Yapıcıoğlu: HÜDA PAR ile sosyal belediyecilik öne çıkacak

Gaziantep'te düzenlenen partisinin aday tanıtım programında konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, HÜDA PAR belediyeciliğinde, israfa ve adam kayırmacılığa son vereceklerini belirterek sosyal belediyecilik anlayışını öne çıkaracaklarını söyledi.

Ekleme: 09.02.2024 15:09:31 / Güncelleme: 09.02.2024 15:18:06 / Güncel / Gaziantep Haberleri
Destek için 

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun katılımıyla Gaziantep Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen aday tanıtım programında, 4'ü büyükşehir, 4'ü il, 38'i de ilçe olmak üzere 46 yeni belediye başkan adayı tanıtıldı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, sunumların ardından Genel Başkan Yapıcıoğlu'nun platforma davet edilmesiyle devam etti.

Gaziantep'in 'Gazi'lik unvanı alışının 103'üncü yıldönümüne denk gelen günde düzenlenen programda konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, HÜDA PAR belediyeciliğinde israfa ve kayırmacılığa geçit vermeyeceklerini, sosyal belediyecilik anlayışıyla çalışacaklarını belirtti.

Kazanacakları belediyeler ile Gazze'deki belediyelerle kardeş belediye ilan edeceklerini ifade eden Yapıcıoğlu, her zaman olduğu gibi öncelikli gündemlerinin Gazze ve Filistin'de yaşanan soykırım olduğuna dikkat çekti.

"Keşke bu vahşet bu raddelere varmasaydı, keşke bu kadar uzun sürmeseydi, keşke bugüne kadar yaptıklarımız yeterli olsaydı ve bu vahşeti durdurabilseydik." diyen Yapıcıoğlu, "Fakat maalesef bugüne kadar özelikle İslam dünyasının kendisinden beklenen tepkiyi, reaksiyonu, kendisinden beklenen pratiği ortaya koyamaması nedeniyle vahşet ve katliamlar devam ediyor. 127'inci günde, enkaz altındakilerle birlikte yaralı ve şehit sayısı belki 127 bini bile geçmiştir." dedi.

"Aksa Tufanı Batı'nın çirkin yüzünü gösteren bir ışık oldu"

Yaşanan vahşette sadece siyonist işgalcilerin değil, onlara her şartta siyasi, askeri ve mali desteği sağlayan Batı'nın da ortak olduğunun altını çizen Yapıcıoğlu, "Batı tarafında böyle bir tablo var. Ağız, söz ve fiil birliği içerisinde Batılı yönetimlerin pek çoğu kayıtsız şartız bir şekilde siyonist vahşet çetesini desteklemeye devam ediyorlar. Aksa Tufanı bir ışık oldu, Batının yüzünü bize gösterdi. Aslında medeni olmadıklarını, insan hakları derken sadece kendilerinin amaçları doğrultusunda kullandıkları bir aparat olduğunu, bir söylemden ibaret olduğunu, kendileri gibi saymadıkları insanlar doğranırken, parçalanırken insan haklarının onlar için hiçbir kıymetinin olmadığını görmüş olduk. İnsanlık adına bugüne kadar pazarlamaya çalıştıkları bütün o kavramların içinin boş olduğunu gördük. Aksa Tufanı bir ışık tutu ve o çirkin yüzleri, o sahtekarlıkları bütün çıplaklığıyla ortaya çıktı." ifadelerini kullandı.

"Aksa Tufanı İslam Ümmetinin halini gösteren bir ayna oldu"

Aksa Tufanı'nın aynı zamanda İslam Ümmetinin halini apaçık ortaya çıkaran bir ayna olduğuna vurgu yapan Yapıcıoğlu, "Aksa tufanı bir ayna oldu. Gazze bir ayna oldu ve İslam Ümmetine de o ayna tutuldu, bizler de ne halde olduğumuzu ne kadar zayıf düşürüldüğümüzü, İslam Ümmetinin başındaki idarecilerin ne halde olduğunu yakinen görmüş olduk. Bu idarecilerin bir kısmı ihanet içerisinde timsah gözyaşı döküyorlar. Bazıları üzülüyormuş gibi yapıp aslında siyonist rejime ellerinden gelen her türlü desteği veriyorlar. Bazıları destek vermeseler bile suskun kalıyorlar. Gündem öyle bir şey yokmuş gibi bir tavır içerisinde hayatlarını rutinlerini sürdürüyorlar. Bazıları içleri yanıyor, bir şeyler yapmaya çalışıyorlar ya güçleri yok ya da yaptıkları şeyler yetersiz kalıyor." dedi.

