iftar programında bir araya geldi.
İftar programında konuşan Yapıcıoğlu, bazı siyasetçilerin kullandıkları dil ve üslubun, millete hizmet değil kaos ortamı oluşturmaya zemin hazırladığına dikkat çekti.
Basın mensuplarıyla birlikte iftar açan Yapıcıoğlu, iftar sonrasında gündeme dair açıklamalarda bulundu ve daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Ramazan ayının hayırlar getirmesini dileyen Yapıcıoğlu, konuşmasında yerel seçimlere, yerel yönetimlerde partisinin projelerine ve Gazze'de yaşanan insanlık krizine değindi.
"Bir seçime gidiyoruz, savaşa değil"
Toplumu ayrıştırmaya ve çatışmaya yönelik bir dil ve üslup kullanan siyasetçileri ikaz eden Yapıcıoğlu, "17 gün sonra seçim olacak. Biz de bu seçim çalışmaları kapsamında memleketi geziyoruz. Bu bir hizmet yarışıdır. Belki daha önce hiçbir seçimde olmadığı kadar çok sayıda parti yarışıyor. Hemen her parti ve partilerin adayları bunun bir hizmet yarışı olduğunu, bu hizmet yarışında kendilerinin de var olduğunu ve hizmet etmek için siyasete girdiğini ya da aday olduğunu dile getiriyor. Aslında olması gereken budur. Bu bir hizmet yarışıdır. Sonuç itibariyle bu adaylardan özellikle belediye başkan adaylarından her bir seçim bölgesinde birisi kazanacaktır. Seçim sonuçlarının şimdiden memlekete hayırlar getirmesini diliyorum. Ama şunun da altını çizmekte fayda var. Daha önce defalarca dile de getirdim. Biz bir seçime gidiyoruz, savaşa değil. Bu yüzden bütün siyasi partilerin, bütün adayların kurmuş oldukları dile, kullandıkları kelimelere ve kavramlara son derece dikkat etmeleri gerekiyor." dedi.
"Niyet millete hizmetse ameller de ona uygun olmalıdır"
Ortamı gerecek açıklamalardan kaçınmak gerektiğinin altını çizen Yapıcıoğlu, milleti birbirine düşürmeye çalışan insanlardan herhangi bir hayrın gelmeyeceğini kaydetti.
Yapıcıoğlu, "Birileri millete hizmet etmek için yola çıktığını iddia edip daha sonra oylarını üç beş kat arttırmak için ya da aday olduğu makama gelebilmek için bu milletin evlatlarını, milletin gençlerini birbirine karşı kışkırtıp onları birbirine düşürmeye çalışıyorsa ondan ne millete ne de memlekete hiçbir hayır gelmez. Madem bu bir hizmet yarışıdır. O zaman herkes üslubuna dikkat edecek! Ve gerçekten hizmet yarışı için bu yola çıktığını fiil, davranış ve sözleriyle ortaya koyacak. Ama maalesef adaylardan bazıları öyle bir üslup, öyle bir tavır, öyle bir dil kullanıyorlar ki sanırsınız önümüzde bir seçim değil, önümüzde bir savaş var ve meydan muharebesine hazırlanıyormuş gibi kendi taraftarlarının saflarını sıklaştırmak için karşıdaki birilerini düşmanmış gibi gösterme gafletinde bulunuyor. Bu yanlıştır, bundan memleket zarar görür. İnşallah en başta bu üslubu takınanlar bundan zarar görür. Onlar milletten öyle bir sille yesinler ki böyle bir üslubu ve dili kullanmayı bir daha akıllarına bile getirmesinler. Ameller niyetlere göredir. Eğer gerçekten niyet millete hizmetse o zaman ameller de ona uygun olmalıdır." ifadelerini kullandı.
"Gazze için bu saatten sonra neler yapabiliriz, üzerinde düşünmemiz, kafa yormamız ve harekete geçmemiz gerekiyor"
Gazze'de yaşanan dram ve insani krizin son bulması için yapılanların yetersiz kaldığına vurgu yapan Yapıcıoğlu, "Gündemimizdeki meselelerden bir tanesi de Gazze. Maalesef Gazze ile ilgili halen uluslararası kamuoyu ve bizler, hepimiz yapmamız gereken şeyleri tam anlamıyla yapamadık ki orada 5 ayı aşkın bir süredir soykırım devam ediyor. Acılar dinmedi, ateş kesilmedi, insanlar açlıktan ölmeye devam ediyor. Çocuklar içecek bir damla temiz su bulamıyor. İlaçsızlıktan insanlar perişan halde. Herkes kendi çapında, bulunduğu yerde, bir şeyler yapılması gerektiğine inanan insanlar bir şeyler ortaya koymaya çalışıyor. Biz başından beri söylüyoruz, bir kez daha tekrar ediyoruz; 'Kim oradaki mazlumlar için, kim oradaki soykırım bitsin diye, kim oradaki acılar dinsin diye, bir şey yapıyorsa, küçük veya büyük biz bunların hepsini değerli görüyoruz. Sonuç itibarıyla bu acılar henüz dinmediği için, soykırım devam ettiği için, üzerimize düşen vazifeyi hep beraber, yeterince yerine getirmediğimizi kabul edip, buna göre bundan sonra, bu saatten sonra neler yapabiliriz, düşünmemiz üzerinde kafa yormamız ve harekete geçmemiz gerekiyor." ifadelerine yer verdi.
"Birbirimizle kavga ederek düşmanı sevindirmek hiç yapmamamız gereken bir şeydir"
Gazze'de siyonist işgalcilerin insani hak ihlallerinin önüne geçebilmek için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini belirten HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, şunları kaydetti:
"Hal böyle iken gerçekten oraya daha fazla yardım gitsin, gerçekten oradaki acılar daha da dinsin diye çırpınırken, birileri orada ortaya konulan soykırım üzerinden kendisine bir şeyler kazanmaya ya da onu kendi menfaatine çevirmeye çalışıyor. Bakınız bu insanlık değildir. Oradaki acıları dindirmek için, oradaki vahşeti durdurmak için, oradaki bebeklerin, kadınların, yaşlıların, oradaki insanların hayatını kurtarmak için, bir çaba ortaya koyanlar, bir yandan çabalarını ortaya koyarken, öbür taraftan bizim birbirimize özellikle onlara yardım etmesi gerekenlerin birbirine düşmesi ya da bunun üzerinden birbirimizi karalamaya çalışmamız ya da kendi reklamımızı yapmaya çalışmamız, insanlık dışı bir şeydir. Ben bunu kameraların aracılığıyla bütün dünyaya, bütün kamuoyuna bu şekilde ifade etmek istiyorum. Ve tekrar söylüyorum, henüz orada akan kanı durduramadığımıza göre, henüz oradaki vahşi katil sürüsünü durduramadığımıza göre, hatta bırakın durdurmayı, onların gözlerini korkutamadığımıza göre, bizi hesaba katmadıklarına göre, üzerimize düşeni layıkıyla yerine getirememişiz demektir. Bu herkes için geçerlidir. Öyleyse yapmamız gereken şey; el birliğiyle oradaki kardeşlerimize daha fazla nasıl yardım edebiliriz, bunu konuşmak ve bunun üzerinde kafa yormak, el birliğiyle bir şeyler yapmakla olur. Birbirimize düşüp, birbirimizle kavga edip, düşmanı sevindirmek belki hiç yapmamamız gereken bir şeydir." (İLKHA)