Yaklaşık 7 ay önce Nijer'in seçilmiş Devlet Başkanı Muhammed Bazum'u deviren askeri darbe, büyük ölçüde dış yardıma bağımlı olan yoksul ve borç batağındaki ülkeye ağır bir yük getirdi.
Ekonomik yaptırımların ve Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu'nun (ECOWAS) denize çıkışı olmayan uyguladığı boğucu abluka, ülkedeki ekonomik krizi daha da derinleştirdi.
26 Temmuz darbesinden bu yana, ordu liderliğindeki geçiş hükümeti ablukanın etkisini hafifletemedi ve yabancı fonların kesilmesi, kalkınma programlarını, özellikle de dünyanın en yoksul ülkelerinden birinde yaşamlarını iyileştirmelerine yardımcı olmak için halka sağlanan yardımları olumsuz etkiledi.
Analistlere göre, yaptırımların uygulanması ve uluslararası fonların askıya alınması büyük ekonomik zorluklara yol açıyor, ekonomik durumu kötüleştiriyor ve işsizlik ve yoksulluk oranlarını rekor seviyelere çıkarıyor.
Nijer'in ana ortağı Avrupa Birliği, "2021-2024 dönemi için ülkede ekonomi, eğitim ve sürdürülebilir büyümenin iyileştirilmesi" amacıyla 554 milyon dolar tahsis etmişti. Darbenin ardından AB, Nijer'deki diğer kalkınma ortakları gibi bütçe desteğini "derhal sonlandırdığını" açıkladı. ABD de ülkeye yönelik yaklaşık 500 milyon dolarlık destek programlarının çoğunu askıya aldı.
Nijer, hayati sektörleri desteklemek ve zor durumdaki ekonomiyi mali açıdan istikrara kavuşturmak için her yıl önemli miktarda destek alıyordu ancak askeri darbenin ardından çoğu bağışçı ülke, yardımlarını durdurdu.
Petrol ihracatı ve tarım sektörünün performansıyla 2023 yılında GSYH büyümesinin yüzde 6'ya ulaşması beklenirken, yaptırımların devam etmesi nedeniyle büyüme yüzde 2,3'e geriledi. (İLKHA)