Birleşmiş Milletler (BM) Uyuşturucu Kontrol Kurulu (INCB) 2023 Raporu, dünyayla aynı anda Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı, 2005-2010 ile 2015-2022 dönemleri Birleşmiş Milletler (BM) Uyuşturucu Kontrol Kurulu Üyesi ve önceki Başkanı Prof. Dr. Sevil Atasoy tarafından açıklandı.
Rapor, bu yıl sosyal medya da dahil olmak üzere internetin uyuşturucu kaçakçılığı ve kullanımındaki rolüne özel olarak odaklandı.
Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşke Senato Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Prof. Dr. Sevil Atasoy, 2023 yılında yaşanan iklim değişikliğine bağlı doğal afetler ve çatışmalarla ilgili acil durumların, uluslararası denetimdeki maddeleri içeren ilaçlara yönelik akut insani ihtiyaçlara yol açtığını kaydetti.
Atasoy, "Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu (INCB) olarak, bu gibi durumlarda Hükümetlerin ilaçlara engelsiz biçimde erişim sağlayacak basit denetim yöntemleri kullanması için çağrıda bulunuyoruz." dedi.
"Ülkelerin birçoğu temel ilaç niteliğinde olan maddelere gereksinimlerini öngöremiyor"
INCB 2023 yıllık raporunda, tıbbi ve bilimsel amaçlara yönelik olarak kullanılacak narkotik ilaçların ve psikotropik maddelerin küresel çapta varlığına ilişkin bir analiz sunulduğunu dile getiren Atasoy, "Ağrı tedavisi için opioid analjeziklerin tüketiminde bölgesel farklılıkların devam ettiğinin altını çiziyoruz. Bu durumun başlıca nedeni, ülkelerinin birçoğunun temel ilaç niteliğinde olan bu maddelere yönelik tıbbi gereksinimlerini doğru bir şekilde öngörememesidir. Avrupa ve Kuzey Amerika dışındaki bölgelerde uygun fiyatlı morfin tüketim düzeyleri tıbbi ihtiyaçları karşılamak için yetersizdir. Çevrimiçi olarak sunduğumuz Eğitim Programı aracılığıyla Üye Devletleri öngörülerini iyileştirmeleri ve böylece kontrollü maddelerin tıbbi, bilimsel ve endüstriyel amaçlar için kullanılabilirliğini artırmaları konusunda destekliyoruz." şeklinde konuştu.
"Afganistan'da haşhaş ekimi ve eroin üretiminin önemli ölçüde azaldığı görülüyor"
"Yasadışı uyuşturucu arzı" açısından değerlendirildiğinde, Afganistan'da haşhaş ekimi ve eroin üretiminin önemli ölçüde azaldığının görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Sevil Atasoy, "Etkilenen çiftçilerin başka gelir kaynakları olmayabileceğinden alternatif geçim kaynaklarının güvence altına alınması gerekmektedir. Dünya genelindeki yasadışı piyasaların, özellikle yüksek etkili sentetik opioidlerin eroin yerine kullanılma olasılığının yarattığı ciddi sağlık tehdidinin yakından izlenmesi gerekir." dedi.
"Sentetik uyuşturucu ve öncüllerinin kaçakçılığı ile mücadeleye odaklanıldı"
INCB’nin, sentetik uyuşturucu ve öncüllerinin kaçakçılığı ile mücadeleye odaklandığını anlatan Atasoy, şöyle devam etti:
"Halk sağlığına yönelik bu küresel tehdidi ele almak üzere INCB, Tehlikeli Maddelerin Küresel Çapta Hızla Önlenmesi (GRIDS) programları kapsamında yeni girişimler başlatmıştır. Bunlar, gerek kimyasalların gerekse ekipmanların yasadışı uyuşturucu üretimi için yönlendirilmesini önlemeyi ve kimya endüstrisi ile internet tabanlı ve posta/kurye hizmetlerinin yeni psikoaktif maddeler ve tıbbi olmayan sentetik opioidlerin kaçakçılığı için istismar edilmesini önlemek için kamu-özel ortaklıklarını desteklemeyi amaçlamaktadır."
