İşgal polisi, cezaevi kapasitesinin yetersizliğini bahane ederek, Filistinli tutukluları kafes benzeri hücrelerde tutmaya başladı.
Haaretz'de yer alan haberde, Kudüs yakınlarındaki Atarot'ta yer alan polis karakolunda bu tip bir uygulamanın yapıldığı ifade edildi.
Haberde, karakoldaki kafes benzeri hücrelerde tutulan Filistinlilerin, savaş öncesi dönemde Siyonist rejimin işgal ettiği şehirlere giriş izni bulunan ancak savaşın patlak vermesiyle bu izinlerin iptaliyle gözaltına alınan kişiler olduğu belirtildi.
Çevresine dikenli tellerin çekildiği hücreler tek bir işgal polisi tarafından korunurken, Haaretz'in ele geçirdiği fotoğrafta bir tutuklunun yerdeki ince bir matın üzerinde yattığı görülüyor.
Gazetenin aktardığına göre, birkaç haftadır kullanılan kafes benzeri hücreler resmi cezaevi statüsünde bile değil.
Yargıya taşınan konuyla ilgili mahkemenin bu gözaltı tesisinin kullanılmaması yönünde karar aldığı ancak polisin bu karara uymadığı aktarıldı. Siyonist sözde makamlar, gayrı insani uygulamalarını devam ettirirken sık sık böyle göstermelik kararlar alıyorlar.
Geçen salı Kudüs'te görülen davada, Nablus kentinden bir Filistinlinin bu hücrelerde tutulması mahkemeye sunuldu.
Çok basit suçlamalarla alıkonulan Filistinli esirin avukatı, "Temel şartlar sağlanmadan, soğukta ve dışarıda tutuluyor. Bunlar insanlık dışı koşullar" dedi.
Davaya bakan yargıç Gad Ehrenberg de, hücrelerdeki koşulların "insani olmadığına" hükmederek konunun sözde polis güçleri tarafından çözülmesi kararını verdi. Tabi ki polis bu karara uymadı.
Filistinli tutuklunun avukatı, müvekkilinin aşırı soğukta battaniye dahi verilmeden, gıdaya ve temiz suya erişimsiz şekilde 4 günden fazla tutulduğunu açıkladı.