1890'da Japonya açıklarında batan Ertuğrul Fırkateyni'nin enkazından çıkarılan 8 bine yakın parça şekerle kaplanarak korunacak.
Osmanlı'ya ait geminin enkazını 2007'den beri araştıran deniz arkeoloğu Tufan Turanlı, 8 binden fazla parçayı su yüzüne çıkarmayı başardı.
Turanlı'nın eşi Berta Lledo, bu parçaların korunması işlemini yürütüyordu ancak Lledo'nun 2021'deki ölümüyle birlikte tarihi eserlerin korunmasına ilişkin atılacak adımlar da sekteye uğradı.
Tufan Turanlı bunun üzerine konunun uzmanlarından Nara Üniversitesi Başkanı Setsuo Imazu'yla iletişime geçerek, enkazdan çıkarılan 33 parçayı üniversiteye teslim etti.
Üniversiteye teslim edilen parçalar içinde geminin batışından hemen sonra bölgedeki köylüler tarafından kurtarılmış tahta bir kasnak da vardı.
Tahta, metal ve halat parçalarını içeren kasnağı korumanın zor olduğuna karar veren Imazu, trehaloz adı verilen bir tür şekerle parçayı kaplayarak korumaya karar verdi.
Tufan Turanlı konuyla ilgili açıklamasında, "Özellikle su altı arkeolojisinde ortak araştırmanın önemi ortaya çıktı. Bu tecrübeyi daha genç insanlara mutlaka aktaracağım" diye konuştu.
1890'da Osmanlı padişahının görevlendirdiği bir elçiyle birlikte Japonya'ya giden Ertuğrul Fırkateyni, dönüş yolculuğunda Yokosuka'dan Kobe'ye doğru seyrederken bir tayfuna yakalanmış ve Kii-Oşima adasında karaya oturmuştu.
Motorunun patlamasının ardından batan gemide 526 mürettebat hayatını kaybetmiş, yoğun yağış ve fırtınaya rağmen 69 kişi bölgedeki köylüler tarafından kurtarılmıştı.
Gemi daha sonra Japonya ve Türkiye arasındaki dostluk ilişkilerinin sembollerinden biri haline gelmişti.
Nara Üniversitesi'nden araştırmacılar 20 Ocak'ta yaptıkları açıklamada, iki ülke arasındaki bağların sembollerinden olan eserlerin korunması ve gelecek nesillere aktarılması için çalıştıklarını söyledi.
Eserlerin Nara Üniversitesi'nin yanı sıra, Kuşimoto'daki Ertuğrul Araştırma Merkezi'nde de sergilenmesi bekleniyor.
Tufan Turanlı, 2018'de AA muhabirine yaptığı açıklamada, "En son kazılarla beraber bugüne kadar 8 bin 327 eşya çıkarıldı. Bunların arasında ufacık çiviler olduğu gibi kocaman yemek kazanları ve geminin büyük parçaları da var. Önümüzdeki yıllarda daha da değerli eserlere ulaşacağımızı tahmin ediyoruz" demişti.