Atasoy, öncül kimyasallarla ilgili son trendler ve girişimler hakkında daha fazla ayrıntının 2023 Öncüller Raporunda yer aldığını hatırlattı.
"Sosyal medya da dâhil olmak üzere internetin uyuşturucu kaçakçılığı ve kullanımındaki rolü"
Prof. Dr. Sevil Atasoy, şunları da kaydetti:
"2023 Yıllık Raporunun tematik bölümü, sosyal medya da dâhil olmak üzere internetin uyuşturucu kaçakçılığı ve kullanımındaki rolünü incelemektedir. Şifreleme teknolojileri ve yargı yetkisi sorunları nedeniyle çevrimiçi uyuşturucu kaçakçılığının ele alınmasında karşılaşılan zorlukların yanı sıra meşru e-ticaret platformlarının istismarına da dikkat çekilmektedir.
INCB, çocuklar da dahil olmak üzere uyuşturucu pazarlamak için sosyal medya platformlarının artan kullanımından endişe duymakla birlikte sosyal medya ve internetin önleme, farkındalık yaratma ve tedavi hizmetlerine erişimi iyileştirmek için sunduğu fırsatlara dikkat çekmektedir. Hükümetler için önerilen eylemler arasında özel sektörle etkileşim ve yüksek etkili maddelerin halka ulaşmasını önlemek için dünya çapında yetkililerin gerçek zamanlı olarak bilgi paylaşmasını sağlayan INCB operasyonel faaliyetleri yer almaktadır."
"Rapor, uluslararası uyuşturucu kontrol sisteminin işleyişini gözden geçirmektedir"
Sağlık ve refahın korunmasının uluslararası uyuşturucu kontrol anlaşmalarının temel kaygısı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sevil Atasoy, "Rapor, INCB'nin anlaşmaların uygulanmasını iyileştirmek ve sağlık ve refahı teşvik etmek için Üye Devletlere verdiği destek de dahil olmak üzere uluslararası uyuşturucu kontrol sisteminin işleyişini gözden geçirmektedir." diye ekledi.
Atasoy, konuşmasında "INCB olarak, Hükümetleri ve uluslararası ve bölgesel kuruluşları 2023 yıllık raporunda belirttiğimiz tavsiyeleri uygulamaya çağırıyoruz. Sivil toplum kuruluşlarını da bu tavsiyeleri çalışmalarına entegre etmeye teşvik ediyoruz. Her insan, ulaşılabilecek en yüksek sağlık standardına sahip olma hakkına sahiptir. Herkesin sağlık ve refahını gerçeğe dönüştürmek için, uluslararası toplum ve sivil toplum tarafından desteklenen Hükümetlerin siyasi iradelerini ve politika taahhütlerini somut eyleme dönüştürmeleri gerekmektedir." uyarısında bulundu.
2023 Dünya Raporunda Türkiye’nin yer aldığı paragraflar neler?
Prof. Dr. Atasoy, Birleşmiş Milletler Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu 2023 Dünya Raporunda Türkiye’nin yer aldığı paragraflara da işaret ederek, özetle şu bilgileri verdi:
"2022 yılında Balkan Yolu Afganistan’dan kaynaklanan opiyatların İran ve Türkiye üzerinden geçerek Orta ve Batı Avrupa’ya ulaşmasında başlıca güzergâh olmayı sürdürdü. Son verilere göre Afgan opiyatlarının kaçakçılığında Güney Yolu, yani İran ve Pakistan’dan geçerek deniz ya da hava yolu ile doğrudan ya da Güney Asya, Afrika ve Körfez’i geçerek dolaylı şekilde Avrupa’ya ulaşan güzergâhın kullanımı arttı. Kuzey Yolunda yani Orta Asya’dan Rusya Federasyonuna kaçırılan Afganistan bağlantılı eroin ve morfin yakalamaları Güney Yolu’ndan daha fazladır.
