Özellikle halkları Müslüman olan ülkelerin liderlerine seslenen Demirtaş, bir an önce Refah Sınır Kapısı'nın açılması, Filistinli Müslümanlara yardımın ulaştırılması ve ateşkesin de sağlanması için acilen adım atılması gerektiğini belirtti.
Siyonist işgal rejimi ablukasındaki Gazze'de 4 ayı aşkın bir süredir yürek parçalayan sahnelerle karşılaştıklarını vurgulayan Demirtaş, Gazze'deki vahşetin, soykırımın durması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade etti.
"İnsanlar ölümün yanında açlık, susuzlukla baş başa bırakılıyor"
7 Ekim'den bu yana Gazze'de, Filistin'de, mübarek belde Kudüs'te insanlık suçunun işlendiğini belirten Demirtaş, "İnsanlar ölümün yanında açlık, susuzluk ve salgın hastalıklara gark ediliyor ve bunlarla baş başa bırakılıyor. Hastaneler, camiler, okullar ve orada ne kadar bina varsa hiçbir hukuk, ilke ve değer gözetilmeden katil terör şebekesi israil tarafından bombalanıyor. Onlar için binalar ve insanlar sadece rakamdan ve zevkten ibaret." dedi.
"Temiz su dahi bulamıyorlar"
Gazze'de 125 gündür zulmün, soykırımın devam ettiğini aktaran Demirtaş, "İnsanlar artık ölümlere alıştı, şehit haberlerine alıştık. Oradaki aileler şehitlere alıştılar. Ama şu an karşı karşıya oldukları şey yemek yemek için kedi, köpek dahi bulamamalarıdır. Herhangi bir temiz su dahi bulamıyorlar. Sadece yağmur sularıyla ya da pis sularla insanlar ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyorlar." diye konuştu.
"Etkinliklerimiz oradaki zulmü, vahşeti durdurmaya yetmiyor"
Gazze'de yaşanan acı tablonun vicdanları yaraladığını vurgulayan Demirtaş, "Sokaklarda şehit cenazeleri var. Onları almaya giden insanlar şehit ediliyor. Orada alçakça bir zulüm uygulanıyor. Bunu yüreğimiz parçalanarak izliyoruz ama sadece oturup dua etmekle de bu işin düzelmeyeceğinin farkında olanlardanız. Müslüman olarak üzerimize düşeni yapmaya gayret ediyoruz ama bu etkinliklerimiz oradaki zulmü, vahşeti durdurmaya yetmiyor." ifadelerini kullandı.
Sivil toplum kuruluşlarının Gazze'deki zulmün sona ermesi için yaptığı faaliyetlerinin sınırlı olduğunu belirten Demirtaş, burada en önemli görevin ülke liderlerine düştüğünü söyledi.
"Herkes kendi hükümetinden bir şeyler bekliyor"
Demirtaş, şöyle devam etti:
"Dünyada onlarca ülkenin başkentinde Filistin'e destek yürüyüşleri, mitingleri yapılıyor. Herkes kendi hükümetinden bir şeyler bekliyor. Ben de buradan Sayın Cumhurbaşkanımıza seslenmek istiyorum. Bütün vatandaşları boykota davet ediyorsunuz ancak kamu kurumlarının resmi olarak açık bir şekilde israile destek veren firmalarla sponsorluk anlaşmaları yapmalarına ses etmiyorsunuz. Bunu biz kabullenemiyoruz. İsraile giden yardım gemileri devam ediyor. Gıda, makine parçaları, kimyevi maddeler taşınıyor. Eğer bu kadar şey israile taşınıp ticaret deniyorsa Allah rızası için bir bardak su bile geçiremediğiniz 'Refah Utanç Duvarı' için niye tek kelime etmiyorsunuz?"
"Gazze ölüyor. Sayın Cumhurbaşkanımız neredesiniz? Bu insanlara ne zaman yardım eli uzatacaksınız?"
Konuşmasına sürdüren Demirtaş, "Güney Afrika, Uluslararası Adalet Divanına başvurarak israili yargılıyor. Belki semboliktir ama psikolojik olarak onlar için bir zaferdir. Nikaragua, israile destek veren ülkelerin yargılanması için Uluslararası Adalet Divanına başvuruyor. Aynı şekilde yine Güney Afrika, bu savaş fiili olarak katılan vatandaşlarıyla ilgili yargılamanın yolunu açtı.
Peki Müslüman devletin lideri olarak ülkemizden oraya giden savaşçıların olduğunu biliyoruz. Sosyal medya platformlarında israili destekleyen ve İslamiyet'i aşağılayan binlerce hesap olduğu halde bunlarla ilgili niye hiçbir işlem yapılmıyor? Doğrudan oradaki firmalara ürün tedarik eden yerli firmalar için niye hiçbir yaptırım yapılmıyor? 'Ben düşersem Gazze, Aksa düşecek' diyordunuz. Şimdi Kudüs düştü, Gazze ölüyor. Sayın Cumhurbaşkanımız neredesiniz? Bu insanlara ne zaman yardım eli uzatacaksınız?" diye sordu.
"Bu vahşet, soykırım durdurulmalı"
Halkları Müslüman olan ülkelerin liderlerine seslenen Demirtaş, bir an önce Refah Sınır Kapısı'nın açılmasını, Filistinli Müslümanlara yardımın ulaştırılmasını ve ateşkesin de sağlanmasını istediklerini belirterek şunları söyledi:
"Bu vahşet, soykırım, zulüm inanın dayanılır gibi değil. Bizim yüreğimiz parçalanıyor. Cesareti Yemen'den, adaleti Güney Afrika'dan öğrenir olduk. Müslüman halkların yüreği parçalanıyor ama ellerinden hiçbir şey gelmiyor. Başta kendi liderimiz Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün İslam ülkelerinin liderlerinden bir an önce bu vahşetin, soykırımın durması için ne gerekiyorsa yapılmasını istiyoruz." (İLKHA)