Sahte psikologların birden ortaya çıkmadığını söyleyen uzmanlar, yıllardır var olan bu sorun pandemi ile birlikte herhangi bir uzmanlığı olmayan sahte psikologlar, klinik açma derdi olmadan internet üzerinden terapiler yaparak sayılarının her geçen gün artış gösterdiğini belirttiler.
Uzmanlar meslek yasası eksikliği ile denetimsizliğin sahte psikologların önünü açtığını ifade ediyor.
Konuyla ilgili İLKHA muhabirine konuşan Uluslararası Ruh Sağlığı ve Sağlıkçılar Derneği (URSAD) Başkanı Cahit Ufuk Battal, psikolog ve koçlukların hepsinde terapi ekollerinden devşirme ve uyarlama olarak yapıldığını söyledi.
"Diyetisyenler zayıflamak için bitkisel ilaçlar satan kişiler tarafından yaşam ve diyet koçu olarak kullanmıştır"
Uluslararası Ruh Sağlığı ve Sağlıkçılar Derneği Başkanı Cahit Ufuk Battal
İnsanın ruh sağlığından ve insanı analiz eden bilgileri bilmeden bir insana koçluk yapılamayacağını söyleyen Battal, "Günümüzde psikologların mesleğinde yapılan koçlukla alakası yoktur. Şu anki koçluk on beş, gün 1-3 aylık eğitimlerle verilen profesyonel koçluk adı altında yapılan bir saçmalıktır. İki binli yıllarda Türkiye'de diyetisyenler zayıflamak için bitkisel ilaçlar satan kişiler tarafından yaşam ve diyet koçu olarak kullanmıştır." dedi.
"Kanunlarda yaşam koçu hiçbir şekilde ruhsal, hastalık, psikopatoloji maddelere asla müdahale edemez"
Battal, "Şu anki mesleki yeterlilik kanunlarında 2016 yılında imzalanan kanunda yaşam koçlarının neler yapacağı neleri yapılamayacağı şeklinde bildiriler sunulmuştur. Kanunlarda yaşam koçu hiçbir şekilde ruhsal, hastalık, psikopatoloji maddelere asla müdahale edemez diye yazıyor. Günümüzde yaşam koçları müdahale ettiği evlilik ilişki, ergen, çözüm odaklı, bilişsel yaklaşımlı ve yönelimli gibi koçlukların hepsinde terapi ekollerinden devşirme ve uyarlama olarak yapılmıştır. Bunların çoğuna kendimiz ulaştık." şeklinde konuştu.
"Hem suç işliyorlar hem de halkı yalan bilgilerle zehirliyorlar"
Terapiler kanun tarafından da belirtildiği gibi koçlar tarafında yapılamayacağını belirten Battal, "Psikolojiye ait olmayan birçok durumu da kendilerine eklemişler. Hiçbir şekilde bunların bilimsel tarafı da yoktur. Bilinçaltı NLP, nevro format, biyoenerji, kozmik enerji, RDT terapisi, sakraç, kristal yatak yeni alman tıpı gibi uzayan giden bir çok bilimsel olmayan uygulamalarla halkımız yüz yüzedir. Yaşam koçları, depresyona ruhsal ve fiziksel rahatsızlıklara iyi geldiğini savunuyorlar. Böyle müdahale hakları olmadığı gibi hem suç işliyorlar hem de halkı yalan bilgilerle zehirliyorlar." diye belirtti.
"Merdiven altı kurumlar çok hipnoz eğitimini dağıtıyor"
Son zamanlarda hipnozu her yaşam koçunun profilinde görmeye başladığını söyleyen Battal, "Merdiven altı kurumlar çok hipnoz eğitimini dağıtıyor. Hipnoz dünya çapında sadece üç temel kişiye verilmektedir. Tıp doktorları dişçiler ve ruh sağlığı uzmanları olarak dünya çapında literatürde geçmiştir. Başka kimseye verilemez yasaktır ve suçtur. Özellikle İstanbul tabanlı özel üniversitelerde devlet üniversiteler haricinde yaşam koçları ve alanı uyumlu olmayan birçok insana psikoloji yüksek lisansı satılmaktadır. Yapılan usulsüzlüktür. Devlet üniversitelerinde alımı yasak olan bir şeyi özel üniversitede yapılamaz. Kanunda yasaktır. Bütün adli mercilerden ve YÖK tarafından özel üniversitelerin denetlenmesini rica ediyoruz." dedi.
"Sıkıntı çıkaran varsa sahtedir"
Battal, "Yaşam koçları klinik psikoloji yüksek lisansı veya başka bir unvan psikolojisi yüksek lisansı yaptıkları zaman klinik psikoloji birim uzmanı unvanı alırlar. Aslında yüksek lisans bir şeye yaramıyor. Sadece bilgi için aldım. Çünkü klinik psikoloji yüksek lisansı yapsalar bile lisansı psikoloji olmadan herhangi bir geçerliliği yoktur. Birçok insan üniversiteden aldığı kâğıt parçasıyla klinik psikolog unvanı profillerine ekliyorlar. Klinik psikolog diye insanı kandırıyorlar. Halkımız da bu konuda bilgisiz olduğu için lisansını sorgulamıyor. Halkımızın kanuni hakkıdır, özel bir sağlık hizmeti aldığı zaman psikolog dişçi gibi ne olursa olsun, diplomasına kadar profesörü bile sorgulayabilir. Her şeyini sorgulayabilir kimse buna karşı çıkamaz. Çünkü kişinin anayasal hakkıdır. Sıkıntı çıkaran varsa sahtedir." diye konuştu. (İLKHA)