"siyonistlerin güçlerinin çok olmadığını 7 Ekim sabahı herkes gördü"

Toplanan yardımların Mısır'da bekletildiğine, bunun da Gazze'de yaşanan dramı artırdığına işaret eden Yapıcıoğlu, yaşanan vahşet karşısında Müslümanların içine düştüğü acziyeti gözler önüne serdi.

Yapıcıoğlu, "Hiçbir Müslümana, İslam ülkesine hata insanım diyen hiç kimseye bu vahşetler sürerken, bu katliamlar bu soykırımlar devam ederken hiçbir şey olmamış gibi siyonist işgal rejimiyle ilişkilerini, ticaretini sürdürmek yakışmaz, diyoruz. Evet gerçekten siyonist vahşet rejimi çiğnemedik kırmızı çizgi bırakmadı. Paspas yapmadığı hukuk ve ahlak kuralı kalmadı. İnsanlık vicdanının uyanması için, harekete geçmesi için daha ne yapması lazım? Savaşta bile siz insanların gıdasını, suyunu kesemezsiniz! Ama un fabrikalarını vurdu, su depolarını vurdu, yardım konvoylarını vurdu, ambulansları vurdu, doktorları vurdu, gazetecileri vurdu, Birleşmiş Milletler binalarını vurdu, elhasıl yapmaması gereken ne varsa hepsini yaptı ve bunu bütün dünyaya meydan okuyarak yaptı. Gerçekten bu kadar güçlü mü? Bütün dünyayı karşısına alabilecek kadar güçlü mü? O yüzden mi böyle yapıyor. Hayır! Güçlerinin aslında çok olmadığını 7 Ekim sabahı herkes gördü. Bir avuç inanmış mücahit birkaç saat içerisinde neredeyse Kudüs'e yetişeceklerdi. İnsanlıktan nasibi olmayan o katil sürüsü aslında güçlü olduğu için bunu yapmıyor, arkasında Amerika gibi süper güçlerin olması da değil asıl mesele. Asıl onun cesaretinin kaynağı bizim parçalanmışlığımız, bizim dağınıklığımız, bizim meseleye yeterince sahip çıkmamamız, bizim eften püften incir kabuğunu doldurmayacak sebeplerle birbirimizle kavga etmemizden dolayıdır." şeklinde konuştu.

İşin sevindirici tarafının, katil sürülerinin Aksa Tufanı başladığı günden bu yana önüne koyduğu hedeflerden hiçbirine ulaşamadığını belirten Yapıcıoğlu, siyonist katillerinin hemen her sahada mağlup olduğunu ve bu mağlubiyetin acısını savunmasız kadın ve çocuklardan çıkardığını söyledi.

"31 Mart yerel seçimleri, HÜDA PAR'ın belediyecilik anlayışıyla bu milletin tanışma zamanı olsun"

HÜDA PAR'ın idaresine geçen belediyelerde, insan merkezli, adalet hedefli ve hizmet odaklı belediyeciliğin nasıl yapıldığını dost düşman herkese göreceğini kaydeden Yapıcıoğlu, "HAMAS'ı, Filistinlileri aslan yalnız bırakmayacak olan, Filistin'i asla siyonistlerin olmayan insafına terk etmeyecek olan, elinden gelen ne varsa, var gücüyle onlara yardım etmeye çalışanlar ile orada hiçbir şey olmuyormuş gibi olanlar arasına bir fark koyun. Gelin güç verin, güçlenelim düzen değişsin. Gelin omuz verin, destek verin inşallah mazlumlar sevinsin, zalimler titresin ve inşallah önümüzdeki belediye seçimlerinde Gazze'de, Han Yunus'ta oradaki belediyelere buradaki kardeş belediyeler olsun. Buradaki kardeş belediyeler oradaki insanların elinden tutsun ve o beldeleri ayağa kaldırsın diyoruz. Siyaset ve muhalefet tarzımız, anlayışımız, siyaseten beklentilerimiz ve siyasete yüklediğimiz anlam ya da ortaya koymaya çalıştığımız pratik sanırım bu 11 yılı aşkın süre içerisinde vatandaşlarımızın önemli bir kısmı tarafından görüldü. Bu pratiğin görülmesi için, daha görünür hale gelmemiz gerekiyor. Bu önümüzdeki yerel seçimler bunun için bir fırsattır. 31 Mart yerel seçimleri, HÜDA PAR'ın belediyecilik anlayışıyla bu milletin tanışma zamanı olsun." ifadelerini kullandı.

