Yeni bir bilimsel analiz, Kara Veba’nın (1347–1353) Avrupa’ya yayılmasında, daha önce kimliği belirlenmemiş dev bir volkanik patlamanın kritik bir rol oynamış olabileceğini ortaya koydu. 14. yüzyıl ortasında gerçekleşen bu iklim şoku, kıtlıklar ve ticaret krizleri yaratarak ölümcül veba bakterisinin kıtaya tam da doğru bir anda ulaşmasına zemin hazırlamış olabilir.

Dünya genelinde on milyonlarca insanın ölümüne yol açan Kara Veba’nın kökenleri hâlâ tam olarak bilinmiyor. Ancak yeni bulgular, ikinci veba pandemisinin Orta Asya’dan başlayıp ticaret yolları üzerinden Avrupa’ya taşındığına dair güçlü kanıtlar sunuyor.

Araştırmacılar, Antarktika ve Grönland’dan alınan buz çekirdeklerinde 1345 yılına denk gelen keskin bir kükürt sıçraması tespit etti. Bu işaret, genellikle büyük volkanik patlamalarla ilişkilendiriliyor ve son 2.000 yılın en büyük 18. volkanik sinyali olarak kaydedildi.

Aynı dönem için ağaç halkası analizleri, özellikle Akdeniz çevresinde 1345–1347 arasında olağan dışı soğuk yazlar yaşandığını ortaya koydu. Bu durum, atmosferdeki sülfat parçacıkları nedeniyle güneş ışığının yansıması sonucu oluşan klasik bir volkanik soğuma örneği.

Tarihsel kayıtlar, bu dönemde Avrupa ve Asya’da yoğun sis ve pus, serin ve yağışlı yazlar, düşük ürün verimi ve kıtlık, hızla artan tahıl fiyatları gibi etkiler yaşandığını doğruluyor.

Kıtlıkla başa çıkmak için Venedik, Cenova ve Pisa, 1347’de Altın Orda’dan tahıl ithalatını artırdı. Tahıl gemileri ise Yersinia taşıyan pirelerin hayatta kalması için ideal ortam sunuyordu.

Araştırmaya göre, Avrupa’daki ilk veba salgınları tam olarak bu tahıl sevkiyatlarını alan limanlarda ortaya çıktı.

Araştırmacılar Martin Bauch ve Ulf Büntgen, çalışmanın sonuçlarını şöyle özetliyor:

“Henüz kimliği belirlenememiş 1345 yılına ait volkanik bir patlama veya bir dizi patlama, Güney Avrupa’da 1345–1347 arasında soğuk ve yağışlı iklim koşullarına neden oldu.”

Muhabir: Muhammed Mahsum Tuna