Türkiye, 2019 yılından bu yana giderek daha fazla metamfetamin yakaladı. Bu sayı 2022 yılında ikiye katlanarak 77,7 ton ile bütün zamanların rekorunu kırdı. Bu durum, büyük ölçüde Afganistan kaynaklı metamfetaminin komşu İran İslam Cumhuriyeti üzerinden kaçakçılığına bağlanabilir. Bu metamfetamin, Doğu ve Güney Doğu Asya, Orta Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika’yı hedeflemekle birlikte Türkiye’nin iç piyasalarında da kalabilir.
"Özellikle İstanbul çevresinde sıvı metamfetamini kristal şekle dönüştüren tesisler tespit edildi"
Türkiye genellikle kristal metamfetamin ele geçirmekle birlikte, önemli miktarda sıvı metamfetamin de yakaladı. Yetkililer, sıvı metamfetaminin zulalanma imkanlarının daha fazla olması nedeniyle tercih edildiğini bildirdiler. Bazı kent dışlarında, özellikle İstanbul çevresinde sıvı metamfetamini kristal şekle dönüştüren tesisler tespit edildi.
Türkiye, sigara şeklinde, yakın zamanda elektronik sigara şeklinde tüketilen sentetik cannabinoidlerin (sentetik esrar) hala "yeni psikoaktif maddeler" sınıflamasına giren maddeler arasında ülkede en fazla yakalanan uyuşturucu olduğunu bildirdi. Bununla birlikte Türkiye’nin sentetik esrar yakalama sayıları 2021 yılına oranla yüzde 53 düştü. 2001’de yaklaşık 2,2 ton iken, 2002’de yaklaşık 1 ton oldu.
"2022’de 24 milyon tablet Captagon ele geçirildi"
Türkiye, 2022 yılında önceki yıllara göre daha fazla "Captagon" ele geçirmiştir. 2021 yılında 14 milyon tablet yakalamakla birlikte bu sayı 2022’de 24 milyon tablete yükselmiştir. Bu sayı, 2.8 milyon tabletin yakalandığı 2021 yılına göre on kat fazladır.
Esrarın çok güçlü bir şekli olan "skunk" kaçakçılığı Türkiye için ciddi bir sorun oluşturuyor. Ülke, 2020 – 2022 arasında esrar yakalamalarında azalma gözlendiğini, buna karşılık ele geçen "skunk" miktarlarının önceki yıllara göre arttığını bildirdi. 2022 yılında ele geçen 63.3 ton esrar miktarı 2020’ye göre yüzde 28 daha azdı. Buna karşılık "skunk" yakalamaları bir önceki yıla göre yüzde 56 oranında artarak 8.6 tona ulaştı.
"2022 yılında Türkiye 2.3 ton kokain ele geçirdi. Bu miktar, 2021’e gore yüzde 18 daha fazla"
Türkiye, giderek artan şekilde, doğrudan Latin Amerika’dan gelen ya da dolaylı olarak Batı Afrika’dan transit olarak Türkiye'ye ulaşan kokainin Balkan Yolu üzerinden Avrupa’nın hedef piyasalarına ulaşmasında transit ülke olarak kullanılıyor. 2014’ten yakalanan kokain miktarı 2021 yılında 7 kat artarak 2.3 ton gibi rekor seviyeye ulaştı. Türkiye’yi transit geçen kokainin bir bölümü Orta Doğu piyasalarını hedefliyor. 2022 yılında Türkiye 2.3 ton kokain ele geçirdi. Bu miktar, 2021’e göre yüzde 18 daha fazla.
Peru’da hedefi Türkiye olan 2.3 ton kokain ele geçirildi
24 Mart 2023 tarihinde Peru’lu yetkililer seramik karolar içerisine gizlenen ve hedefi Türkiye olan 2.3 ton kokain ele geçirdiklerini bildirdiler. Genişletilmiş deniz trafiği kaçakçılık rotası kullanılarak Türkiye’ye gidecek olan sevkiyatın Peru-Türkiye arasındaki kaçakçılıkta bir ilk olduğunu belirttiler.
