İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Doçent Doktor Yahya Atayan, önemli oranda artan kalın bağırsak kanserinin oluşumu, nedenleri, belirtileri ve tedavisi hakkında İLKHA muhabirine bilgilendirmelerde bulundu.
Son yıllarda dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de kanser sayısının arttığını ifade eden Doçent Doktor Yahya Atayan, bu kanser türlerinden birinin de bağırsak kanseri olduğuna işaret etti.
Dünya genelinde hem erkek hem de kadınlarda en sık görülen 3 kanserden birinin kolorektal (bağırsak kanseri) kanseri olduğunu belirten Atayan, kolorektal kanserin Dünya Sağlık Örgütünün yaptığı araştırmaya göre 2022 yılında en sık üçüncü kanser olarak karşılarına çıktığına dikkat çekti.
2022 yılı verilerine göre; 20 milyon yeni kanser vakasından 1, 9 milyonunun kolorektal kanser olarak tespit edildiğini ifade eden Atayan, Türkiye'de de aynı yılda yapılan araştırmada 240 bin yeni kanser vakasının yaklaşık 20 bini kolorektal kanser olduğunu vurguladı.
"50 yaşından küçüklerde gittikçe artıyor"
Kolorektal kanserin diğer kanser türlerine göre ölümcül olarak ikinci sırada yer aldığını aktaran Atayan, "Hem dünyada hem de ülkemizde sağlık taramalarının sık yapılması nedeniyle 50 yaşından sonraki hastalarda kolorektal kanser sayısında azalma olmakla birlikte 50 yaşından küçüklerde maalesef gittikçe artan kolorektal kanserle karşılaşmaktayız. Son 10 yıl içerisinde yaklaşık 4 kata yakın bir artış var." dedi.
"Sigara, alkolü bırakma ve beslenme alışkanlığı çok önemli"
Kolorektal kanserin sebeplerine ilişkin bilgi paylaşan Atayan, şöyle devam etti:
"Düzeltebileceğimiz ve değiştiremeyeceğimiz sebepler var. Değiştiremeyeceğimiz sebeplerden en önemlisi tabi ki genetik yapıdır. Bazı genetik yapıyı aileden kapıyoruz ve bunları değiştiremiyoruz. Ailedeki kanser öyküsü olan kişiler mutlaka genetik yapısının riskli olabileceğini düşünerek tarama programına dahil olmalıdır.
Kendisinde veya ailesinde polip tespit edilmişse mutlaka taramaya girilmelidir. Değiştirebileceğimiz en önemli sebeplerin en başında ise sigara, alkol ve beslenme alışkanlığı düzensizliği, hazır gıdalar, işlenmiş et ürünü, sık kırmızı et tüketimi, lifsiz gıdalarla beslenme, yeşillikten, meyve ve sebzeden uzak beslenen kişiler de kanseri değiştirebilirler."
Kolorektal kanserin gelişiminde obezitenin de çok önemli bir faktör olduğunun altını çizen Atayan, kilosunu azaltan her kişinin kolorektal kanser riskini de azaltabileceğini unutmaması gerektiğini kaydetti.
"Kanser tamamen önlenebilir"
Kolorektal kanser ile ilgili herhangi bir şikâyetin olmayabildiğini dile getiren Atayan, "Ancak herhangi bir şüphe olduğunda kişilerin mutlaka gastroenteroloji uzmanlarının olduğu bir sağlık merkezine gitmeleri gerekir. Uzmanlar hastada herhangi bir polip ile karşılaştığı zaman işlem sırasında bu polipler alınabiliyor. Bu polipler alındığında kanseri tamamen önleyebiliyoruz. Erken tanı kanserde çok önemlidir. Fakat kolorektal kanserde sadece erken tanı yapmıyoruz, tamamen hastalığı önleyebiliyoruz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)