"Emaneti ehline veriniz"

Birilerinin yaptığı gibi dünyada sahip olunan makamları, servetleri kendi mülkleri olarak görmediklerinin altını çizen Yapıcıoğlu, belediyecilik anlayışlarını şöyle anlattı:

"Bu memleketi idare etmek, emanet olarak kime verilirse verilsin o kişi bir emanetçidir. Görev ne olursa olsun ister parlamentoda ister bakanlık makamında ister cumhurbaşkanlığı makamında isterse yerel yönetimlerde, belediye ya da atanma suretiyle bir vazife olsun bunların hepsi emanettir. Ve biz onu meşru daire içerisinde kalarak emanet olduğu bilinçliye ancak sahiplenebiliriz. İşte diyoruz ki, emaneti ehline veriniz. Eğer siz çok iyi bir yönetim ortaya koyabileceğinizi düşündüğünüz kişi, o makamın kendine emanet olduğunu değil, kendisine mülk olduğunu zannediyorsa, eğer belediyenin parasını, gelirini, kaynaklarını kendisine emanet edilen halkın malı değil, kendisinin şahsi işlerinde kullanabileceği bir mülk olduğunu düşünüyorsa oradan sizin beklediğiniz iyi, hayırlı ve adaletli bir yönetim çıkmaz. O yünden diyoruz ki emanet bilinciyle hareket eden, adaletten kendi aleyhine bile olsa milim şaşmayacak olan ve sadece Allah'ın huzurunda eğilen, ahiret bilinci olan, Allah'tan korkan insanlara emaneti teslim ediniz ki memleket huzur bulsun, memleket gerçek bir hizmetle tanışsın."

"HÜDA PAR belediyeciliğinde israf ve yolsuzluk olmaz"

Yapıcıoğlu, "Emanet bilinciyle hareket eden kadrolar iş başına geldiklerinde, onların idare ettiği belediyelerde asla israf ve yolsuzluk olmaz. İnşallah hür kadroların yönettiği belediyelerde milletin malı son kuruşuna kadar millete hizmete harcanacak. HÜDA PAR'lı hiçbir belediye başkanı, belediyenin parasını kendi reklamı için kullanmaz. Kendi partisinin reklamı için de kullanmaz. Eğer bir HÜDA PAR'lı, gerçekten HÜDA PAR'ın iyi tanınmasını istiyorsa yapacağı şey milletin malını son kuruşuna kadar millete hizmet için harcamaktır." dedi.

"HÜDA PAR belediyeciliğinde adam kayırmacılık olmayacaktır"

Yönetime geldikleri zaman nelere dikkat edeceklerini sıralayan Yapıcıoğlu, şöyle konuştu:

"HÜDA PAR belediyeciliğinde adam kayırmacılık olmayacaktır. HÜDA PAR belediye yönetimini alırsa o belediye yönetimindeki kişi, kendi makamını veya yetkisini kullanarak hiç kimseye zerre miktarınca haksızlık yapmayı inşallah aklından bile geçirmeyecek. HÜDA PAR'ın aldığı belediyelerin girişine 'Rüşvet alan da veren de melundur' hadisi şerifi asılacak. 'Az laf, çok iş' inşallah bizimle olacak. İnşallah güvenli şehirler bizimle olacak, emanete riayet bizim olacak. İnşaların zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak kadar suyu vatandaşa ücretsiz vereceğiz. İsrafın önüne geçebilmek adına da o belirlenecek olan miktarın üzerindeki suyun ücretini ona göre ücretlendireceğiz ki su sıkıntısının baş gösterdiği bu zamanlarda ücretsizdir diye insanlarımız suyu israf etmesin. Sadece kendimiz değil vatandaşımızın da israf etmemesi için gerekli her türlü tedbiri alacağız."

"Belediyelerimizde geçlerimiz için evlilik fonu kurulacak"

HÜDA PAR belediyeciliğinde "Sosyal Belediyecilik" anlayışının öne çıkacağını vurgulayan Yapıcıoğlu, "Biz şuna inanıyoruz ki, bir belde de bir tek insan açlıktan ölürse o beldenin halkının tamamı bundan sorumludur. Ama öncelikle o beldenin idarecisi bundan sorumludur. Dolayısıyla biz diyoruz ki inşallah HÜDA PAR belediyeciliğinde sosyal belediyecilik anlayışı gereği hiç kimse aç kalmayacak. Rant değil, hizmet siyaseti pratik olarak ortaya konulacak. Bizim uzun yıllardır hükümete bir çağrımız vardı, 'Gençleri evlendirmek için bir fon oluşturun.' diye. Şimdi diyoruz ki inşallah belediyelerimizde geçlerimiz için evlilik fonu kurulacak. Sosyal konutlar ve insani ücret inşallah bundan sonra HÜDA PAR belediyeciliği pratiğe geçebilirse daha sık duyacağınız ve pratiğini de göreceğiniz kavramlar olacak." dedi.

Aday tanıtım programı yapılan dua ile sona erdi. (İLKHA)

İlgili Galeriler