Asrı Saadet`ten Günümüze Medya

Ekleme: 03.10.2013 11:20:00 / Güncelleme: 03.10.2013 11:20:00 / Siyaset Gemisi / Diyarbakır Haberleri
Destek için 

MESUT GÖZLÜ / Analiz

Medyanın toplum üzerindeki etkisi herkesin malumudur. Asrı Saadet`ten günümüze değin medya sürekli olarak toplumları yönlendirmede en etkili silah olarak kullanılmıştır.

Asrı Saadet`te şüphesiz en büyük medya aracı olarak şiirler kullanılırdı. Mekke müşrikleri İslam’a ve Kur’an’a karşı yürüttükleri bütün propagandalarını şiirler üzerinden yürütmüşlerdir. Allah Resulü’nün okuduğu ayetlere karşılık Mekke’nin müşrik şairleri tarafından şiirler yazılmış, bu şiirler Kâbe’ye asılmıştır.

Araplar içerisinde edebiyatın özellikle de şiirin büyük bir yeri vardır. Araplar bu yönleriyle övünür ve edebiyata önem verirlerdi. Halk, şairlerin dile getirdikleri bu şiirlerden etkilenir ve şiirlerle beraber oluşan olumlu veya olumsuz propagandaları bütün Arap Yarımadasına yayarlardı.

“Düşmanın silahlarıyla silahlanın” şiarıyla Müslümanlar içerisinde de Mekkeli müşriklerin şiir vasıtasıyla İslam’a olan iftira ve hakaretlerini boşa çıkarmak için şairler yetişmiştir. Bunların en meşhurları Hassân b. Sabit (ra), Ka’b b. Züheyr (ra) ve Abdullah b. Revâha (ra) ‘ dır.

Efendimiz (sav), Hassân b. Sabit (ra) ‘ e mahsus bir minber yaptırır. Hassân b. Sabit (ra) ‘in yazdığı Hiciv (yerici) şiirleri burada okumasını isterdi. Hassân b. Sabit (ra) hakkında Allah Resulü (sav); “Hassân’ın beyitleri düşmana ok darbesinden daha tesirlidir.” Buyurmuştur. “Ey Hassân, müşriklerin, kafirlerin yüz karalarını ortaya koy! Cebrâil seninledir. Ashâbım silahla harb ettikleri gibi sen de dil ile harb et.” Diyerek Hassân b. Sabit (ra) ‘i şiir yazması noktasında teşvik etmiştir.

Asrı Saadetten günümüze propaganda araçları çeşitlilik arz etmiştir. Asrı Saadet döneminde önemli bir propaganda aracı olan şiir, günümüzde yerini “medya” diye adlandırdığımız alana devretmiştir. İslam düşmanlarının ivedilikle propaganda aracı olarak kullandığı medyanın insanlar üzerindeki tesiri herkes tarafından bilinmektedir.

Türkiye’de varlığını sürdüren İslami hareketlerin büyük bir bölümü gerek imkânsızlıklar nedeniyle gerekse de siyasi konjonktürün uygun olmamasından dolayı medyanın davet aracı olarak kullanılmasında geride kaldılar. Bu geri kalmışlık geçtiğimiz otuz yıl içerisinde İslami hareketler için kötü sonuçlar oluştursa da artık İslami hareketler medya aracılığı ile İslami davetlerini rahat bir şekilde gerçekleştirmektedir.

28 Şubat Döneminde İslami hareketlere yönelik medyanın yürüttüğü yalan haber politikası hâlâ etkisini sürdürmektedir. Binlerce insanın medyanın da etkisinde kalarak özellikle Hizbullah Cemaati, Hizbut Tahrir, Vasat Cemaati, Aczi Mendi Cemaati, Erbakan Hoca’nın Milli Gençlik Vakfı ve isimlerini burada zikredemediğimiz onlarca İslami harekete yönelik yürüttüğü karalama politikasında başarılı oldular. Ve bütün bu karalama politikasında medyanın etkisi inkâr edilemez bir gerçektir.

Orta Doğu’da yaşanan İslam baharının zemininin hazırlanmasında sosyal medyanın etkisi, geçtiğimiz aylarda gerçekleşen gezi parkında sosyal medyanın toplumu yönlendirme noktasındaki etkisi ve Pkk’nin özellikle Güneydoğu bölgesinde cemaat farkı gözetmeksizin cemaatler üzerinden İslam’a olan düşmanlığını yansıtan ve özellikle Kürt halkına tesir eden yalan haberlerinin hepsi medya üzerinden gerçekleştirildi.

İslami Hareketler için asıl amaç, insanları Allah’ın dinine davet etmektir. Bu daveti gerçekleştirirken de çeşitli araçlardan istifade edilir. Bu araçlar yerine göre bazen bir dergi bazen bir gazete bazen de bir internet sitesi olabilir. Amaca ulaşmak için kullanılan aracın önemi çok fazladır. Günümüz şartlarında gelişen teknoloji ile beraber bütün genişliğine rağmen dünya küçük bir köy haline geldi. Köyleşen dünyada hızlı, doğru ve ümmetin maslahatına olacak bilgilerin paylaşılmasının önemi çok fazladır. Zira İslam düşmanları bu teknolojik gelişmeleri kullanarak İslam’a ve Müslümanlara saldırmaktadır.

Düşmanın silahı ile silahlanmak adına İslami hareketlerde medyanın insan üzerindeki tesirini göz önüne alarak medyaya gereken önemi vermelidir.

İslami Hareketler medyaya gereken önemi vererek hem kendilerine yönelik gerçekleştirilecek iftira politikalarını boşa çıkaracaktır hem de İslami davetin ulaşmadığı insanlara daveti götürecektir.