Mısır'da darbeci Sisi rejiminin İhvan ve Cemaat'ül İslamiyye teşkilatından 8 yönetici hakkında idam cezası vermesine tepki gösteren HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Şahin, yaptığı açıklamada; “Tüm ülkeleri, ülke liderlerini, insan hakları kuruluşlarını, vicdanı körelmemiş her kesimi verilen idam cezalarının durdurulması için derhal harekete geçmeye çağırıyoruz.” ifadelerini kullandı.
2013 yılında Rabia Meydanı yakınındaki Manassa bölgesinde yaşanan olaylarla ilgili süren uyduruk davanın idamla sonuçlandığını söyleyen Şahin; “Tüm dünya siyonistler eliyle Gazze’de işlenen soykırıma odaklanmışken, insanlık adına yeni bir utanç haberi Sisi yönetiminden geldi. 2013 yılında Rabia Meydanı yakınındaki Manassa bölgesinde yaşanan olaylarla ilgili süren uyduruk davanın duruşması geçen günlerde verilen idam kararlarıyla sonuçlandı. Mısır darbecilerinin darbe karşıtı halkın barışçıl protestosuna yönelik vahşi katliamları hala hafızalardaki yerini korurken, darbe aparatı olarak yargı dağıtan güdümlü mahkemeler de katliamın faturasını halka ve İhvan yetkililerine ödetmeye devam ediyor.” dedi.
“İdam cezasına çarptırılanların sayısı üç bini geçti”
Sisi darbesinin ardından idamların bir furyaya dönüştüğünü dile getiren Şahin; “Mahkeme, aralarında 80 yaşındaki İhvan Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii’nin de bulunduğu İhvan ve Cemaat'ül İslamiyye teşkilatından 8 yönetici hakkında idam cezası verdi. Dünyanın birçok ülkesinde idam cezaları yürürlükte bulunuyor. Ancak hiçbir ülkede Mısır’daki zalim yönetimin uyguladığı şekliyle idam kararları pervasızca verilmiyor. Darbeden sonra verilen idam kararları adeta bir furyaya dönüştü. İdam cezasına çarptırılanların sayısı üç bini geçti. İdam, Mısır’da artık bir cezalandırma yönteminden ziyade halkı yıldırma ve toplumsal muhalefeti tamamen silmenin aracı haline getirildi.” ifadelerini kullandı.
“Küresel haydutlar, siyonizmin güvenliğini de dikkate alarak idam cezalarını teşvik ediyor, destekliyor, alkış tutuyorlar”
“Sisi idaresinin idam pervasızlığının motivasyon kaynağı ise küresel ve bölgesel güçlerden alkış almasıdır” diye belirten Şahin; “Normalde her yıl ülkelerin insan hakları karnelerini doldurup yayınlayan küresel haydutlar, siyonizmin güvenliğini de dikkate alarak Mısır’da Müslüman liderlere verilen idam cezalarını teşvik ediyor, destekliyor, alkış tutuyorlar. Demokrasi, insan hakları, adil yargılama, sivil siyaset naralarıyla sözde adalet dağıtanlar, bir sivil hareket olarak İhvan’a karşı takınılan katliamcı ve idamcı tutumu alkışlamaktan maalesef yorulmadılar. Sivil eylemleri katliam yaparak bastıran darbecilerden yana takınılan tavır tıpkı bugünlerde Gazze’de olduğu gibi medeniyet pazarlayanların ne derece yamyamlaştıklarını da gözler önüne sermektedir” şeklinde konuştu.
“Vicdanı körelmemiş her kesimi verilen idam cezalarının durdurulması için derhal harekete geçmeye çağırıyoruz”
Açıklamasının sonunda tüm dünyayı verilen idam cezalarına karşı harekete geçmeye çağıran Şahin; “Mısır örneği; darbeye ve darbecilere kazandırılan meşruiyetin nasıl bir toplumsal felakete yol açacağının deneyimlendiği bir alana dönüşmüştür. Mısır diktatörlüğü ve yargısı kadar bu darbeci diktatörlüğe meşruiyet kazandıranlar da insanlığın vicdanında mahkum olmuşlardır. Tüm ülkeleri, ülke liderlerini, insan hakları kuruluşlarını, vicdanı körelmemiş her kesimi verilen idam cezalarının durdurulması için derhal harekete geçmeye çağırıyoruz.” dedi. (İLKHA)