Hollanda’da da Türkiye’den gelen konteynerdeki 1.1 ton kokain yakalandı
Kokain kaçakcılığına yönelik bir diğer büyük olay, 16 Mayıs 2023 günü Hollanda gümrüğünde yakalanan ve Türkiye’den gelen konteynerdeki 1.1 ton kokaindir.
2022 yılında Türkiye’de gerçekleştirilen uyuşturucu bağlantılı suç işlemiş kişilerle ilgili bir araştırmaya göre, en fazla kullanılan uyuşturucu yüzde 49.2 ile esrar, onu yüzde 24.9 ile metamfetamin, yüzde 6.8 ile eroin izliyor. Sentetik farmasötikler yüzde 5.9, yerel adı bonzai olan sentetik esrar yüzde 4.3 oranına sahip.
321 bini aşkın kişi 2022’de ayaktan ve yatarak tedavi aldı
2022 yılında sağlık kuruluşlarında 302 bin 911 kişiye ayaktan, 18 bin 187 kişiye yatarak hizmet verildi. Hastaların yüzde 37.4’ü eroin (2021’de yüzde 43), yüzde 37.8’i metamfetamin (2021’de yüzde 25.6), yüzde 7’si esrar (2021’de yüzde 11.6), yüzde 1.3’ü sentetik esrar (2021’de yüzde 5.8), yüzde 7’si opiyat (2021’de yüzde 4.2) ve yüzde 2.9’u kokain (2021’de yüzde 2.7) kullanımı nedeniyle tedavi gördü. Kalanı "ecstasy" ve diğer uyuşturucu maddeler nedeniyle tedaviye alındı.
Türkiye halk sağlığı açısından metamfetamin sorunuyla karşı karşıya
Son yıllarda metamfetamin kaçakçılığındaki artış ve 2022’deki rekor düzeyde yakalamalar, Türkiye’nin halk sağlığı açısından karşı karşıya kaldığı tehdidi de artırıyor. Metamfetamine bağlı ölümlerin uyuşturucuya bağlı toplam ölümler içindeki payı da son yıllarda giderek yükseldi. 2018’de bu sayı yüzde 6.2 (657 ölümden 41’i) olduğu halde, 2020’de yüzde 31.2 (314 ölümden 98’i), ve nihayet 2022’de yüzde 59.9 (246 ölümden 140’ı) seviyesine geldi."
"Arz ve önlemeye yönelik ayrılan bütçe dengeli olmalı!"
Uyuşturucu ve madde kullanımıyla cezadan ziyade kanıta dayalı ve bilimsel yöntemlerle mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çeken Atasoy, arz için ayrılan bütçe ile önlemeye yönelik ayrılan bütçenin de dengeli bir şekilde olması gerektiğine vurgu yaptı.
Raporda neler yer alıyor?
INCB 2023 Raporu, "Sosyal medya da dahil olmak üzere internetin uyuşturucu kaçakçılığı ve kullanımındaki rolü" başlığını taşıyor ve internet çağında uyuşturucu kontrolü, önlenmesi ve tedavisine yönelik zorluklar ve fırsatlar ile online uyuşturucu kaçakçılığını inceleyerek Hükümetlere tavsiyelerde bulunuyor.
Rapor, tıbbi ve bilimsel amaçlı narkotik ilaçların ve psikotropik maddelerin küresel mevcudiyetini analiz ederek, ağrı tedavisi için ilaçlara erişimde süregelen eşitsizlikleri vurguluyor. Rapor, tıbbi olmayan sentetik opioidler, kokain ve bunların sentezinde kullanılan öncüller de dahil olmak üzere sentetik uyuşturucu kaçakçılığına odaklanarak halk sağlığı için giderek büyüyen tehlikenin önlenmesine yönelik Hükümetlere, Birleşmiş Milletler organlarına ve ilgili uluslararası ve ulusal kuruluşlara tavsiyelerde bulunuyor. (İLKHA)